Giorgio Armani –
Armani Code (2004)
Her
parfümün arkasında bir hikaye aramak nafile çaba olabilir. Genellikle niş
markalarda karşımıza çıkan "hikayenin üzerine kurgulanmış parfüm" konsepti,
büyük kitleler için koku tasarlayan ana akım markaların pek yaptıkları iş
değil. Calvin Klein, Hugo Boss ya da Giorgio Armani gibi markalar çoğu zaman en
popüler olma ihtimalli koku formlarını seçerler ve başarılı da olurlar.
Parfümleri çok satar, kasalarına milyon dolarlar koyarlar. Ama ya işin kalitesi
ve sanatsallığı.
Geçtiğimiz
günlerde facebook hesabımda paylaştığım bir parfüme yazılan yorumdan sonra
kafamda aniden ampul yandı. Hani meşhur klişe vardır: Sanat için sanat mı, halk
için sanat mı? Tavuk ve yumurtaların hikayesine benzeyen bu ikilem, aklıma
esprili başka bir fikir getirdi. Parfümler sanat için mi yapılmalı, yoksa halk
için mi yapılmalı?
Bilemiyorum
bu soruyu ilk ben mi soruyorum. Fakat sanat için parfüm üretenleri niş markalara
sıkıştırırsak, halk için koku tasarlayan dev tröstleri de ana akıma indirgeyebiliriz.
Tabii bu biraz gevşek bir sınırlandırma. Zaten ben de konuyu derinlemesine
incelemeyi düşünmüyorum ama böyle de bir tartışma hayli ilginç olabilir.
Halk
için parfüm kavramı, benim için her zaman çok satan ve popüler olmuş kokuları
çağrıştırıyor. Ve bu işi muhtemelen en iyi beceren marka olarak Giorgio Armani
gösterilebilir. Erkek parfümleri anlamında konuya bakacak olursak Armani parfüm
biriminin Acqua di Gio ve Code isimli iki kokusu, muhtemelen dünyanın en
popüler iki eseri. Zaten ilk çıktıkları yıllardan itibaren her yıl en çok
satanlar listesine rahatlıkla giren bu iki Armani parfümü, şimdiden modern
klasikler arasına girmiş durumda.
Bu
çok popüler arkadaşlardan Code, ilk olarak 2004 yılında erkek versiyonuyla
piyasa sürülür. İlk önce Black Code ismiyle çıkar ama daha sonra bazı tepkiler
nedeniyle Black kısmı atılır ve sadece Code halini alır. İşin ilginç kısmı,
Code, ilk önce Armani Mania'nın bir flanker'ı olarak düşünülmüş. Yani bağımsız
bir parfüm olarak piyasa sürülmek istenmemiş. Onun içindir ki büyük bir lansman
yapılması planlanmamış Armani tarafından. Bu sayede Code'u tasarlayan ekibin
üzerlerindeki baskı fazla değilmiş. Nasıl olsa bir devam parfümü tasarlanacak
rahatlığıyla oluşturulan Code'un kokusu, Armani parfüm birimi tarafından çok beğenilince
ayrı bir parfüm olarak piyasaya sürülmüş. Bu doğru seçimleri sonucunda dünyanın
en çok satılan parfümlerinden Armani Code doğdu. İki yıl sonra da FIFI tarafından
yılın en iyi lüks parfümü ödülünü aldı.
Code'u
kullandığımda ilk karşıma çıkan kremsi, tatlı turunçgiller oluyor. Portakal,
limon ve hatta bergamot da olabilir. Buradaki turunçgillerin ferah olduğunu
söylemek zor. Kremsi ve tatlı turunçgiller, modern ama farklı değil. Orta kısma
geçildiğinde baharatlar tamamen hakimiyeti ele geçiriyor. Kakule burada baş
şüpheli sanki. Karanlık sayılabilecek baharatlar, başlangıcı gibi kremsi ve
tatlı. Orta bölümde biraz da amber algılıyorum ama egzotik değil. Son kısma
geçeyim. Alt notalarda baharatlara vanilya ve yumuşak odunsu notalar eşlik
ediyor. Benim için Code, sadece bu kadar.
Code,
anladığım kadarıyla karanlık sayılabilecek baharatların etkisi altındaki bir
arkadaş. Çoğu kişi onun deri merkezinde olduğunu söylese de bence kremsi ve
hatta neredeyse çikolatamsı baharatlar, vanilya ve odunsular ekseninde. Kokusu
çok tanıdık. Fakat bunun sebebi muhtemelen ona benzeyen parfümlerin son
yıllarda fazlaca meydana getirilmiş olması.
Günümüzün
modern parfümlerinin tipik örneği Code. Tatlı pudralı baharatlar, vanilya,
kremsi turunçgiller ve diğerleri. Tatlılığın kimi zaman şekerliliğe dönüşmesi
şaşırtıcı değil. Sanırım tonka fasulyesinden geliyor bu tatlılık. Aynı şişesi
gibi yarı karanlık, yarı gizemli bir parfüm bence Code. Ferah değil ama aynı
zamanda ağır ya da bıktırıcı da değil. Onun Armani'nin ilk oryantal parfümü
olduğu söylenir fakat genlerinde arabik nüanslar yok. Hacı yağımsı
oryantallikten değil, modern bir Fransızlıktan bahsedilebilir onu tanımlarken.
Code,
uzun zaman önce kullandığım ve sevdiğim bir parfümdü. Tabii artan deneyimlerin
sonucunda, bu kullanımımda çok ilginç gelmedi bana. Özellikle tatlılık oranı rahatsız
etti. Başlangıçtaki turunçgilleri ise farklı bulmadım. Tek düze olduğunu ve
fazla değişmediğini de ekleyeyim. Onun dışında gayet güvenli, herkesin
sevebileceği, kadınlar tarafından övgüler alabileceğiniz yapısı var. Eğer böylesi
bir parfüm arıyorsanız Code sizin için gayet iyi seçim olacaktır.
Luca
Turin'in kitabında Code, yumuşak odunsu olarak sınıflandırılmış. Beş üzerinden
üç puan verilmiş.
Code'u,
iki ünlü isim Antoine Maisondieu ve Antoine Lie tasarlamış. EDT formunda.
Kalıcılığı normal. Fark edilirliği biraz düşük. Sonbahar hatta kış kokusu
olduğu söylenebilir. Yaş olarak ise genç arkadaşlara uyacağını düşünüyorum.
Otuz yaş altı erkeklere önerebilirim.
Not:
Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku
Güzelliği:10/6
Çok basit,gereksiz şeker kullanımı var, bildiğin çay şekeri hani. Üniversite yıllarında bi arkadaşım öve öve bitirememişti. Dior homme intense kullanmayınca tabi :)
YanıtlaSilYıllardır aradığım bir parfüm var Hotel'de çalışırken arap bir müşteri kullanıyordu kokusuna bayıldım ama Türkiye de hiç bir yerde bulamadım "Hollister California socal cologne" bunun hakkında bilginiz varsa bir yorum yapar mısınız birde bulunabilir mi?:)
YanıtlaSilSelamlar, Hollister'in parfümleri Türkiye'de satılmıyor bildiğim kadarıyla. Ancak yurt dışından getirtebilirsiniz şu durumda.
SilSiz yine de Türkiye merkezli sitelerde arayın, belki şans eseri karşınıza çıkabilir.