Versace’nin 2008 yılında piyasaya sürdüğü parfümü Versace Pour Homme oldukça sevildi ve markanın en çok satan erkek parfümlerinden birisi oldu. Mavi şişesi ve ferah Akdeniz-İtalyan tarzındaki kokusuyla ilgi gören Versace Pour Homme’ye zaman içerisinde yeni kardeşler eklendi. 2013 yılında Versace Pour Homme’nin öd ağacı versiyonu Versace Pour Homme Oud Noir, serinin ikinci parfümü olarak karşımıza çıktı. 2016 yılındaysa yeni bir Versace Pour Homme ile tanıştık.
Versace Pour Homme Dylan Blue isimli yeni kardeş, ilk duyduğum andan itibaren bende Bob Dylan’ı çağrıştırıyor. Versace ise kendi internet sitesinde Dylan Blue’nun tasarımında Akdeniz’in cazibeli kokusundan ilham aldıklarını vurguluyor. Ayrıca Dylan Blue’nun fujer tarafına vurgu yapıyor. Parfümün modern ferahlığa sahip olduğu da belirtilmiş.
Dylan Blue’nun açılışı bekleneceği üzere turunçgillerle gerçekleşiyor. Şekerli bergamot ve greyfurtla ilk saniyeler gayet tanıdık ve ortalama denebilir. Orta kısma geçildiğinde şekerli turunçgiller geri planda dururken, parfümün ana oyuncusu ambroksan devreye giriyor. Anason-yıldız anasona benzeyen orta kısımdaki ambroksan parfüme bir taraftan dinamizm katarken diğer taraftan da metalik yapaylık ekliyor. Orta bölümde ambroksana eşlik eden menekşe ise tabii ki bana göre değil. Son kısım, orta bölümün paralelinde ilerliyor. Kapanışta yapay vetiver ve sıradan odunsularla teninize elveda ediyor.
Dylan Blue, ismindeki ve şişesindeki mavi temayı kokusuna yansıtmaya çalışmış. Her ne kadar su-deniz gibi kokmasa da geri planda hep ferahlık ve abisi Versace Pour Homme’ye öykünme var. Ambroksan gibi dinamik bir elementin sıcak yaz günlerinde nasıl tepki vereceğini tahmin edemesem de Dylan Blue, tam anlamıyla ferah bir yazlık değil sanki. Deniz yosunu ya da okyanus gibi de kokmuyor.
Dylan Blue, anasonsu, baharatlı, menekşeli gibi davranıyor. Tabii hemen her yeni parfümdeki gibi bol miktarda tatlılık hissediliyor. Buradaki tatlılık leziz vanilyadan değil de abartılı verilmiş tonka fasulyesinden geliyor muhtemelen. Sonuç olarak bir süre sonra bu şekerli yapı can sıkıcı hale dönüşüyor.
Dylan Blue, tam bir piyasa parfümü. Büyük kitlelerin sevmesi için tasarlanmış, kadınlardan iltifatlar alabileceğiniz, kullanımı kolay ve güvenli denebilecek bir arkadaş fakat kokusu hissedilir oranda yapay ve sıkıcı. Yaratıcılık namına hiçbir şey barındırmıyor. Piyasadaki popüler rakipleriyle yarışmak için ortaya çıkarılan bir parfüme benziyor.
Dylan Blue’nun rakipleri kimler peki? En büyük rakibi Dior’un yeni erkek parfümü Sauvage. Zaten Dylan Blue’nun kokusu oldukça benziyor Sauvage’ye. Bir başka rakip olarak Bleu de Chanel olarak belirlenebilir. Ayrıca Yves Saint Laurent – L’Homme, CH Men Prive, Acqua di Gio Profumo gibi sağlam rakipleri de var ve işi zor görünüyor Dylan Blue’nun.
EDT formundaki Dylan Blue’nun performansı ortalama denebilir. Ara ara kendisini size hissettiriyor gün içinde. Kalıcılığı bir EDT için yeterli. Günlük kullanıma uyabilecek Dylan Blue, soğuk kış mevsimi dışında her zaman kullanılabilir.
Koku Güzelliği:10/5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder