16 Ekim 2015 Cuma

Clive Christian – X Men (2001)


Clive Christian – X Men (2001)

Parfüm Merakı sitesi için kaleme aldığım yazılardan sonra, e-posta, facebook ve twitter yoluyla bir çok soru geliyor. Kimi arkadaşlar parfüm önerisi ister, kimi arkadaşlar alış veriş için hangi internet sitelerinin güvenilir olduğunu sorar. Elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım bana ulaşan soruları. Fakat bir soru tipi vardır ki hafiften gülümseme yaratır bende: "Afrodizyak kokulu parfümler hakkında ne düşünüyorsunuz?"

Genellikle parfümlerin afrodizyak denilen etkileri olmadığını, bunun üreticilerin pazarlama tekniği olduğunu ve hiç bir kokunun karşı tarafta birden bire cinsel uyarıcı görevi göremeyeceğini anlatırım. Ve bunu iddia eden parfüm üreticilerine mesafeli yaklaşmalarını söylerim. Dünyanın en önemli markalarının dahi bu tür söylemlerini çok ciddiye almamalarını belirtirim. Çünkü henüz bilim dünyası bile afrodizyağın tanımını yapabilmiş değil. Nasıl kokar, neye benzer muğlak bir kavram. Yani ortada sihirli, afrodizyak denebilecek tek bir koku formu yok. Bilemiyorum ileride bilim insanları bu kokuyu bulup, formülünü oluşturabilirler. O zamana kadar bu afrodizyak kokan parfüm iddiası, benim için hoş ve egzotik bir hikayeden öteye gitmiyor.

Kaderin ironik tecellisi sonucu karşıma afrodizyaktan bahseden parfüm evi çıktı. Fakat durum bu sefer epey ciddi. Çünkü karşımızda dünyanın en pahalı parfümlerini satmakla övünen, ultra lüks niş marka Clive Christian var. Ve onların 2001 yılı çıkışlı parfümleri X (kadın ve erkek) için afrodizyak vurgusu yapılıyor. Hem de kendi sitelerinde!


Clive Christian'ın deyimiyle "insanlığın en güçlü doğal afrodizyaklarıyla kuşanan" X parfümlerinin erkek olanı, uzun süredir merakımı çekmekteydi. Kendi sitelerinde yine hiç bilgi yok X Men'le ilgili. Notalarını bile yazmaya tenezzül etmemişler. Sanırım biraz züppe duruşlarının da payı var bu rahatlıklarının oluşmasında.

X Men'in açılışı (film afişi gibi oldu) eski tarz turunçgillerle gerçekleşiyor. Nostaljik bergamot yüksek kalitesiyle ilk saniyelerde takdirimi kazanmayı başarıyor. Başlangıçta sabunsu sayılabilecek bergamota aromatik otlar eşlik ediyor. Olgun, ferah, zengin ve şahane üst notalar koklamaya değer. Orta kısımda bergamot geri çekiliyor. Onun boşluğunu sıcak, tatlı baharatlar ve garip meyvemsilik alıyor. Tarçın, zencefil ve biber olduğunu sandığım baharatlara ananas benzeri olgun meyveler eşlik ediyor. Azıcık da metalik sedir ağacı ve çam var sanki. Orta bölüm daha günümüze yakın kokuyor fakat başlangıçtaki kadar şık değil. Baharatlar çok farklı verilmemiş. Tatlı olmayan meyvelerle birleşimi idare eder. Orta bölümdeki asıl sorun bence metalik odunsu notalar. Orta notalar kötü değil ama şahane de değil. Son kısımda kibar ve nefis vanilya kendisini gösteriyor. Meşe yosunu hoş sürprizini eksik etmiyor kapanışta. Amber de algılıyorum alt notalarda. Sonları çok güzel X Men'in.

Anladığım kadarıyla reçinemsi, meyvemsi, baharatlı, odunsu bir parfüm X Men. Kimi zaman traş köpüklerini anımsattı bana, kimi zaman sabunsuluğu, kimi zaman da aromatik otlarla dolu ormanı hatırlattı. Eski tarz erkeksi aromatik odunsu fujerlere göz kırpıyor fakat modern sayılabilecek baharatlar ve vanilya-amber ikilisiyle modern dünyaya uyum sağlamasını beceriyor. Başlangıcını sevdim. Modern sayılabilecek parfümde verilmeye çalışılan eski hava güzel bir nostalji yaratıyor. Bergamot olması gerektiği gibi. Gayet olgun ve sakin bergamot, Clive Christian'ın temsil ettiği geleneğe uygun. Orta kısımda lüks hava biraz değişiyor. Baharatlar saldırgan değil. Kimilerinin Iso E Super dedikleri odunsuluk biraz uyumsuzluk yaratıyor. Tatlı baharatlar, abartılı şekilde şekerli verilmemiş. Son bölümde koku çok silikleşiyor. Alt notalardaki meşe yosunu, ustaca dokunuşla bir kazayı engellenmiş neyse ki.


"Dünyanın en pahalı parfümlerini satan bir markanın eserleri dünyanın en iyi kokularına sahip olmalı mı?" sorunsalı birden aklıma geliveriyor. Şunu söyleyebilirim ki X Men, benim için harika bir parfüm değil. X Men'in beşte biri fiyatına satılan Dior Homme Intense'i ya da Terre d'Hermes'i koku güzelliği anlamında tercih ederim. Bu tamamen benim seçimim olacaktır. Çünkü zihnimizde oluşturulmaya çalışılan "dünyanın en pahalı parfümleri" konsepti, algılarımızı değiştirmeye yönelik olabilir. X Men'i tasarlayan kişinin Geza Schoen olduğunu biliyoruz. Aynı ismin Diesel ve Fcuk gibi vasat parfümlere sahip markalara işler yaptığını da biliyoruz. Demek istediğim şu ki, bize kabul ettirilmeye çalışılan algılara, havalı pazarlama kampanyalarına ve klişe sloganlara göre karar vermemek gerekiyor bir parfümün iyi olup olmadığına.
“Harika parfüm” kavramı, kokusunda kendinizden bir şeyler bulabilmekle ilgili. Çok yüksek fiyatlara satılıyor diye niş parfümleri sevmek zorunda değiliz. Acımasızca eleştirmek de gerekmiyor. Denge ve makul olmak her zaman ihtiyacımız olan şey. Tabii bu söylediklerimi sadece parfümler anlamında değil, hayatın diğer alanlarına da uyarlayabiliriz.

Konumuzdan çıkmayayım. X Men, sosyal statüsü yüksek, yeterince kaliteli, şık, erkeksi ve lüks bir parfüm. Üzerinizde taşıdığınız zaman farklı bir havaya sokuyor sizi. Günlük kullanımdan ziyade gece çıkmaları için ve takım elbise ile daha uyumlu olacaktır. Üst yaş gurubunu hedefleyen konseptin doğru düşünüldüğünü ve hayata geçirildiğini anlıyorum. Fakat koku tarzı olarak bana pek yakın olmadığını hissediyorum. Hani bazı parfümler vardır "işte bu" dersiniz ve aşık olursunuz. X Men'de o durumu yaşamadım. Doğru kişide harika bir parfüme dönüşecektir ama görünüşe göre bende değil.

Luca Turin'in kitabında odunsu yosun olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden üç puan verilmiş. Bu puana katılıyorum. Bir başka parfüm eleştirmeni ve yazar Chandler Burr ise X Men'in, o zamana kadar ki kullandığı parfümler içinde en tuhaf alt notalara sahip olduğunu söylemiş.


X Men, Pure Perfume formunda. Bu yüksek konsantrasyona rağmen fark edilirliği fazla değil. Kalıcılığı normal. Sonbahar-kış mevsiminde kullanmanızı öneririm. İnanılmaz fiyatına istinaden denemeden almamanızı önemle belirtmeliyim.

Koku Güzelliği:10/7.5

1 yorum:

  1. Bugüne kadar okuduklarım arasında, bu parfümle ilgili benim hissettiklerime en yakın yorum buydu. Elimdeki 30ml.lik hediye olarak gelen şişenin (2. ve 4. fotoğrafta görülen şişe) yaklaşık 3 yılda yarısını kullanabilmişim. Lüks bir kokusu olduğunu ve takım elbise giyilen resmi bir davette, etrafı rahatsız etmeden geceye iyi eşlik ettiğini söyleyebilirim ama o kadar. Bir de, koku hafızası daha çok 70'li 80'li yılların parfümleriyle dolu olan 55-60 yaş seviyesindekiler tarafından sorulduğu oluyor. Bunun nedeni de, sanıyorum, onlara eski aromatik fujerleri hatırlatan taraflarının olması.

    YanıtlaSil