Xerjoff – Nio
(2009)
Tamamen
tesadüf eseri iki hafta içinde yolumuz ikinci defa İtalya'yla kesişiyor. Geçen
hafta tekrardan incelediğim Versace Pour Homme'dan sonra bu sefer İtalya'nın ve
hatta dünyanın ultra lüks denebilecek niş markası Xerjoff benimle birlikte.
Geçtiğimiz aylarda Kobe'sini kullandığım Xerjoff'un bu sefer sevilen eseri Nio
bileklerimi süslüyor.
Sergio
Momo tarafından "hayallerindeki parfümleri meydana getirmek için" kurulan
Xerjoff, akla ziyan fiyatları ile niş parfüm sektöründe şimdiden kendisine yer
açmayı başardı. Parfümlerini genellikle seriler halinde piyasaya sürüyor Xerjoff.
XJ 17/17, Shooting Stars, Casamorati ve Join the Club serileri, markanın en
bilinen işleri arasında gösterilebilir. Özellikle Shooting Stars serisi, Xerjoff'un
başarısında önemli pay sahibi.
İtalyanların
niş parfüm alanındaki ağırlıkları anlamında Xerjoff'un yeri ayrı. Tabii
fiyatlarının oldukça yüksek olması (birçok niş markanın neredeyse iki katına
satılması) Xerjoff parfümlerinden beklentileri oldukça yükseltiyor. Pahalı
olanın kaliteli ve güzel olması gerektiği koşullanması muhakkak ki hepimizde
mevcut. Beş yüz bin euroya aldığınız Ferrari'nin çok özel olmasını ve size
farklı duygular yaşatmasını istemeniz normal. Xerjoff'u ise parfümler
dünyasının Ferrari'si olarak lanse etmek çok doğru olmayabilir. Yine de
karşımızda bambaşka bir dünyanın markası var. Alt ve orta gelir grubu
insanların çoğu zaman giremeyeceği bir kulübün işletmecisi olarak düşünebiliriz
Sergio Momo'yu. Sadece süper zenginlerin girebildiği bir dünya.
Nio,
markanın Shooting Stars serisinin üyesi. Yurt dışı merkezli platformlarda çok
fazla övgüler alması ilgimi çekti. Hatta markanın isminden en çok bahsedilen
erkek parfümlerinden birisi Nio. Bir yorumcunun "dünyanın şimdiye kadar
yapılmış en güzel turunçgil parfümü" övgüsü kulağa biraz abartılı gelse
de, kullanım sürecinde Nio'yu sevdiğimi söyleyebilirim.
Kendi
sitelerinde ferah aromatik ve odunsu yönüne dikkat çekilmiş ve parfümün
"İtalya'nın güneyindeki kırlarda dolaşıyormuş" hissiyatı verdiği
belirtilmiş. Nio'nun açılışı gerçekten de ferah nüanslarla gerçekleşiyor. Ferah
neroli ve bergamotla başlayan üst notalar müthiş. Şaşkınım ve mutluyum çünkü
anlatması zor güzellikteki turunçgiller çok doğal, taze, naif ve yeşil. Orta
kısma geçeyim. Burada ferah yapı devam ediyor. Yeşil yapraklar, portakal çiçeği
ile birlikte hala enfes kokuyor. Orta bölümde erkeksi yasemin devreye giriyor.
Yumuşak ve serin/soğuk baharatların katkıları kısıtlı. Kakule ve biber keskin
değil gayet yumuşak ve uyumlu. Orta bölüm başlangıcı kadar baş döndürücü olmasa
da hala çok güzel. Son kısımda radikal değişim var ama hiç de olumlu anlamda
değil. Yumuşak ve ferah sedir ağacı ve gayet sıradan misk, alt notaları sıkıcı
ve vasat yapıyor. Son kısım ferah ve sucul karakteri devam ettiriyor. Çok
berrak ve steril kokuyor ama sevdiğimi söyleyemem.
Nio,
temiz, ferah, basit, doğal bir iksir adeta. Sonları dışında, çok üst düzey
kalitesi ve rafine yapısı, hayran bırakıyor kendisine. Parfümün üzerinde
dolaşan limon-neroli ikilisi kokuyu her daim taze kılıyor. Belki bana
katılmayabilirsiniz ama zaman zaman içine taze nane yaprakları konmuş
limonataya benzettim Nio'yu. Parfümdeki "yeşil" temasını atlamak
olmaz. Biraz çimensi hale gelebilen yeşil ferahlık, bazen yaprakları bazen de
yağmur sonrası mis gibi kokan bahçeyi andırıyor. Kullanması ve koklaması zevk
veren bu eser, çoğunuzun beğenisini kolaylıkla kazanacaktır.
Bahçe
demişken aklıma Hermes'ın "Jardin" serisi geliyor. Un Jardin Sur Le
Nil'i biraz çağrıştırıyor yeşil ve ferah tarzı. Nio çok daha ferah ve berrak.
Nil daha yeşil ve meyvemsi. İkisi de çok taze ve lezzetli. Geçtiğimiz
haftalarda kullandığım By Kilian'ın Prelude to Love'unu da hatırlatıyor azıcık.
Kullanım sürecinde hafiften de Virgin Island Water esintileri burnuma geldi.
Virgin Island Water’daki hindistan cevizini çıkarsak, Nio’ya yakın bir koku
elde edebiliriz belki de. Genel yapısı bu tür buruk-yeşil-neroli-misket limonu kompozisyonlarına
benzetilebilir.
Sonuç
olarak günlük kullanıma uyabilecek, modern ve canlı bir yapıya sahip. Üst ve
orta notaları nefis, sonlarıysa sıradan bir eserle karşı karşıyayız.
Başlangıçtaki müthiş doğallık ve tazelik, neredeyse doğada rastlanabilecek
kadar gerçekçi. Orta kısımda biraz sabunsuluğa kayan çiçeksilik asla çok
kadınsı değil. Denge başarıyla kurulmuş. Nio, kaynaklarda erkek parfümü olarak
geçiyor. Oysa kendi sitelerinde böyle bir yönlendirmeye rastlamadım. Genelini
düşündüğümde hem erkeklerin hem de kadınların kullanabileceklerini düşünüyorum.
Aklıma
takılan bir konuyu daha yazayım. Nio, oldukça yüksek fiyat etiketini hak ediyor
mu sorusunu gündeme getirebilir. Eğer bu fiyatları verebilecek durumdaysanız
sizin için gayet güzel bir seçenek olacağını söylemem gerek. Fakat bütçeniz bu
seviyelerde değilse, bence kendinizi zorlamaya gerek yok. Başka seçeneklere yönelebilirsiniz.
Yani parasını hak etme durumu gayet göreceli ve baktığınız yere göre
değişebilir.
Nio,
EDP formuna sahip. Kalıcılığı fena değil. Fark edilirliği başlarda gayet iyi.
Sonra da kendisini hissettirmesini biliyor. İlkbahar-yaz kullanımı için uygun
olacağı söylenebilir. Yaş sınırı olmaksızın denenebilir.
Parfümün
tasarımını Jacques Flori yapmış. Bay Flori çok bilinen burunlardan değil.
Genellikle niş markalar için çalışmış.
Not:
Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku
Güzelliği:10/7.5