Bir dönem, ülkemizde en çok sorulan, merak edilen ve övgüler alan parfümlerden birisiydi Lanvin L’Homme. Tabii sadece ülkemizde değil, yurtdışında da, doksanlı yılların sevilen erkek parfümlerindendi. 1997 çıkışlı Lanvin L’Homme, yirmi yıla yaklaşan yaşıyla, Cool Water’ların, 212 Men’lerin, L’Eau d’Issey Pour Homme’ların, Acqua di Gio’ların yaşıtı olarak da düşünülebilir.
Hatta skalayı genişletip, Versace Pour Homme, Eau Fraiche, He Wood Ocean Wet Wood gibi örneklere de benzetilebilir Lanvin L’Homme. Tabii her parfümü kendi içinde değerlendirmemiz gerektiği gerçeğinden hareketle, birçok parfümün birbirine benzeyebildiğini ama aralarında büyük sayılabilecek farklar bulunduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
Lanvin L’Homme, 1990’lı yılların sonlarındaki ferah-sucul akımın sonuçlarından birisi. Parfümün başlangıcı ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Fazlaca tatlılık barındırmayan turunçgillerden bergamot ve neroliyi ayırt etmek mümkün. Üst notaları çok güzel. Orta bölümde sabunsuluğun eşlik ettiği ferah baharatlar ve lavantayla karşılaşıyoruz. Azıcık da menekşe var bence. Orta bölümdeki metalik yapı, hafiften de olsa yapaylık hissettiriyor. Son kısımda aynı metalik algı devam ediyor. Sedir ağacı ve miskle kapanışı yapıyor. Kimileri vanilyadan da bahsediyor ama ben algılayamadım ya da çok güçlü değil.
Lanvin L’Homme, ferah, lavantalı, menekşeli, temiz ve turunçgilli bir akuatik. Gerçi lavanta ve menekşeli akuatikler bana hiç bir zaman yeterince akuatik gelmez. Benim sucul parfüm anlayışım, mis gibi deniz, yosun ve tuz kokan eserlerdir. Ne Green Irish Tweed, ne Cool Water, ne He Wood Ocean Wood, zihnimdeki sucul kavramını karşılamıyor. Lavanta ve menekşe gibi keskin ve baskın notaların, bence ferah olma iddiasındaki parfümlerin içeriğinde olması tezatlık oluşturuyor.
Demem o ki, Lanvin L’Homme bana göre safkan sucul değil, ferah aromatik fujer. Lavantanın onu bir parça erkeksi yaptığı söylenebilir. Günümüzün çok tatlı, ferah turunçgilli kokularına benzemiyor. Çoğu kişinin dediği üzere saldırgan değil ve temiz kokuyor. Genel beğeniye uygun. Nanemsi ferahlığın hakimiyetindeki ana yapı büyük değişim göstermiyor. Çok derin ve zengin olmasa da, kendisinden beklenen görevi yerine getiriyor. Basit, ortalama kalitede, uygun fiyatlı bir seçenek olarak düşünülebilir. Amma harika bir parfüm de beklemeyin. Yukarıda bahsettiğim üzere yirmi yaşına yaklaşsa da, hala modern kokması ve eski-köhne olmaması, onun bir başka artısı. Bu anlamda parfümün tasarımcısı Alberto Morillas’ın hakkını teslim etmek gerekiyor.
Luca Turin’in kitabında turunçgilli fujer olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden iki puan verilmiş.
EDT formundaki Lanvin L’Homme’un kalıcılığı tende az. Fark edilirliği epey düşük. Çoğu yorumcunun şikayet ettiği performansı, ilk kullanımdan itibaren hayal kırıklığı yaratıyor. İlkbahar-yaz mevsimi için uygun olduğu izlenimi veriyor. Yaş sınırı olmadan herkes kullanabilir.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/6
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder