Anaakım markalarda fazla karşımıza çıkmayan incir-hindistan cevizi temalı parfümler nedense daha çok niş parfümevlerinden çıkıyor. Hele ki erkek parfümleri içinde muhtemelen çok küçük bir dilimi oluşturuyor incir konsepti. Her ne kadar incir desekte, aslında bu tür parfümler ya yeşil yaprağımsı kokuyor ya da sütsü-kremsi hindistan cevizli. İnciri meyve olarak bol bol tüketmişimdir ama bize incir temalı olarak sunulan parfümlerin gerçekten incir gibi kokmadıklarını kendi adıma söyleyebilirim.
Tabii incir deyince Diptyque’in ünlü Philosykos’u akla geliyor. Benim de çok sevdiğim bir parfüm Philosykos. Ve onunla birlikte, inciri merkeze alan parfümlere karşı hep ilgim olmuştur. Erkek-anaakım markaların içindeyse incir temalı parfüm epey az. Aklıma ilk aşamada Hermes’in Un Jardin en Mediterranee’i ve Salvatore Ferragamo Pour Homme geliyor. Çok büyük hit olamamış bu iki incir kokusuna artık Marc Jacobs’u da ekleyebilirim.
Marc Jacobs markasının ilk erkek parfümü olan For Men, yeni bir çalışma sayılmaz. 2002 çıkışlı Marc Jacobs Men’in başlangıcı kremsi ve sütsü hindistan ceviziyle gerçekleşiyor. Ferah ve yumuşacık açılışı çok güzel. Orta kısımda kokuya yeşil öğeler katılıyor. İncir yaprağına benzetilebilecek kuru yeşillikle hindistan cevizinin uyumu başarılı. Kapanışta aynı uysal hava hakim. Rahatsız etmeyen yumuşak odunsu notalarla son buluyor.
Marc Jacobs Men, ferah pamuk gibi yumuşacık incir-hindistan cevizi kokusuna sahip. Kimilerinin iddia ettiği gibi fazlaca sabunsuluk barındırmıyor. Aslına bakılırsa duru verilmiş hindistan cevizinin sütsü yapısı sabunsuluk olarak geri dönüşe sebep oluyor. Yoksa bana göre vanilyalı tropikal kokteyl gibi kokuyor. Hani Malibu diye bir içki vardır hindistan cevizli. Ona bile benzetesim var Marc Jacobs Men’i.
Yok, fikrimi değiştiriyorum. İçkimsiden ziyade kremsi vanilyalı hindistan cevizi gibi kokuyor. Tropikal havası var ama bariz içki teması yok. Basit, leziz, kullanması ve sevmesi kolay bir arkadaş. Çoğu kişinin dediğinin aksine rahatsız edici derecede yapaylığa rastlamadım. Tabii ortalama bir anaakım parfümden bahsettiğimizi unutmayalım. Çok yüksek kalite beklemek zaten doğru olmayabilir ama yine de sevdim salaş ve rahat tarzını.
Kendimde problem olduğunu zaten biliyorum. Çoğunluğun sevdiği parfümleri bir türlü kendime yakın bulamazken, kimsenin yüzüne bakmadığı parfümleri zevkle kullanabiliyorum. Kullananların genelde bir sürü kusur bulduğu Marc Jacobs Men’i denemenizi tavsiye ederim. Oldukça basit ve performansı düşük bu çocuk, piyasadaki az sayıdaki anaakım rakibinden daha sevilesi. Evet, harikalar yaratmıyor ama bu çok sıcak yaz günlerinde, sizi sıkıcı ofisinizden tropikal adalara kısa süreliğine de olsa götürme görevini yerine getirebilir.
Kokusunun tasarımını Ralf Schwieger yapmış. EDT formunda. Kalıcılığı vasat. Fark edilirliği ilk patlama dışında düşük. Görülüyor ki parfümün en büyük sorunu performansı. Erkek parfümü olarak çıkmasına rağmen kadınlar rahatlıkla kullanabilir. İlkbahar-yaz için ideal.
Luca Turin’in kitabında üzücü incir olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden bir puan verilerek, en kötü parfümler listesine alınmış.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/7
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder