1994 yılında Consuelo ve Gianni Castiglioni tarafından İtalya’da temelleri atılan Marni markası, lüks giyim ve aksesuar üzerine odaklanmış gibi görünüyor. Marni’nin internet sitesinde markanın tasarımlarının eklektik ve ikonik olduğu vurgulanmış. Kullanılan malzemelere ve renklere deneysel yaklaşan tarzıyla Marni, bir parça anaakım modaevlerinden farklı yerde duruyor. Hafiften premium hatta belki de niş moda dilini benimsemiş gibi.
Tabii böyle bir moda markasının parfüm işine girmemesi düşünülemezdi. Gerçi parfüm alanında pek aktif değiller. 2019 yılı Mart ayı itibariyle sadece yedi parfüme sahipler ve bazı kokularının üretimini bitirdiler. Marni’nin Estee Lauder ile işbirliğiyle piyasaya sürdüğü parfümlerin ilki 2012 çıkışlı Marni isimli kadın parfümüydü. Consuelo Castiglioni, ilk parfümü Marni’yi şöyle anlatmış: “Bu parfüm, markamızın moda anlayışını yansıtıyor: Oldukça bireysel ve biraz da eksantrik.”
Marni’nin açılışı tatlı, modern ve gül sularını hatırlatan tarzda gerçekleşiyor. Arabik olmayan gül ve bir parça leziz turunçgil meyveleriyle gerçekleşen üst notalar canlı, dinamik ve hoş. Orta kısımda güle sıcak baharatlar eşlik etmeye başlıyor. Orta bölümdeki baharatlarda biber öne çıkıyor. İkinci olaraksa kakule rahatlıkla hissediliyor. Son bölümde biber ortadan kaybolurken, kakule geri planda kalmaya devam ediyor. Kapanışın sürprizini yapay sedir ağacı benzeri odunsuluk yapıyor. Metalik alt notalar, Iso E Super’in biberimsi yapaylığını sunuyor bize.
Marni, gül-baharat-odunsular üzerine kurgulanmış gibi duruyor. Buradaki gül asla ağır ya da karanlık değil, Fransız-Avrupa tarzı gül karakterine sahip. Güle eklenen keskin ve sivri uçlu baharatlar, Marni’ye enteresan şekilde erkeksilik katıyor. Hatta sonlardaki Iso E Super benzeri parlak odunsuluk, rahatlıkla erkek parfümlerinde kullanılabilir. Diyeceğim o ki başlangıcındaki güllü kısım dışında Marni, kadın parfümü olarak piyasaya sürüldüyse de erkeklerin üzerinde taşımakta zorlanmayacağı tarza sahip.
Marni, günümüzün yeni nesil, şeker bombası, çiçeksi, ağır baharatlı kadın parfümlerine pek benzemiyor. Bir taraftan koku profili tanıdık gelse de benzerine rastlamadığımı belirtmem gerekiyor. Başlangıcı ve orta kısmı kalite anlamında idare etse de kapanışı oldukça yapay ama bu benim gibi birisi için bile sorun olmadı çünkü Marni’nin o cazibeli-yapay-parlak-sıcak odunsuluğu kimi zaman dumansı tütsüye benziyor bazen de metalik paçuliyi andırıyor. Hatta kimi kullanıcıların vetivere benzetmesi bile gayet anlaşılabilir.
Sonuç olarak bazı yorumcuların ya sev ya nefret et tarzına yakın bulduğu koku profiline aşık olmadım ama etrafa yaydığı aura gerçekten ilginç bu parfümün. Özellikle kapalı mekanda ilk sıkıldığında etrafa saldıran güllü, kuru baharatlar gerçekten sevilesi. Evet, ona aşık olmadım ama nefret etmek için de sebep göremiyorum. Sadece kimi zaman burun tırmalayan metalik yapaylığı can sıkıcı olabiliyor.
Kötü haberse üretiminin bitirilmiş olması. Onun içindir ki artık bulunması çok zor. Oldukça yüksek fiyatlara satılan dünyadaki son şişelerle birlikte bu ilginç parfüm, tarihe gömülecek.
EDP formundaki Marni’nin ilk saniyeleri güçlü ve etrafa yayılımı muazzam fakat kısa süre sonra tene yakın kalıyor. Kalıcılığı idare eder. İlkbahar-sonbahar kullanımına yakın duruyor. Günlük kıyafetlere rahatlıkla uyum sağlayacaktır. Kokusunun tasarımını Daniela Andrier yapmış.
Koku Güzelliği:10/6