2 Temmuz 2015 Perşembe

Hermes – Un Jardin Sur Le Nil (2005)


Hermes – Un Jardin Sur Le Nil (2005)

Bu hikaye, Hermes'in o zamanki başkanı Jean Louis Dumas'ın kafasındaki stratejiyi hayata geçirmek istemesiyle başlar. 2000'li yılların başlarında her alanda rekabet ettiği en güçlü rakibi Chanel'in gerisinde kaldıklarını görür bay Dumas. Hermes'in Chanel karşısında gerilemesini önlemek en büyük arzusudur. Chanel, özellikle No.5'in itici gücüyle, büyük gelir sağlıyordu parfümlerinden. Hermes ise önemli klasikleri olmasına rağmen, Chanel'in ulaştığı satış rakamlarını yakalayamıyordu. O yıllarda Hermes'in sahibi olan Hermes ailesi, daha cesur yönetim anlayışına yönelmeye karar verdi. Chanel ve diğer iddialı rakipleriyle mücadele edebilecek parfümler piyasaya sürmeyi artık ciddi ciddi düşünüyorlardı.

İlk iş olarak 2000'li yılların başında ünlü parfümör Jean Claude Ellena'yı, Hermes'in kadrolu baş parfümörü olarak atadılar. İkinci iş olarak rakiplerle mücadele edebilecek ve ses getirecek parfümler meydana getirmek için yola koyuldular. Bu bağlamda Hermes'in ünlü "Jardin" serisi hayata geçirildi. İlk Jardin parfümü Un Jardin En Mediterranee olarak kayıtlara geçti. Beklenen ilgiyi görmediği söylenebilir bu parfümün. Çok geçmeden Jardin serisine ikinci üyeyi kazandırmak için çalışmalara başladılar.

Hermes'in parfüm birimi yöneticileri Jardin serisinin ikinci üyesinin Nil nehrinden esinlenmesini istediler. Çünkü o yıl Hermes markasının ana teması nehirlerdi. Önce Amazon nehrini düşündüler. En son Nil nehrinde karar kıldılar. Böylece parfümün ismi ve konsepti aşağı yukarı belirlenmişti. Bundan sonrası ilginç bir Mısır seyahatiydi.


Hermes parfüm bölümü yöneticileri Veronique Gautier ve Helene Dubrule, bir gün Ellena'ya sürpriz haberi verdiler: "Mısır'a gidiyoruz ve siz de bizimle geliyorsunuz!" Jean Claude Ellena bu durumdan şöyle yakınmıştı o zaman: "Ne zaman yeni bir parfüm tasarlamak için çalışmaya karar versem, nereden başlayacağımı asla bilmem. Onların bana 'Bizimle birlikte Nil'e geliyorsun' dediklerinde acı duydum. Çünkü benim evrenimi sınırlandırabilirlerdi."

Mısır'a vardıklarında, Jean Claude Ellena ağır tütsü, yasemin ve dumansı odunsu kokular ile karşılaşacağını düşünürken oldukça şaşırır. Çünkü Mısır hiç de beklediği gibi kokmaz. Mısır'ın farklı yerlerini dolaşırlar. Amaçları "Nil nehrini çağrıştıran bir koku" bulmaktır. Bunun için Nil nehrinin kıyısında gezinirler. Mısır'ın güneyinde bulunan ve hemen Nil'in kıyısındaki Asvan kentini dolaşırlar. Fakat Asvan şehrinde dolaşırken Ellena'nın burnuna çöl kokusundan başka bir şey gelmez. Ellena şaşkın ve gergindir.

Ertesi sabah Kitchener adasına giderler. Orada birkaç çiçek kokusuyla karşılaşır Ellena. Tropikal meyveler ve muz kokusu da algılar ama aradığı bu değildir. Ellena, Gautier ve Dubrule hayal kırıklığına uğrar ama vazgeçmezler. Ertesi gün bir bota binip, Nil nehrinin kıyısında dolaşırlar. Nehir gezintisine bir yerde ara vermek isterler ve Nubian isimli köye uğrarlar. Yürüyüş sırasında etraftaki ağaçlarda asılı gibi duran dolgun yeşil mangoları görürler. Mangonun o egzotik kokusunu üçü de bol bol içlerine çeker ve Ellena'nın zihninde yeni parfümünün ilham kaynağı belirivermiştir: Mango.


Un Jardin Sur Le Nil ismini alacak parfümün doğumu böyle bir süreç sayesinde gerçekleşir. Hermes'in "Jardin" serisine ait bu eser, çoğu parfüm sever tarafından en çok övgüye mazhar olan Jardin parfümü olarak dikkat çekiyor. İsminin ve bizzat kokusunun Nil nehrinden ilhamını alması, onun egzotik tarafını öne çıkarıyor. Benim de yıllar önce kullandığım ve çok sevdiğim Un Jardin Sur Le Nil'i yeniden ve arkasındaki hikayeyi de detaylı olarak anlatmak istedim.

Un Jardin Sur Le Nil'in açılışı ekşi, tuzlu, canlı ve doğal greyfurtla gerçekleşiyor. Hafiften de limon var sanki. Fakat greyfurt çok daha baskın. Başlangıçtaki lezzetli meyvemsilik olabilecek en güzel haliyle verilmiş. Harika bir açılışı var. Orta kısımda mango devreye giriyor. Başlangıçtaki meyvemsi yapı orta bölümde de devam ediyor. Bu sefer portakal-greyfurttan ziyade leziz tropikal meyveler başrole geçiyor. Mangoya orta bölümde kadınsı sayılamayacak çiçekler eşlik ediyor. Sarmaşık ya da lotus çiçeği olduğu vurgulanan çiçeklerle meyvelerin uyumu görülmeye değer. Orta bölüm şahane. Geleyim son kısma. Alt notalarda meyvelerin yerini yumuşacık misk, ferah odunsular, Ellena'ya özgü dünyasal mineral yapı alıyor. Son kısım üst ve orta notalar kadar gösterişli ve canlı olmasa da yine de kötü demek insafsızlık olur.

Un Jardin Sur Le Nil, yeşil, ferah meyve-çiçek kombinasyonuna sahip. Başlangıçtan itibaren kendisini hissettiren tatlılık, neyse ki aşırı değil. Yine de epey tatlı kokusu olduğunu söyleyebilirim. Başlangıçtaki çok ferah ve temiz yapı, orta kısımda da devam ediyor. Evet o her şeyiyle ilkbahar-yaz kokusu. Canlı, neşeli, masum, naif, pozitif enerji kaynağı adeta. Onu kullanıp da mutsuz olacak kişi azdır. Etraftan güzel övgüler alacağınızı tahmin ediyorum onu kullandığınızda.


Başlangıçtaki ferah, yeşil, taze meyvelerin tuzluluk barındırdığını düşünüyorum. Yosun kokan akutikler gelmesin aklınıza. Buradaki tuzluluk mis gibi ferah meyvenin doğal aroması gibi. İnsanı şaşırtacak denli gerçekçi verilen notalarda yapaylığa rastlanmıyor. Meyvelerle çiçeklerin uyumu muazzam. Onun kötü ya da başarısız tarafını yazayım diye düşünüyorum ama aklıma hiç bir şey gelmiyor. Belki son kısmın biraz ortalama olduğu söylenebilir.

Karşımda muhtemelen şimdiye kadar yapılmış en iyi modern meyveli-çiçeksi kombinasyon var. Bir gün karşıma çok daha iyisi çıkar mı bilinmez, ama daha iyisi yapılana kadar benim için en iyi ferah yazlıklardan birisi Un Jardin Sur Le Nil. Sıcak günlerde güneş teninize vurduğunda daha bir tuzlu tuzlu kokuyor ki, onu sevmemek gerçekten zor. Bilemiyorum belki de ben bu tür yeşil, ferah ve lezzetli kokuları sevdiğim için böylesine ilgimi çekti. Eğer bu tarz parfümleri sevmiyorsanız benim hissettiklerimi yaşayamayabilirsiniz.

Kimi kaynaklarda kadın parfümü olarak sınıflandırılıyor. Hatta bazı mağazalarda kadın bölümünde satılıyor. Siz hiç aldırmayın. Un Jardin Sur Le Nil, kesinlikle uniseks bir parfüm. Erkekler rahatlıkla kullanabilir ve onun tadını çıkarabilir. Zaten Hermes'in Jardin serisinin tamamı uniseks olarak sunuluyor.


EDT konsantrasyonuna sahip. Kalıcılığı yeterli. Fark edilirliği ortalama. Böylesi ferah bir parfümden performans anlamında harikalar beklemek yerinde olmayabilir. O, kendisine verilen görevi zaten başarıyla yerine getiriyor. Yaş olarak bence kırk ve altındaki herkese uyacaktır. Üst yaş gurupları için biraz "genç işi" kaçabilir.

Parfüm eleştirmeni Luca Turin'in kitabında odunsu ferah olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden üç puan almış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/8.5

7 yorum:

  1. Un jardin sur le nil yanısıra un jardin sur le toit ve ya le jardin de monsieur li denediniz mi? Ben de bu seriden bir parfüm düşünüyorum ancak dediğiniz gibi unisex yorumunun biraz feminenliğe kaçmasından çekiniyorum. Abercrombie fierce'i de bu münakaşaya dahil edersek size göre hangisi yaz için önde götürür.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Le Toit elimde var ama henüz kullanmadım. Monsieur'u da kullanmadım henüz. Onun için aralarında kıyaslama yapamayacağım ne yazık ki.

      Un Jardin Sur Le Nil'in çok kadınsı olduğu görüşüne katılmıyorum. Erkekler kullanabilir.

      Sil
  2. 3 tanesini kullandım. Nil en erkeksi ve traş kolonyasına benzeyeni. Mediterranean orta, daha meyveli olan, le toit en çiçeklisi dolayısıyla feminene yatkın olsa da, koku olarak en güzeli de o. Birbirine karıştırıp kullandığım da oldu. Hepsi çok kaliteli duru parfümler. Hermes sonuçta.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba , parfümleri derecesine göre gruplandırmayı düşünür müsünüz, tavsiye edebileceğiniz parfümlere blogdan nasıl kolay ulaşırım ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selamlar, derece derken sanırım puanlarına göre sıralamaktan bahsediyorsunuz. 8 ve üzerinde puan verdiğim parfümler önerdiklerim olarak düşünülebilir. O parfümleri not alıp, mağazalarda deneyebilirsiniz.

      Sil
  4. Merhaba. Clinique Happy'i hiç beğenmedim, Üzerime portakal suyu dökülmüş gibi hissettim kendimi :) Yani portakal kokusunu pek beğenmiyorum. Ama mesela L'eau d'Issey Pour Homme beğendiğim bir parfüm. Bu parfümde net meyve kokuları geliyor mu? Yoksa biraz daha karmaşık bir kokusu mu var? Demek istediğim şey, çok net meyve kokularını beğenmiyorum. Bu durumda bu parfümü bana önerir misiniz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selamlar, Happy ile Un Jardin Sur Le Nil koku olarak birbirlerine benzemiyorlar. Tek ortak yanları meyveli parfüm sınıfında olmaları. Un Jardin Sur Le Nil çiçeksi mango kokusuna sahip. Eğer bu tür kokuları seviyorsanız deneyebilirsiniz.

      Sil