Guerlain –
Idylle (2009)
"Her
parfüm farklı ülkelerde farklı algılanabilir. Idylle, Rusya'da şaşırtıcı bir
başarı yakaladı. Zaten Shalimar hala Fransa'nın en çok satan on parfümünden
birisi. Idylle ise bizim dünya çapındaki en güçlü parfümümüz. Shalimar ve
Idylle, müthiş başarılı parfümlerimiz."
Bir
söyleşisinde Guerlain'in baş parfümörü Thierry Wasser'in cümleleri olarak
karşıma çıktı yukarıdaki satırlar. Şüphesiz ki Guerlain'in gösterişli tarihinde
şahane kadın parfümleri mevcut. Koku dünyasının mihenk taşı gibi hala yerinde
duran bu ikonik parfümler, kolay kolay unutulacağa benzemiyor. Baksanıza
Shalimar hala Fransa'nın ve muhtemelen dünyanın en çok tercih edilen kadın
parfümlerinden birisi.
Her
ticari marka bir yerden sonra geleceğe bakmak zorunda. Geçmişin başarılı
servetini tüketmek çok kolay. Sanırım Guerlain'da kendisini 21. yüzyılın dünyasına
hazırlıyor. Yeni parfümleriyle ve farklı koku formlarıyla sektörde güçlü
rakipleriyle her zaman kolaylıkla rekabet edebileceklerinin öz güveni içerisindeler. 2009 yılında bu yönde iddialı adımlarını attılar ve ortaya
Idylle çıktı.
Söz
konusu Guerlain gibi müthiş kadın parfümlerine imza atmış bir marka
olunca, gözlerin yeni parfümleri Idylle'e çevrilmemesi beklenemezdi. Markanın
yeni nesil parfümlerini temsil eden Idylle, büyük kampanyalar ile görücüye
çıktı. Idylle kelimesinin saf-temiz bir aşk/sevgiyi temsil etmesi, kokusunun
romantik mi olacağı sorularını akla getirmişti. Benim açımdan aklımdaki sorular
büyük oranda cevaplandı. Bakalım Idylle'in içimdeki yansımalarına.
Kendi
sitelerinde çiçeksi şipre olarak sınıflandırılmış Idylle'i üzerime sıktığımda
beni çiçeklerin coşkusu karşılıyor. Harika bahar çiçekleri adeta mutluluk
aşılıyor ruhunuza. Beyaz çiçekler, sarı çiçekler ve diğerleri geçit töreni gibi
burnunuzun önünden geçip gidiyor. Ferah ve canlı üst notalar enfes. Orta
kısımda beyaz çiçeklerin etkisi devam ediyor. Bu kısımda tatlılık artıyor.
Başlangıcıyla en büyük farkı neredeyse akuatik-ozonik hale gelen yapısı.
Hafiften yapaylık barındıran orta kısım hala ferah ama durağan ve
sabunsu/pudralı. Gül, orta bölümde daha fazla rol alıyor ama yüksek kaliteli
değil. Çok farklı olmayan orta bölüm için eh işte denebilir. Son kısımda ana
yapı değişmiyor. Kadınsı beyaz çiçekler etkin. Pek sevmediğim şekilde
kullanılmış paçuli benim için rahatsız edici. Misk böylesine çiçeksi bir
parfümün kapanışında olmazsa olmazlardandır. Alt notalarda misk paçuliye ve
sabunsu beyaz çiçeklere eşlik ediyor. Sonları da hiç bana göre değil.
Idylle,
tam ve her şeyiyle kadın parfümü. Daha ilk saniyelerdeki çiçeksi patlama onun
amacı hakkında ip ucu veriyor bize. Yasemin, zambak, leylak, gül, şakayık ve eminim
ki ylang ylang. Hangi çiçeği ararsanız onun bir yerlerinde bulabilirsiniz.
Başlangıcı gerçekten harika ve şiirsel. İnsana yaşam sevgisi aşılayan
başlangıç, uzak ara parfümün en sevdiğim yeri oldu. Orta kısımda devreye giren
şipre karakter ne yazık ki iyi sonuç vermiyor. Bu andan itibaren sıradan meyveli-çiçeksi
kadın parfümüne dönüşüyor. Açıkçası oldukça şaşırdım bu negatif değişime.
Örneğine yüzlerce kadın parfümünde ve deodorantında rastlayabileceğimiz sabunsu
beyaz çiçekler Guerlain'in ismine ve tarihine yakışmayacak kadar vasat ve
sıkıcı. Sonlarında ise koku çok zayıflıyor ve neredeyse hissedemez oluyorsunuz.
Gerçi hissetseniz de sonuç pek olumlu olmuyor.
Idylle,
dişi tarafını fazlasıyla öne çıkaran, tatlı, çiçeksi ve meyveli bir
kombinasyon. Beyaz çiçekler, gül, kırmızı meyveler ekseninde denebilir. Genel
olarak düz çizgide ilerliyor. Büyük değişimler yaşamıyor. Sürpriz yapmıyor ve
sizi şaşırtmıyor. Standart piyasa kadın parfümü nasıl kokarsa aşağı yukarı
böyle kokuyor. En üzücü tarafıysa kalite anlamında vasatın üzerine
çıkamıyor.
Bilemiyorum
belki de bu tür kadın parfümlerini sevmiyorumdur. Evet olabilir ama Guerlain
gibi markanın, son yıllarda en fazla bel bağladığı parfümünün Idylle olması bence
işin acı kısmı. Beğenmediğiniz parfümler hakkında ne bir şey söylemek ne de bir
şey yazmak içinizden gelmez ya. İşte aynen o durumdayım. Eğer çiçeksi meyveli
kadın parfümlerini seviyorsanız şans verin kendisine. Belki sizin aranız daha
iyi olur Idylle ile.
Parfümün
tasarımını ünlü isim Thierry Wasser yapmış. Benim kullandığım EDT olanıydı.
Umarım EDP'si çok daha ilginç ve güzeldir. Parfümün şişesini ünlü tasarımcı Ora
Ito’nun, altın korse giymiş bir kadının kıvrımlarından esinlenerek yarattığı
söyleniyor. Kalıcılığı idare eder. Fark edilirliği başları dışında düşük. Ferah
yapısından dolayı ilkbahar-yaz kullanımına biraz daha yakın. Günlük kullanım
için gayet uygun bir arkadaş.
Koku
Güzelliği:10/5.5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder