Alman moda endüstrisinin en önemli markalarından Jil Sander’in parfümlere ilgisi eskilere dayanıyor. 1970’li yılların sonunda ilk parfümlerini çıkarmaya başlayan Jil Sander’in 2019 yılının eylül ayı itibariyle seksene yakın esere imza attığını görüyoruz. Her ne kadar Chanel ya da Dior kadar dikkat çekici süper starlar çıkaramasa da 1989 yılında dünyaya gelen Sun, markanın en sevilen kokularından oldu.
Kadınlar için piyasaya sürülen Sun hala oldukça fazla kullananı olan bir arkadaş denebilir. Basit ve beyaz tonların ağırlıkta olduğu şişesi ve güneşe vurgu yapan ismiyle Sun, modern klasiklerden birisi haline geldi. Böylesine popüler bir kız hakkında Jil Sander’in internet sitesinde pek bilgi olmaması nasıl açıklanabilir emin değilim. Markanın resmi internet sitesinde Sun’ın üç notası öne çıkarılmış: Bergamot, yasemin ve amber. Bakalım Sun gerçekten de bu üç tema üzerine mi kurgulanmış.
Sun’ın açılışı tatlı ve kremsi garip turunçgillerle gerçekleşiyor. Ferah sayılamayacak turunçgillere şekerli çiçekler eşlik ediyor. Sabunsu, kremsi hissiyat veren başlangıcından sonra orta bölümde vanilyamsı yapı öne çıkıyor. Sütsü vanilyaya sarı çiçekler (muhtemelen ylang ylang) ekleniyor. Çoğu kullanıcının hindistan cevizine benzettiği orta bölümdeki kremsi kokunun sütsü vanilyadan geldiği düşünülebilir. Kapanışta büyük değişim yok. Çiçekler alt notalarda zayıflarken, ortada lezzetli ve dondurmamsı vanilya kalıyor. Misk ve odunsular son kısımda vanilyaya geri planda destek veriyorlar.
Sun, kremsi vanilyalı, bolca tatlılık barındıran ve minör alanlarda çiçeklere yer veren büyük resmi karşımıza çıkartıyor. Bazı kullanıcıların dediği gibi onu tanımlamak ve kategoriye dahil etmek kolay değil. Hem basit ve ucuz kokuyor hem de neye benzediğini çözmekte zorlanıyorsunuz. Sanırım onun genel tarzı için kullanılan çiçeksi oryantal terimi doğru.
Sun, leziz ve tanıdık kokuyor. Bunun sebebinin yıllar içinde onun popülerliğini görüp, rakiplerinin benzerlerini üretmesi olabilir. Büyük değişim göstermeyen, düz, zaman zaman vasat market parfümlerini/deodorantlarını andıran, bazense içindeki iştah açıcı vanilyayla birlikte düşündüğümüzde “o kadar da kötü değil sanki” dedirten ilginç bir eser. Kalite anlamında iyi yerde durmuyor, koku bütünlüğü başarılı değil, genel yapısı yaratıcı veya sıradışı değil. İyi de neden bu kadar sevildi yıllar içinde Sun?
Sun’ın 1980’li yılların sonunda çıktığını not edelim. Kokusunun fazlaca tatlılık barındırması, 1980 ve öncesindeki kuru ve tatlılığı az şiprelere veya fujerlere öykünmediğini, ileriye bakan ve 2000’li yılları hedefleyen koku formuna yatırım yapıldığını düşünebiliriz. O dönem için muhtemelen farklıydı Sun’ın karakteri ama günümüzde artık birçok kadın hatta erkek parfümünde bu tür vanilya kullanımı var ve dikkat çekici değil. İkinci olaraksa kullanması ve sevmesi kolay tarzı var. Her ne kadar başlangıcında ve orta kısmında garip plastiğimsi bir nota sürekli sizi rahatsız etse de onu deneyen büyük kullanıcı grubu almak isteyebilirdi 1990’lı yılların başında.
Kafama takılan başka konuysa isim-kavram uyumsuzluğu. Parfümün ismi bize güneşi, yaz mevsimini, sıcağı, sahilleri, tuzlu deniz suyunu ve yaza dair herşeyi çağrıştırıyor. Onu kullanan birçok yorumcu da onun yaz parfümü olduğunu hatta tropikal hissiyat verdiğini belirtmiş. Bu görüşlere çok katılamayacağım çünkü bence Sun, safkan yaz parfümü değil. İçerisindeki kremsi vanilya, şekerli sarı çiçekler ve tonka fasulyeli benzoin, bu parfümü çok sıcak yaz günlerinde kullanmayı mümkün kılmıyor. Sun, ılık ilkbahar veya serin yaz akşamları için daha iyi seçeneğe benziyor. Bazı kullanıcıların onun kokusunu güneş kremlerine benzetmesineyse katılıyorum. Gerçi Sun, daha çok kalitesiz ve markası pek duyulmamış ucuz güneş kremlerini andırıyor.
Sonuç olarak Sun’ı çok merak ediyordum uzun yıllardır. Hakkında okuduğum yorumlardan sonra denediğim Sun, hayal kırıklığı yarattı. Hem kokusal güzelliği hem de kalitesi yeterli gelmedi bana. Tabii onun kadın parfümü olduğunu ve bir kadının üzerinde daha çekici duracağını varsayabiliriz. Sanırım hayalimdeki tropikal parfüm imgesine yaklaşacak esere yine rastlayamadım ve Sun benim için doğru adres değil.
Birçok kadın parfümünün aksine EDT formunda Sun. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk on beş dakika fena değil. Sonrasında normale dönüyor yayılım. Kokusunun tasarımını sektörün saygı duyulan isimlerinden Pierre Bourdon yapmış.
Koku Güzelliği:10/5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder