Puig grubuna satılmasıyla çoğu parfümseveri hayal kırıklığına boğan sevilen niş parfümevi L’Artisan Parfumeur’de, gördüğümüz kadarıyla eski şişeler de terk edilmiş. Markanın yenilenme içinde olduğunu düşünebiliriz çünkü bu tür şişe değişimleri genellikle parfümün içeriğinin değişmesiyle sonuçlanan reformülasyonu işaret ediyor olabilir.
Uzun zaman önce kullandığım Dzongkha’yı yeniden kullanmak istedim. Dzongkha, ilhamını Himalaya dağlarındaki Bhutan’dan almış. Tabii L’Artisan’ın Afrika’dan öykünmüş parfümlerinin en popüleri Timbuktu’ydu. Muhtemelen Timbuktu’nun başarısından sonra yine benzer temada ve iki yıl sonra piyasaya sürülen Dzongkha, tütsü, süsen çiçeği (iris) ve deriyi merkeze almış.
Parfümün başlangıcı olabilecek en kötü deriyle gerçekleşiyor. Sinek ilaçlarına benzettiğim üst notaları berbat Dzongkha’nın. Orta kısımda neyseki etkisi azalan garip derinin ardından şekerli iris çiçeği karşımıza çıkıyor. İrise kuru baharatlar eşlik ediyor ki, başlangıcına göre daha tahammül edilebilir bu bölüm. Kapanışta yine değişim var. Dumansı ve gizemli tütsü merkeze geçiyor ve parfümün en güzel yerini oluşturuyor.
Parfümün genelinde koyu bir tabaka gibi duran dumansılık mevcut. Kendi sitelerindeki “Bhutan’daki taş tapınaklarda yakılan tütsüler ve demlenen baharatlı çaylar” tanımı pek yerine oturmuyor. İlla ki bir yerini baharatlı çaya benzeteceksek orta kısım olabilir ama orada da hatırı sayılır oranda iris çiçeği var. Yine kendi sitelerinde bahsettikleri şakayık çiçeği ve tropik bir meyve olan litçi’yi algılayamadım.
Dzongkha, oldukça tuhaf, zor, karanlık ve tematik kokuyor. Kesinlikle herkesin sevebileceği ya da kullanabileceği gibi değil. Garip bir iticiliği var. Sanki Timbuktu’dan sonra biraz zorlama bir işe imza atılmış. Oysa ki Dzongkha’yı usta isim Bertrand Duchaufour tasarlamış. Yine de hiç bana göre değil genel yapısı.
Sadece benim değil diğer yorumcuların da kafası karışık sanki Dzongkha konusunda. Kimisi onun kokusunu eski bir ormana, başkası bebek pudrasına, bir başkası Hindistan baharatları satan dükkanlara hatta epey kişi kerevize benzetmiş ki haksız değiller. Bu kokuyu hangi kalıba sokmak gerektiğini kestirmek de zor. Çiçeksi desen değil, meyveli desen hiç değil, turunçgil zaten yok, belki dumansı ağaçsı-deri kokusu diyebilirim. Yine bir uçtan diğer uca savrulmaca var. Çok kötü başlangıcından sonra idare eden orta bölüm ve harika alt notalar. Gel de not ver şimdi bu parfüme.
Sonuç olarak farklı olmak adına garip bir parfüme yer verilmiş L’Artisan’ın koleksiyonunda. Güzel geri dönüşler alma ihtimali düşük, oldukça tematik ve her ortama uymayacak kokusuyla Dzongkha, normal bir kullanıcı için değil, uç örneklere meraklı koleksiyoner kokuseverleri hedefliyor sanki.
Uniseks olarak sınıflandırılsa da erkek kullanımına yakın duruyor. Birçok niş parfümün aksine EDT formunda. Kalıcılığı yeterli, fark edilirliği biraz düşük. Sıcak yaz mevsimi dışında her zaman kullanılabilir.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder