Ünlü Vogue dergisinin 90’lı yılların en önemli moda tasarımcısı ilan ettiği Helmut Lang’in, minimalist tasarımları akla bir parça Comme des Garçons’u getirebilir. Avusturya doğumlu Lang’in hayat serüveni, New York’a yerleşmesiyle başka boyuta atlamış gibi görünüyor. 1990’lı yılların sonlarında geldiği New York, onun kariyerini olumlu yönde etkiledi ve markasını dünya çapında tanınır hale getirdi. Modern avangart kültürün temsilcilerinden sayılan Lang, kıyafet tasarımlarının ardından, 2000 yılının başında parfüm işine girdi.
2002 yılında piyasaya sürdüğü Cuiron Pour Homme, bir süre sonra üretimden kaldırıldı fakat parfümseverler arasında büyük ilgi gördü. Sadece Cuiron değil, diğer Helmut Lang parfümleri de parfüm meraklılarının radarından kaçamadı. Diğer üretimi bitirilen Helmut Lang parfümleri, 2014 yılında yeniden formüle edilerek piyasaya sürüldü. Şişe tasarımlarındaki küçük değişikliklerle birlikte, kokularda da değişim olduğunu söylüyor yorumcular ki, gayet normal bu durum. Cuiron’un 2002 çıkışlı ilk formülasyonunu değil de 2014 versiyonunu kullanıyorum bir süredir. Ve bakalım izlenimlerim nasıl.
Cuiron’un açılışı ferah olmayan turunçgillerle gerçekleşiyor. Modern ve miskli bir portakal üst notaları oluşturuyor. Detaylı olmayan başlangıcı fena değil. Orta bölüme geçildiğinde parfüme ismini veren deri ortaya çıkıyor. Turunçgillerin geriye geçtiği orta kısımda, hafiften plastiğimsi ve modern deriye yine misk eşlik ediyor. Sert olmayan deri kullanımı idare eder. Kapanışta büyük değişim yok. Miskli deri alt notalarda da etkili. Alt notalarının pek bir numarası olmadığını söyleyebilirim.
Cuiron, anladığım kadarıyla yumuşak ve yapaylık sınırındaki deri-süet-misk parfümü. Helmut Lang’in minimalist kıyafet tasarımları gibi parfümü de çok basit ve sade. Biraz plastiğimsi bulduğum deri, sevmesi ve kullanması kolay. Kimi yorumcuların, Cuiron’un erkeksi yönüne vurgu yapmalarını pek zihnimde oturtamadım çünkü bence hiç de sert ve erkeksi değil kokusu. Tam tersi yumuşak ve kibar, modern beyefendi gibi.
İyi de parfümü sevdim mi? Deri notasını seven birisi olarak çok ilginç bulmadım Cuiron’u. Bir kere çok basit kokuyor. Derinlik ve zenginlik yok. Tekdüze ilerliyor ve neredeyse hiç değişmiyor. Çok farklı ya da özgün değil. Seyreltilmiş bir süet-deri parfümü. Daha fazlası değil bana göre.
Cuiron’u ilk kullandığımda zihnimde hemen şimşekler çaktı ve hangi parfüme benzediğini anladım. Bana katılır mısınız bilmem ama Emporio Armani – He’ye oldukça benzettim. He’deki metalik turunçgilleri çıkarın, Cuiron’u andıracaktır.
Günlük kullanıma rahatlıkla uyabilecek yapısı memnun edici. Gerek spor kıyafetlerle gerekse takım elbiseyle kullanılabilir. Bu anlamda oldukça işlevsel Cuiron. Şık, modern, karşı cinsin ilgisini çekebilecek tarzına rağmen benim için fazlasıyla basit, zayıf ve yapay. Adeta bir hayalet gibi.
Hayalet derken, onun çekingen karakterinden bahsediyorum. Performansı kötü ne yazık ki. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği düşük. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. EDP formunda. Kokusunu Francoise Caron tasarlamış.
Koku Güzelliği:10/6
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder