“Ben parfümlerimin isimlerini şöyle belirliyorum. Önce nasıl bir koku oluşturmak istediğimi düşünüyorum. O kokuyu hangi isim özetler diye kafa yoruyorum. Danger isimli parfümümü oluştururken, oryantal koku ailesine mensup parfüm yapmak istiyordum. O, erkeksi olacak ama klişe olmayacaktı. Bence birçok oryantal erkek parfümü birbirine benziyor. İçeriklerinde fazlaca vanilyamsı misk bulunuyor. Danger’ın nasıl bir kokusu olacağına dair fikrimi netleştirdim ve ismi seçtim. Zihnimde Danger ismini belirledikten sonra, kokuyu oluşturmak kolay oldu.”
Ultra lüks niş parfüm evinin sahibi Roja Dove’un, Danger Pour Homme isimli parfümünü oluşturma hikayesinin küçük bölümü görülüyor bu söyleşide. Markasına kendi ismini veren parfümör Roja Dove, çoğu kişi tarafından “dünyanın en iyi burunlarından birisi” olarak övgülere mazhar oluyor. Markası ise gün geçtikçe yeni parfümlerle büyüyor. Roja Dove’un koleksiyonunun, özel serilerle birlikte kırktan fazla parfüme sahip olduğu biliniyor. Ve markanın ismi gittikçe çok daha ilgi çeker hale geliyor. Özellikle kışkırtıcı isimli parfümleriyle.
Fetish, Enigma, Scandal ve Danger. Şu isimlere bakar mısınız? Her biri ayrı çekici ve gizemli. Tabii biz isimlerden ziyade, şişenin içindeki sıvıya odaklanıyoruz çoğu zaman. Geçtiğimiz aylarda Roja Dove’un denediğim ilk parfümü Fetish Pour Homme’a hayran kalmıştım. O merakla ve hevesle ikinci Roja Dove parfümüne yelken açtım bir süredir. Bu seferki deneyimin adı Danger Pour Homme.
Danger Pour Homme, iki farklı konsantrasyona sahip: EDP ve Extrait. Benim kullandığım EDP olanıydı. Kendi sitelerinde Danger Pour Homme oryantal olarak sınıflandırılmış ve bizzat Roja Dove tarafından şöyle tanımlanmış: “Güçlü afrodizyaklar bulunan Danger Pour Homme, onu kullanan erkekler için değil, koklayan kadınlar için tehlikelidir.”
Parfümün başlangıcı çok tanıdık. Eski kafa turunçgillerle müthiş bir açılış yapıyor. Tozlu bergamot ve nostaljik limon. Bu ikiliye ilerleyen saniyelerde lavanta da ekleniyor. Üst notaları umduğumdan daha ferah ve kullanılabilir. Başlangıcı çok güzel. Orta kısma geçiş yavaş oluyor. Başlangıçtaki zengin harman, orta bölümde de devam ediyor. Lavanta ve eski turunçgillere, tatlı olmayan baharatlar eşlik etmeye başlıyor. Karanfil ve kimyon olduğunu sandığım baharatlar kokuyu, farklı yöne doğru götürüyor. Orta notalardan itibaren retro baharatların etkisine giriyor. Lavanta hala oralarda. Baharatlardan ya da kuru tütünden gelen ilginç dumansılık mevcut. Başlangıçtaki ferah yapı, orta notalarda sıcak hale geliyor. Orta bölüm kimilerine göre çiçeksi, bana göre tütünsü-dumansı. Sanki buruk eğrelti otu ve ekşimsi-erkeksi yasemin de var. Emin değilim. Son kısma geçeyim. Meşe yosunu, tatlılık barındırmayan vanilya, vetiver ve misk alt notalara imza atıyor.
Danger Pour Homme, tam bir eski kafa aromatik fujer. Brut, Azzaro Pour Homme, Sartorial gibi parfümleri seviyorsanız, onlardan daha yüksek kaliteli ve zengin alternatifi buldunuz, tebrik ederim. Tabii ki akıl almaz yükseklikteki fiyat etiketini gözden çıkarabilirseniz. Başlangıçtaki baş döndüren notalar, orta kısımdaki erkeksi fujerlere öykünme, sonlardaki inanılmaz rafine hissiyat. Ustaca tasarlanmış bir eser var karşımızda. Bazı yorumcuların onu “baba parfümü” olarak yaftalaması yanlış değil. O, kırk yaş üzeri, resmi giyinen erkeklere yakışacaktır. Vladimir Putin bu parfümü kullandığını açıklasa hiç şaşırmam.
