Hermes
– 24 Faubourg (1995)
18. yüzyıla kadar Louvre’un batısındaki
dağınık küçük köyler, zamanla Paris'in büyümesiyle şehre dahil oldu. Her şehrin
yaşadığı genişleme, yeni sınırların oluşmasını sağlar. Her ne kadar Paris
şehrinin büyümesi, bizim ülkemizdeki gibi gecekondulaşma şeklinde olmasa da,
etraftaki yerleşim birimlerinin şehre bağlanmasıyla, yeni yolların açılma
ihtiyacı doğmuş. Paris'e 1860'lı yıllarda dahil olan Rue du Faubourg bölgesi,
Louvre'a olan yakınlığı sayesinde kısa zamanda şehrin cazibe merkezlerinden
olmayı başardı.
Gerçi Rue du Faubourg caddesinin,
yakınlardaki Champs Elysees ile karşılaştırıldığında sokaklarının dar ve
sıradan olduğu söylenir. Fakat her ne hikmetse Rue du Faubourg caddesine,
dünyanın önemli markalarının gelip, yerleştiler. Sadece şık ve lüks butikler
değil, büyükelçilik binaları da Rue du Faubourg caddesinde yerini almış durumda.
Fakat bu caddeyi dünyaya tanıtan bir
marka var. Tahmin ettiğiniz gibi Hermes'in Rue du Faubourg caddesindeki ilk
merkezi, bu caddenin ve hatta o bölgenin simgesi haline gelmiş durumda. Sadece
Fransa'nın değil aynı zamanda dünyanın en önemli lüks markalarından olan
Hermes'in Rue du Faubourg caddesindeki merkez binası, 1995 yılında bir parfüme
isim babalığı yaptı. Hermes'in sevilen kadın klasiklerinden 24 Faubourg,
ilhamını Hermes'in merkez butiğinden almış. Kendi sitelerinde ünlü burun
Maurice Roucel tarafından 1995 yılında tasarlandığı belirtilmiş 24 Faubourg'un.
Parfümün açılışı eski turunçgillerle
gerçekleşiyor. Tozlu sayılabilecek nostaljik bergamota tatlı çiçekler eşlik
ediyor. Portakal çiçeğinin verdiği tatlılık, bergamotun kuruluğu ile
dengeleniyor. Başlangıcı etkileyici değil benim için. Orta bölümde çiçeklere
meyvemsilik ekleniyor. En bariz meyve şeftali. Bu andan itibaren bir başka kadın
klasiği Mitsouko'yu andırıyor hafiften. Sabunsuluk, orta bölümde hala mevcut. Başlangıcına
göre daha güzel orta kısım. Son bölüm ise en sevdiğim yeri oluyor. Yumuşak
kremsi odunsular, vanilya ve nefis amber var kapanışta.
24 Faubourg, ferah olmayan portakal
çiçeği ve meyvelerin hakimiyetinde ilk dakikalarda. Buradaki meyveli-çiçeksi
yapı, yeni nesil parfümlerdeki gibi fazlaca kadınsı değil. Buruk ve eski
kokuyor. Muhtemelen bu hissiyatı sabunsu-pudralı yapı veriyor. Parfümün genel
anlamda kremsi olduğu söylenebilir. Başlangıçta burnum beni yanıltmadıysa
oldukça tatlı kokuyor. İlerleyen saatlerde tatlılık azalıyor. Hatta üst
notaları için şekerli bile denebilir. Tabii ilerleyen dakikalarda şekerliliğin
yerini daha bir makul tatlılık ve pudralılık alıyor.
Parfümün genelindeki olgunluk, onun 1980
hatta daha eski tarihli olduğunu düşündürtüyor ama o 1990'ların ortalarında
piyasaya sürüldü. Bugün için kokusu modası geçmiş bulunabilir. Ya da anne veya
teyze kokusu olarak değerlendirilebilir. Genç kız kokusu olmadığı gayet açık.
Onu taşıyabilmek için belli yaşın üzerinde olmak gerekiyor. Ben diyeyim otuz
beş, siz deyin kırk yaş üzeri için daha uygun 24 Faubourg.
Karşıma çıkan birçok kadın parfümüne
"acaba erkekler de kullanabilir mi?" diyerek yaklaşıyorum çoğu zaman
elimde olmadan. 24 Faubourg’un erkek kullanımına uygun olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü farklı bir dişil tarafı, anaç yanı var. Kokusu biraz Mitsouko'yu hatırlatıyor.
Gerçi Mitsouko, daha erkeksi sayılabilecek tarzda. 24 Faubourg, sık sık
karşılaştığım kadın deodorantlarını anımsattı bana. Tabii oldukça kaliteli
deodorantlar diyebiliriz.
Sonuç olarak onu kendime yakın
bulamadığımı söyleyebilirim. Bu düşüncemin oluşmasında pudramsılığın etkisi
var. Gerçi gayet dengeli kullanılmış pudralı bölüm ama yine de benim için biraz
fazla. Fakat onun tertemiz ve nostaljik kokusunu, parfümlere meraklı her kadın
denemeli. Muhtemelen sizler, kendinizden ya da geçmişinizden bir şeyler
bulacaksınız onu kokladığınızda.
Parfümün tasarımını ünlü isim Maurice Roucel
yapmış. Kalıcılığı iyi. Fark edilirliği yeterli. Bu soğuk günlerde denediğim 24
Faubourg, doğru dozajlama ile çok sıcak yaz mevsimi dışında her zaman
kullanılabilir.
Luca Turin'in kitabında ballı çiçeksi
olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinde dört puan verilmiş.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran
www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Raşit bey kült olmuş bir kadın parfümüne biraz haksızlık yapmışsınız gibi geldi :) keşke kadın deodorantları 24 Faubourg gibi koksaydı hepsini piyasadan toplardım :) Şekerli olduğunu da kabul edemem bal notasının etkisi olduğu doğru ama şekerli deyince insanın aklına direk La vi est Bellegiller geliyor ...
YanıtlaSilBence başlangıcı ve orta kısmı epey tatlı. Yani şekerlilik sınırında. Balın bu kadar kullanılması, çiçeklerle uyumsuzluk yaratmış bana göre.
SilHer kült olmuş parfümü sevemeyebiliriz. Yani kült olması onun güzel olacağı anlamına gelmeyebilir. Mesela Kouros'da kült bir parfüm ama kokusu berbat :)
Tabi ki zevkler kişiden kişiye değişir ...24 Faubourg bana lüks hissiyatı veren ve kokusunu güzel bulduğum bir parfüm ayrıca sentetiklik de barındırmıyor pürüzsüz bir harmana sahip...
YanıtlaSil''parfüm merakı '' merhabalar bir parfüm alacağım acaba en güzel koku olarak hangisini önerebilirsiniz?başka nerden sorabilirim bilemedim o yüzden burdan soruyorum kusura bakmayın.
YanıtlaSilSelamlar, parfüm önerisi vermiyorum ne yazık ki.
SilParfüm merakı sinan engin parfümünüde denemelisin bence çok kaliteli bir parfüm.
YanıtlaSilBaba filmindeki Don Carleone mi desem Sopranos dizisindeki James Gandolfini mi desem Family Guy çizgi filmindeki Stewie mi desem şişedeki resmi görünce bu karakterleri çağrıştırdı Sinan Engin.
Sil100 liraya aldım ama gerçekten fiyatının çok çok üstünde bir parfüm
YanıtlaSilSinan Engin mi? O parfümü kullanmamak için 100 lira versem :)
YanıtlaSilValla kardeş çok fazla parfüm kullandım.yüzlerce lira parfüme vermek benim için çok mantıklı değil.edt olmasına rağmen kokusu,kalıcılığı ve farkedilirliği gayet iyi.
YanıtlaSil