17. yüzyıl Aydınlanma Çağının başlangıcı olarak kabul
edilir. 17. yüzyılın sonlarında John Locke’ın kuramlarıyla Avrupa kıtası Işığın
Yüzyılı’nı diğer deyişle aklın zaferini yaşıyordu. Rasyonalizmin, otoriterliğe
galip gelmesi, 2000 yılında bir niş parfüme ilham verdi.
En başarılı tematik niş parfüm evlerinden Histoires de
Parfums’un ilk piyasaya sürdüğü kokulardan 1740, kendi internet sitesinde
baharatlı odunsu olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımında “Modern
hedonist erkek için gerçekten gözü kara bir koku. Deri ve davana notalarının Işığın
Yüzyılı’nın skandal özgürlüklerini keşfettiği bir parfüm” cümlesini görüyoruz.
1740’ın başlangıcı eski kokan tütün ve tozlu turunçgillerle (bergamot olabilir) gerçekleşiyor. Orta kısımda dumanlı baharatlar ve tütün yoluna devam ederken geri planda tozlu paçuliyi görüyoruz. Sonlarda amber-labdanum temelinde nokta konuluyor.
Uzun zaman önce kullandığım 1740’ı çok beğenmiştim. Aradan
geçen yılların ardından fikrimde değişiklik yok. Dumanlı tütün, tozlu
baharatlar, nostaljik paçuli ve egzotik amber harika şekilde birleştirilmiş. Onun
şimdiye kadar kullandığım en dumanlı, karakterli, entelektüel parfümlerden
birisi olduğunu söyleyebilirim.
1740, yeni nesil parfüm trendlerine uymayan sıra dışı kokusuyla
hem eski tarz tütünsü eserlere göz kırpıyor hem de modern klasiklerden birisi
olduğunu hissettiriyor. Açıklanan notalarında deri vurgulansa da bana göre
tütün-paçuli-amber temasına yakın duruyor.
Bir tütün kokusu sever olarak 1740’a hayran kaldım. Onun detaylı ve yüksek kaliteli dumanlı hali kimi zaman kül tabaklarını andırıyor çoğu zaman erkekler kulübünde deri kaplı ahşap koltuklarda oturan ve puro içen alfa erkeklerin toplantısını düşündürtüyor.
Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı
yeterli. Performansı tatmin edici. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.