Danger Pour Homme. Onun için ne söylenebilir emin değilim. Erkeksi bir imza veya modern bir maço, kararı siz verin. Hatırladığım kadarıyla bu kadar derin ve zengin eski tarz aromatik fujer daha önce hiç kullanmadım. Tozlu turunçgiller, lavanta, sıcak baharatlar, meşe yosunu ve kısık sesli vanilya. Hani neredeyse parfümün üzerinde, baharatların arkasına saklanmış tütünsü-dumansı hayalet gezindiğini bile söyleyebilirim. Şaşırtıcı bir kalite ve oldukça çarpıcı bir maskülenle karşılaşmış olmanın mutluluğu içindeyim. Aynı zamanda hem ferah hem de sıcak. Her role hazır bir aktör gibi Danger Pour Homme. Artık pek üretilmeyen erkeksi kokulara damga vurmayı amaçlayan, yeni nesil bol tatlı baharatlı oryantalleri ciddiye bile almayan, başka bir evrenin üyesi adeta. Fizikçilerin bir türlü kanıtlayamadığı paralel evrenlerde geziniyor sanki. 2015 yılının koku trendlerine uzak ama 2011 yılında üretilmiş! Şüphesiz burada Roja Dove, bize unutulmaz bir ders vermek istemiş.
Evet o bir taraftan çok tanıdık ama bir taraftan da kendine özgü. Danger Pour Homme’a en yakın parfüm olarak, denediklerim arasında Sartorial’ı gösterebilirim. Tabii çok büyük benzerlikler olmasa da bence iki parfüm birbirini andırıyor.
Parfümün kalitesine ve zenginliğine övgüler yağdırıyorum ama şunu atlamayayım ki, bu tarz aromatik fujerleri kendime yakın bulmuyorum. Ve Danger Pour Homme için de durum değişmiyor. Bu tarz kokuları sevsem, hayatımın parfümü olacağına eminim ama yine de kimilerinin onu “traş köpüklerine” benzetmesi ne yazık ki doğru. Fakat şunu söyleyebilirim ki hayatımda kokladığım en güzel ve rafine traş köpüğü kokusuna sahip. Amma onu üzerimde duyumsamak ister miyim? Pek sanmıyorum.
Danger Pour Homme’u kendim için kullanılabilir bulamadığım için notunu yüksek vermeyeceğim ama sakın onun vasat olduğunu düşünmeyin. Eğer yaşınız henüz yirmilerdeyse hiç denemeyin bile. Onu taşıyabilmek için (evlilik programlarındaki gibi konuşmaya başladım sonunda) belli bir statünüz, yaşınız, birikiminiz ve hayat tarzınız olmalı. Bu saydıklarım sizde bulunmuyorsa sorun değil, çok yüksek limitli kredi kartınız da iş görür J
Son bir not ileteyim. Bizzat Roja Dove, Danger Pour Homme’un, markanın en çok satan erkek parfümü olduğunu söylemiş. Hatta Danger Pour Homme’un bu kadar talep görmesi onu biraz şaşırtmış.
Danger Pour Homme’un ismindeki kışkırtıcılığa aldanmayın. Bence o tehlikeli bir parfüm değil. Gerçi bir parfüm nasıl tehlikeli olabilir o konuda emin değilim. Eğer tehlikeden kasıt, onun erkeksi ve maço yönüne vurguysa olabilir. Fakat onun çok sert ve zorlu olduğunu söylemem mümkün değil. Gayet aromatik davranıyor. Yani ismine bakıp da ondan uzak durmayın derim.
Benim kullandığım EDP formuydu. Kalıcılığı çok iyi. Fark edilirliği yüksek. Başlarda oldukça saldırgan davranıyor. Sonra neyse ki sakinleşiyor. Kullanım dönemi olaraksa bahar aylarını tercih ederim ben olsam. Serin ilkbahar-sonbahar onun için gayet uygun olacaktır. Çok soğuklarda ve çok sıcaklarda iyi tepkiler vereceğini düşünmüyorum. Çok yüksek fiyatlara satıldığı için muhakkak deneyin ve alım kararınızı öyle verin. Çünkü kokusu genel beğeniye hitap etmiyor.
Koku Güzelliği:10/7.5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder