“Amber, ambregris, yani gri amber, “sperm whale” denen ve bizim kaşalot veya ispermeçet balinası diye tercüme ettiğimiz balinadan kaynaklanan bir koku hammadesi. Kendisi on ton, günlük yediği de bir ton civarında. Ancak yediği her şeyi sindiremiyor ve kafadan bacaklılar denen kalamar, ahtapot veya mürekkepbalığı gibi deniz canlılarının sindirimi biraz zorluyor muhteremi. Organizması bu sindirim olayını kolaylaştırmak için bir madde salgılıyor, sonra da bu maddeyi sindirilememiş atıklarla bazen dışkı, bazen de istifra etmek suretiyle suya bırakıyor.
Balinanın çıkardığı bu atık, aylarca, hatta bazen yıllarca güneşin altında ve suların üzerinde dolaştıktan sonra katılaşarak karaya vuruyor. Hayvandan ilk çıktığında rengi çok koyu, ancak karaya vurduğunda, denizde geçirdiği süreye bağlı olarak açık griye dönüyor. İsminin gri amber olmasının sebebi de onu, kehribar dediğimiz sarı amberden ayırma endişesi.”
Vedat Ozan’ın, “Kokular Kitabı II – Parfümler” kitabında, amberi ve amber grisi anlattığı bölümden kısaca alıntı yaptım. Onun hoş görüsünü bildiğim için bu küçük aşırmayı sizlerle paylaşmak istedim. Parfümlerle azıcık da olsa içli dışlı olan herkesin, amber içeriğini bileceğini tahmin ediyorum. Muhtemelen yüzlerce amber temalı parfüm piyasada dolaşımdadır. Niş, ana akım, butik ve aklınıza gelebilecek her türlü kategorisiz marka, amber temalı parfümlere el atıyor. Güzel kokular endüstrisinin en çok kullanılan içeriklerinden olan amber, benim de en sevdiğim notalardan birisi. Tabii istediğim gibi kullanılırsa.
Ambre Sultan, Ambre 114 ve Ambre Russe gibi harika örneklere saygı duymamak elde değil. 1988 yılında niş parfümevi, Maitre Parfumeur et Gantier’in ünlü amber parfümü Ambre Precieux, en iyi amber temalı parfümlerden birisi olarak gösteriliyor. Benim de çok uzun zamandır merakımı çeken Ambre Precieux, nihayet tenimle tanışıyor.
Ambre Precieux, kendi internet sitesinde, ilhamını gri amberden aldığını açıkça beyan etmiş. Markanın “Les Parfums du Levant” serisine ait olduğu belirtilmiş. Parfümün açılışı yoğun baharat bulutuyla gerçekleşiyor. Kakule ve küçük hindistan cevizine keskin reçineler de eşlik ediyor. Başlangıcı biraz tozlu, eski, erkeksi ve sağlam. Orta bölüme geçildiğinde lavantanın rolü giderek artıyor. Yüksek kaliteli lavanta, parfüme biraz yeşil hava katıyor. Reçineler hala hissediliyor. Baharatlar lavantaya destek veriyor ama geri plandalar. Normalde lavantayı çok sevemesem de orta kısımdaki kullanımı beğendim. Geleyim alt notalara. İşte parfüme ismini veren amber karşımıza bütün ihtişamıyla çıkıyor. Üst ve orta bölümdeki notaları unutun. Hepsi ortadan kayboluyor ve hafiften pudramsı amber sizi selamlıyor. En sevdiğim haliyle yani egzotik ve gizemli olarak verilmiş amber. En güzel sürpriz ise ambere harika bir vanilyanın eşlik etmesi. Vanilya çok şekerli verilmemiş neyse ki.
Büyük resme bakmaya çalışalım. 1988 yılında piyasa sürülmüş bir arkadaştan bahsediyoruz. 1980’li yılların sonlarındaki koku trendlerini düşündüğümüzde, onun günümüz biraz “eski” koktuğunu söyleyebiliriz. Fakat ne hikmetse Ambre Sultan ve Ambre 114 gibi iki modern sanat eserini andırıyor. Oysaki Ambre Precieux, bu iki parfümden çok daha erkene tarihleniyor. Fakat içeriğinde barındırdığı dengeli tatlılık, onu demode kılmıyor. Gördüğüm kadarıyla Ambre Precieux, kendinden sonra gelen birçok parfüme ilham olmuş. Zaten parfümseverlerin ona bu kadar büyük saygı duymalarının sebebi muhtemelen bu.
Müthiş bir amber parfümü Ambre Precieux. Ağır baharatlar, keskin reçineler, dozajı harika ayarlanmış lavanta ve vanilyalı, tozlu amber. O, hem olgun ve nostaljik kokarken hem de garip şekilde modern ve zamanın ötesinde. Hafiften mistik, azıcık hüzünlü, bariz şekilde nostaljik. Neredeyse doğuya ait bir iksir gibi. Hatta arabik tarafı bile var sanki. Zaten parfümün Les Parfums du Levant serisine ait olması, onun doğudan ilhamını aldığını bana düşündürtüyor. Bu yüksek kaliteli eser, tam istediğim gibi enfes bir amber kullanımına sahip.
Sözü uzatmanın anlamı yok. Eğer tematik amber parfümlerine, amber kokan tütsülere ve dumansı-gizemli aromalara ilginiz varsa Ambre Precieux, olabilecek en çarpıcı eserlerden birisi. Hani bazı parfümler vardır, kullandığınızda modunuzu değiştirir, sizi farklı ruh haline büründürür. Ambre Precieux, işte bunu başarıyla gerçekleştiriyor. Onun kokusu sizi, kimi zaman tozlu Arap çöllerine, kimi zaman bedevi çadırlarında içilen nargileye, kimi zaman da Dubai’de ultra lüks bir otelin akşam yemeğinden sonra sahne alan rakkasenin, baş döndürücü dansına götürüyor.
Zaman zaman unutup, atlasam da yine bir ten-kıyafet değerlendirmesi yapayım. Tenime uyguladığım Ambre Precieux, çok derin, zengin ve enfes kokarken, kıyafet üzerinde tek düze amber kokusu haline dönüştü. Bu anlamda onun ten parfümü olduğu sonucunu çıkartabilirim kendi adıma.
Luca Turin’in kitabında klasik amber olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden dört puan verilerek oldukça beğenilmiş. Birçok niş parfümün aksine EDT formunda. Kalıcılığı tende fazla değil. Kıyafet üzerinde iyi sayılır. Fark edilirliği yüksek değil.
Şunu söylemeliyim ki gayet sağlam ve neredeyse sert sayılabilecek bir duruşu var. Genç arkadaşlara uyacağını sanmıyorum. Kullanım dönemi olarak soğuk kış günlerini isteyecektir. Kimi kaynaklarda uniseks olduğunu gördüğümde şaşırdım. Markanın kendi sitesinde erkek parfümleri kısmında yer alıyor. Zaten kokusu oldukça erkeksi. Denemeden almak iyi fikir değil.
Koku Güzelliği:10/8
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder