Yvon Mouchel’in 1986 yılında Fransa’nın Dinard şehrinde temellerini attığı Divine isimli niş parfümevi, hala bağımsız olmayı sürdürüyor. Ana işkolu olarak parfümeriyi seçmiş kendisine bay Mouchel. Onun parfümlere olan tutkusu Divine markasının devamlılığını sağlamış. İlk parfümleri 1986 yılında Divine ismiyle kadınlar için piyasaya sürülmüş. Divine’den sonra bir süre ara verdiği parfüm üretimine 2000’li yıllarda hız vermiş durumda Yvon Mouchel. 2017 yılı Kasım ayı itibariyle on iki kokuluk koleksiyona sahipler.
Markanın 1986 çıkışlı ilk parfümü Divine ile birlikte en popüler eseri kuşkusuz ki L’Homme Sage. Özellikle yurtdışı merkezli platformlarda epey seveni olan ve çokça konuşulan erkek parfümü L’Homme Sage sık sık karşıma çıkıyordu fakat tanışmak bir türlü nasip olmamıştı. 2005 yılı çıkışlı L’Homme Sage’yi bir süredir kullanıyorum ve bakalım bu küçük sayılabilecek niş parfümevinin en popüler kokusu bende nasıl izlenim bırakacak.
Parfümün açılışında ne turunçgiller ne de çiçekler var. Üst notalarda kuru ama aynı zamanda tatlı-modern baharatlarla karşılaşıyorum. Yumuşak ve rahatsız edici olmayan baharatlar yüksek kaliteli. Açıklanan üst notalarında kakule, safran, mandalina ve liçi isimli tropikal meyve var. Başlangıçta mandalina değil de liçi olabilir. İlk izlenimim liçi ve kakule olduğu yönünde. Başlangıcını sevdim. Orta bölüme geçildiğinde koku karakteri oldukça değişiyor. Artık meyveler ve tatlı baharatlar geride kalırken ortaya pudramsı odunsular ve plastiğimsi deri çıkıyor. Her ne kadar açıklanan notalarında deri olmasa da bence var. Kimi yorumcuların bahsettiği pudralı odunsuları da algılayabiliyorsunuz. Orta bölüm oldukça farklı ve herkesin sevebileceği gibi değil. Yapaylık sınırında dolaşan orta kısım için eh işte diyebilirim. Son bölümde yine değişim var. Kapanışta az da olsa meşe yosunu ekleniyor. Kuru odunsular alt notalarda da etkili. Son bölümü sevdim.
L’Homme Sage, sıcak baharatlı yumuşak odunsulara sahip. Resmi tanıtımındaki erkeksilik vurgusu da üstüne eklenince epey bir maskülen koku formuyla karşılaşacağımı düşündüm. Açıkçası öyle bir yönüne rastlamadım. Evet, kadınsı nüanslar taşımasa da 1980’li yılların sert erkeksi parfümleri havası asla yok L’Homme Sage’de. Günümüze yakın ve modern kokuyor ama yeni nesil bol şekerli vanilya bombalarına da benzemiyor.
Divine’nin küçük bir niş parfümevi olduğunu ve bağımsızlığını korumaya çalıştığını biliyoruz. Yüksek sayılabilecek fiyatlara satılan Divine’nin parfümlerinin belli bir kalitenin üstünde olması gerektiğini varsayabiliriz. L’Homme Sage bana o kadar da çarpıcı ve sıradışı gelmedi. Benim için ortalama bir arkadaşa benziyor. Tabii açılışını oldukça sevdiğimi hatta parfümün en beğendiğim yeri olduğunu söylemeliyim. Orta kısımdan itibaren o tuhaf plastiğimsi-pudramsı deri-odunsu yönünü kendime yakın bulamadım. Kötü koktuğunu söylemek haksızlık olur ama sanırım pek bana göre değil.
EDP formundaki L’Homme Sage’nin performansı çok iyi değil. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği ortalamanın altında. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusuna Yann Vasnier ve Richard Ibanez imza atmış. Divine için başka parfümler de tasarlayan Yann Vasnier bir söyleşisinde şunları söylemiş:
“Çocukken sanırım on yaş civarındaydım. Her gün plaja giderdim. Plajdan sonra Saint Malo ve Dinard’daki Divine’nin parfüm butiklerine uğrardım. Tabii Annick Goutal ve Serge Lutens’i de unutmamak gerekir. İlerleyen yıllarda, bir gün kaderin cilvesi olarak Divine parfümevinin kurucusu Yvon Mouchel’le tanıştım. Onun için altıdan fazla parfüm meydana getirdim.”
Koku Güzelliği:10/6
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder