LM Parfums –
Patchouli Boheme (2010)
Fransa
Alplerinin kalbinde yaşayan bir İtalyan ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş
Laurent Mazzone. Çok küçük yaşlarında parfümlere ve kokulara tutkuyla bağlıydı.
İlerleyen yıllarda kokulara olan arzusu, onun koku hissinin gelişmesine vesile
oldu. On iki yaşında yaşadığı yerdeki yerel mağazalardan koku numunelerini karıştırıp,
kendince oyunlar oynuyordu. Aslında onun aklında tek bir şey vardı: Yeni
parfümler keşfetmek.
Ergenlik
yıllarında ise DJ'lik yapmaya başladı Laurent Mazzone. Geceleri insanları
çaldığı müziklerle eğlendiriyordu. Ve tesadüfe bakın yine "sample"
karşısına çıkıyordu. Yaratıcı içgüdüleri moda dünyasına yönlendirdi daha sonra
onu. İlk kıyafet mağazasını açtıktan sonra yerinde saymadı. Başka mağazalar da
açtı. Farklı objelerin ve yaratıcı kıyafetlerin bulunduğu mağazalarının
ardından daha ilginç ne yapabilirim diye düşünmeye başladı.
Çok
geçmeden dükkanlarını "duyusal laboratuarlara" dönüştürdü.
Mağazasında kullanmak üzere etrafa güzel aromalar yayan kokulu mumlar yapmaya
başladı. Bu hayalini gerçekleştirdi ve test bile etti. Mağazasına gelen
müşterileri bu mumları çok beğendiler ve devamını istediler. Artık Laurent
Mazzone'nin hayatıyla ilgili karar verme zamanı gelmişti.
Daha
fazla uzatmadan geleyim konumuza. Laurent Mazzone, 2010 yılında niş parfümevi
LM Parfums projesini hayata geçirdi. İlk olarak dört parfümle işe başladı. 2010
yılının sonlarında piyasaya sürülen bu dört parfümden birisi de Patchouli
Boheme idi. İsmi sebebiyle ilgimi çeken bu arkadaşı test etmeye karar verdim. İsminden
de anlaşılacağı üzere paçuli üzerine temellendirilmiş Patchouli Boheme.
Parfümün
başlangıcı anlatması zor şekilde gerçekleşiyor. Saldırgan ve tuhaf üst notaları
tanımlamakta zorlanıyorum. Çok keskin anasona benzetiyorum elimde olmadan.
Kimileri başlangıcını odunsu notalarla özdeşleştiriyor. Pek öyle olduğunu
sanmıyorum. Neredeyse ilacımsı anason diyeceğim son tahlilde. Yanılıyor
olabilirim ama rakıya bile benzettim açılışını. Zor ve sert üst notalar bana
göre değil. Orta kısma hemen geçilmiyor. Yaklaşık yarım saat sonra tuhaf
anasonsu yapı geriye çekilirken ortaya tütün, yağımsı paçuli ve kuru-temiz deri
çıkıyor. Geri planda azıcık tütsü de var. Başlangıcına göre çok daha kabul
edilebilir orta bölüm. Son kısımda güzel bir sürpriz var: Baharatlar.
Baharatlar, alt notalarda daha belirgin. Büyük ihtimalle tarçın. Baharatlara
vanilya eşlik ediyor. Musc Ravageur’un sonlarını hatırlatıyor bana. Parfümün en
sevdiğim yeri oluyor alt notaları.
Başlangıcını,
milyonlarca yıl geçse bile sevebileceğimi sanmıyorum. O garip, rakıya benzeyen
yapı tam olarak içkimsi de değil. Acı, buruk, kimyasal atıkları hatırlatan üst
notaları gayet itici. Orta kısımda neyse ki o koku geri çekiliyor ama geri
planda hala oralarda olduğunu hatırlatıyor. Orta bölümde paçuli, tatlı ve
kremsi olarak karşımıza çıkıyor. Köksü ve çikolatamsı değil paçuli. Ağır paçuli
yağlarını andırıyor. Paçuliye eşlik eden deri fazla sorumluluk almıyor ve geri
planda kalmayı tercih ediyor. Reçineler, paçuliye hatırı sayılır destek
veriyor. Sonlarda pudralı zayıf vanilya dikkat çekici.
Patchouli
Boheme, reçinemsi, balsamsı, derili, tütünlü, baharatlı bir paçuli kokusu.
Başlangıçtaki garip ve zorlayıcı kısmı dışarıda bırakırsam, paçuliden sonra
ikinci öğenin tütün olduğunu söyleyebilirim. Eski ve olgun olarak verilmiş
tatlı tütün, ıslak hissiyatı veriyor. Deri, yarı karanlık sanki. Baharatlar,
pudramsı vanilya ile kol kola. Tatlığın ise tonka fasulyesinden geldiğini
düşünüyorum. Eşine az rastlanabilecek yapıda olduğunu söylemeliyim.
Şu
bir gerçek ki karşımızda gerçekten de zor bir parfüm var. Çünkü hem sevmesi hem
de kullanması zor, fazlasıyla tematik, ilk dakikalarda neredeyse tahammül
edilemez, saldırgan, azıcık kaba, uçlarda dolaşan, rahatsız edici, değişken,
şaşırtıcı ve bohem. Aynı ismi gibi paçulinin ve bohemliğin etkisi altında
Patchouli Boheme.
Kimilerinin
onun kokusunu 68 kuşağının çiçek çocuklarına benzetmesini anlayabilirim. Evet
günümüzün parfümlerine pek benzemiyor. Paçulinin vermiş olduğu olgunluk dikkat
çekici. Başlangıcını saymazsam, hüzünlü ve depresif koktuğunu söyleyebilirim.
Çok canlı ve parlak değil genel havası. Tatlılık baştan sona mevcut. Zengin ve
detaylı sayılabilecek harmanı tatmin edici fakat koku güzelliği anlamında
şüphelerim var. Onu severek kullandığımı söyleyemem. Ağır ve yağlımsı yapısı
nedeniyle çok soğuk günlerin parfümü olduğunu söyleyebilirim. Ilık bahar
aylarında bile rahatsız edici olabilir.
Bazı
kaynaklarda Patchouli Boheme'in ünlü isim Mona di Orio tarafından tasarlandığı
söylenmiş. Kendi sitelerinde bu yönde bilgi bulunmuyor. Eau de Parfum (EDP)
formunda. Kalıcılığı gayet iyi. Fark edilirliği başlarda yüksek, sonrasında
normale dönüyor. Erkek kullanımına daha yakın gibi duruyor. Yüksek fiyatı ve farklı
kokusu sebebiyle denemeden bir şişesini almanızı önermem.
Koku
Güzelliği:10/6.5
Biraz piyasaya hakim parfümleri yorumlasanız olmaz mı? En azından ayda 1 kere.Yorumladığınız kokulardan nerdeyse yarısını Türkiyede bulmak mümkün değil veya çok zor.Biliyorum sizin farkınız bu ve bana soracak değilsiniz ama siteye girdiğimde aradığımı bulmak istiyorum.
YanıtlaSilAslında haftada bir, ayda dört defa bilinen parfümleri yazıyorum. Mesela daha geçen hafta Armani Code'u yazmıştım. Ondan önceki hafta da Velvet Orchid'i yazdım. Yani arada denge kurmaya çalışıyorum.
SilOlması gereken de bu değil mi zaten, sonuçta parfüm blogu burası. Sadece 3-5 tane piyasa parfümü veya sıradan designerler yorumlansa kimse takip etmez bence. Ayrıca isterseniz alamayacağınız parfüm-tester yoktur yabancı alışveriş sitelerini araştırdığınızda.
YanıtlaSil