Jacques Bogart markası için “40 yıllık bir başarı öyküsü” denmesi tesadüf olmasa gerek. “Ben sadece erkekler için ürünler piyasaya sürerim” sloganıyla 1970’li yılların başlarında kurulan Jacques Bogart markası 2017 itibariyle bünyesinde birçok kozmetik ve parfüm firmasına sahip gurup olarak karşımızda. Bogart gurubunun ilk markası olan Jacques Bogart’ın parfümleri hala ilgi görmekte klasikseverler tarafından.
Bugün yazacağım eser, Jacques Bogart markasının ilk göz ağrısı. 1975 çıkışlı Bogart, erkek parfümü olarak piyasaya sürülmüş. Tanıtımlarında erkeksiliğe bolca vurgu yapan Bogart’ın açılışı eski-tozlu bergamotla gerçekleşiyor. Erkeksi bergamota, tabii ki aromatik Akdeniz otları ve buruk limon eşlik ediyor. Nostaljik turunçgiller aynı döneminin rakipleri gibi yüksek kaliteli, doğal ve gerçekçi. Çok ferah sayılamayacaksa da yeşil diyebileceğim üst notaları harika. Orta kısma geçilirken yeşil yapı devam ediyor. Bu sefer çamsı, sabunsu deri karşılıyor bizi. Asla tatlı olmayan kuru baharatların eklendiği orta bölüm, ağaçsı-deri tarafına yaklaşıyor. Kapanışta enfes bir meşe yosunu noktayı koyuyor. Orta kısımla benzer kokan alt notaları başarılı.
Bogart nasıl mı kokuyor? Yeşil, çamsı, aromatik, sabunsu, ardıçsı deri-ağaç kompozisyonuna benziyor. Genel yapısı gayet erkeksi ve ciddi bir izlenim bırakıyor. Hafiften maço olan aromatik yeşil ağaçsılık, keskin ve süetimsi davranmayan deriyle kombin edilmiş. Eski ve enfes dost meşe yosunu yine görevini başarıyla yapıyor. Çam benzeri ağaçlar gerçekçi, başlangıçtaki limon-bergamot ittifakı kusursuza yakın.
Bogart, sevdiğim tarza yakın. Çoğu yeni parfümden yavaş yavaş ümidini kesen bendeniz, böylesine şahane klasikleri niş parfümlere tercih edeceğim sanırım yakında. Zaten Jacques Bogart için uygun fiyatlı niş marka denmesinin sebebi müthiş eski klasikleri. One Man Show’a aşık olmamıştım ama Bogart’ı sevdim ve saygı duydum. Hem kalitesine hem doğallığına hem de karakterine. Eğer yaşınız kırkın üzerindeyse ve kendinize uygun parfüm arıyorsanız Bogart’a bakmanızı öneririm.
Parfümün benim açımdan tek can sıkıcı yanı sabunsuluğu. Bu tür sabunsu koku formuna bir türlü kendimi yakın hissedemiyorum. Keşke sabunsuluk azaltılıp, meşe yosunu arttırılsaymış. İkinci problemi ise performans anlamında oldu. Çoğu yorumcunun övgülerle bahsettiği etrafa yayılımı kendimde hissedemedim. Genel olarak ilk patlama dışında tene yakın kalıyor.
Bogart, aromatik yeşil karakteriyle Paco Rabanne Pour Homme, Polo Classic, Grey Flannel tarzına yakın duruyor. İçlerinden en çok Paco Rabanne Pour Homme’ye benziyor.
EDT formundaki Bogart’ın kalıcılığı yeterli. Sıcak yaz günleri dışında her zaman kullanılabilir. Şık bir takım elbiseye çok yakışacaktır Bogart.
Koku Güzelliği:10/8
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder