Christian Dior –
Eau Sauvage Parfum (2012)
Efsane
parfümör Edmond Roudnitska'nın 1966 yılında parfüm endüstrisine armağan ettiği
kült klasik Eau Sauvage, uzun yıllar dünyanın en çok tercih edilen erkek
parfümü olarak raflardaki yerini aldı. Bu başarı simgesi parfüm, kokular
dünyasının dönüm noktalarından birisiydi. Daha önce benzerine rastlanmamış bu
hüzünlü Akdeniz kolonyası, Christian Dior'un yüzakı olarak tarihteki yerini
aldı. Her ne kadar eski şaşalı günlerinden uzak olsa da hala en çok saygı
duyulan eski kafa parfümlerin başında geliyor Eau Sauvage.
Dior'un
bu zamansız klasiğinin yıllar içinde sadece iki versiyonu çıkarılmıştı 2012
yılına kadar. İlki 1984 çıkışlı Eau Sauvage Extreme'di. İkincisi ise 2007
çıkışlı Eau Sauvage Fraicheur Cuir'di. Bu iki parfüm hiçbir zaman abileri kadar
başarılı olamadılar. Zaten olmaları da çok zordu. Tarih 2012 yılını
gösterdiğindeyse Eau Sauvage Parfum piyasaya sürüldü. Tabii Eau Sauvage
hayranları oldukça heyecanlandılar bu hamleyle.
"Parfum"
isimli versiyonlar çıkarmak son yıllarda Christian Dior'un sıkça yaptığı
işlerden birisi. Sanırım bunu belli stratejiler doğrultusunda yapıyorlar.
Yöntemleri ise şöyle. Çok tutulan, çok satılan ve çok sevilen parfümlerinin
"Parfum" isimli yeni varyasyonlarını piyasaya sürüyorlar. Bu işe önce
2012 yılında Eau Sauvage ile başladılar. Aynı yıl ünlü kadın parfüm klasikleri
Miss Dior'un "Le Parfum" versiyonu çıktı. 2014 yılındaysa ünlü
Fahrenheit'in Le Parfum'u raflardaki yerini aldı. Dior’un son yıllarda büyük
başarı kazanan erkek kokusu Dior Homme isimli eserinin "Parfum"
versiyonu kendisini nihayet gösterdi. Christian Dior, bu tür "Parfum"
hamlelerini devam ettireceğe benziyor. Umarız sonuçları iyi olur ve bizler çok
güzel parfümlere kavuşuruz.
Bugün,
Dior'un Parfum versiyon modasının ilgi çeken üyesi Eau Sauvage Parfum ile
birlikteyiz. İsminin önemli bir klasiğe dayanması kuşkusuz beklentileri de
arttırıyor. Bir süredir merak ettiğim arkadaşlardandı Eau Sauvage Parfum. Kendi
sitelerinde efsanevi Eau Sauvage'in hikayesinde yeni bir sayfa olarak
değerlendiriliyor. Eau de Parfum (EDP) konsantrasyonuna sahip olduğu
vurgulanıyor.
Parfümü
üzerime sıktığımda beni buruk ve neredeyse ferah bergamot karşılıyor. Asidik ve
hafif tuzlu başlangıç, eski tarz şiprelerdeki turunçgil kullanımını
hatırlatıyor hemen. Başlangıcı aromatik otların da desteğinde gelişiyor.
Aslında fena değil üst notaları ama bu tür buruk bergamotu bir türlü kendime
yakın bulamıyorum. Açılışı yine de iyi. Orta kısma gelindiğinde sürpriz
gelişmeler oluyor. O tozlu, otsu bergamot geriye çekilirken oldukça tatlımsı
hatta kremsi yapı ortaya çıkıyor. Yumuşak baharatlar, pudramsılık, reçineli
sabunsuluk orta kısmı domine etmeye başlıyor. Açıklanan notalarında Türkçeye
mür, mürrüsafi olarak geçen myrrh var. Sanırım bu reçinemsi koku mürden
geliyor. Orta bölüm başlangıcına göre daha günümüze yakın ve modern kokuyor.
Vanilyamsı kremsilik, modernlik hissini veriyor olabilir. Orta notalarını sevemedim
Eau Sauvage Parfum'un. Geleyim son kısma. Alt notalarda yine çarpıcı bir
değişim var. Orta bölümdeki tatlı sabunsu reçineli yapı artık hissedilmiyor ve
yine şaşırtıyor beni. Mis gibi eski limon kolonyalarını hatırlatan canlı ve
ferah limon birdenbire karşıma çıkıyor. Tuzlu sayılabilecek limona nefis bir
vetiver eşlik ediyor. Derinlerden meşe yosunu da mı geliyor? Sanırım evet.
Kapanışı çok doğal, ferah, rahatlatıcı ve keyifli. Parfümün en sevdiğim yeri
oluyor alt notaları. Buna eminim.
Eau
Sauvage Parfum, genel olarak eski tarz turunçgillerin (bergamot-neroli), tatlı
vanilyalı-pudramsı mür reçinesinin, vetiver-limon ikilisinin ekseninde
ilerliyor. Parfümün başlangıcı büyük abisi Eau Sauvage'den esintiler taşıyor.
İlk saniyelerde burnunuzu yalayıp geçen eski kafa şipremsi turunçgiller hoş bir
sürpriz yapıyor. Saniyeler sonra ise oldukça tatlı yapı ortaya çıkıyor.
Neredeyse şekerli ve garip mür ilgimi çekmiyor ve itici hale getiriyor orta
kısmı. Bu tür kremsiliği hiç sevemiyorum ve ne yazık ki karşıma çıkıyor burada.
Şanssızlığım şu ki orta notalar, parfümün en baskın olduğu yer. Alt notalara
kadar tahammül ettiğim Eau Sauvage Parfum'un kapanışı nefis. Burada orta
bölümdeki tatlılık gidiyor. Eski tarz ferah limonsu şiprelere gönderme yapan
kapanışında vetiver önemli rol oynuyor. Ve fazlasıyla kafamı karıştıran olay
gerçekleşiyor alt notalarda.
Son
kısımda pırıl pırıl limonlu tozlu-tuzlu vetiver, günümüzün meşhur bir parfümünü
çağrıştırıyor bana az da olsa: Terre d'Hermes. Bana mı öyle geliyor anlayamadım
ama son kısımda Terre d'Hermes'in o vetiverli, Iso E Super destekli canlı
turunçgillerini andırıyor. Tabii Eau Sauvage Parfum'de aromatik otlar ve limon
daha fazla yer tutuyor. Ayrıca sonlarını
hafiften Parfums de Nicolai – New York’un alt notalarında karşımıza çıkan meşe
yosununa benzettim. Son kısım oldukça ilgimi çekti diyebilirim.
Eau
Sauvage Parfum, 1966 yılındaki büyük abisinin ismini aldığı halde kokusu büyük
benzerlik taşımıyor. Evet klasik Eau Sauvage'daki o buruk-hüzünlü bergamot
hayalet gibi dolaşıyor 2012 sürümünün üzerinde. Ama kokunun tamamında baskın
değil. Parfum versiyonu daha modern, çok daha tatlı, kremsi ve daha kompleks.
Üst-orta ve alt notaların ayrımı net olarak izlenebiliyor. Bu anlamda çok
katmanlı yapıda olduğu söylenebilir Parfum'un. Sadece bu kriteri düşünürsek iyi
çıkarmış Dior.
Peki
parfümü sevdim mi? Ya da daha önemli soru, klasik Eau Sauvage'i sevenler Parfum
versiyonunu almalı mı? Tabii bir parfümün alım kararını kişinin kendisinin
vermesi en doğrusu. Ben sadece fikrimi belirtebilirim. Klasik Eau Sauvage'e
birebir benzemese de andırdığı aşikar. İlk Eau Sauvage çok olgun, çok erkeksi,
çok kuru ve tozlu kokarken, Parfum versiyonu oldukça tatlı, modernize edilmiş,
yumuşatılmış ve kremsilik eklenmiş hali de denebilir. Tabii yine Dior'un
kalitesi mevcut. Can sıkıcı yapaylığa rastlanmıyor. Fakat yine de kokusunu çok
sevdiğimi söyleyemem. Beni iten bir şey var Eau Sauvage Parfum'de. Zaten klasik
Eau Sauvage'i da çok sevmemiştim. Sanırım bu tür buruk bergamot kokularına
alışamıyorum. Onun içindir ki tercih edeceğim bir arkadaş değil Eau Sauvage
Parfum.
Parfümün
tasarımını ünlü burun Francois Demachy yapmış. Eau de Parfum (EDP) formundaki
kokusunun kalıcılığı ve farkedilirliği normal seviyede oldu tenimde. İlkbahar
ve sonbahar mevsimlerinde kullanmak iyi sonuçlar verebilir. Yaş olarak 25 ve
üzerindeki arkadaşlara ancak uyum sağlayacaktır. Genç işi olmadığını
düşünüyorum. Denemeden almak iyi fikir olmayabilir.
Not:
Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku
Güzelliği:10/6
Hahahhahaha. Tam da bugün ısmarlamış olduğum eau sauvage parfume kargo tarafından elime ulaştırıldı, kokladım ve bu kritiği okudum 1 saat sonra. Koku fazlasıla boyutlu ama bence cd homme intense kadar kalıcı kesinlikle değil edp olmasına rağmen. Ayrıca baya tuzlu ağzına tükürdüğüm. Parfüm güzel, fiyat-performans oranı malesef uçuk.
YanıtlaSilOldukça yoğun bir vetiver.
YanıtlaSilbergamot en sevdiğim kokulardan olsada alamadım kokuyu. Lakin, oldukça yoğun ve farkedilirliği yüksek, ayarı tutturamazsaniz etrafı çok rahatsız eder.
Sert ve erkeksi.
kalıcılık bence de zayıf. koku güzelliği derseniz durdukça dumanlı tatlı bir kokuya dönüşüyor. serin günlerde davetlere falan kullanılır ama fiyatı çok yüksek. biraz içime oturdu açıkçası:)
YanıtlaSilBu parfüm bence çok üst düzey bir tad bırakıyor insanda. Belki içerdiği notaları sevmezsiniz ama bu notaların bence en iyi işlenişi bu parfümdür.
YanıtlaSilKokunun güzelliğine 6 verirken, notaları sevip sevmemeniz ise anlarım, ama çok sentetik ve laboratuvar kokan parfümlere çok daha yüksek not bu esere işleniş bakımından da 6 verdiyseniz bence çok acımasız olmuş.
Selamlar raşit bey, yeni sauvage ile ilgili yorumlarınızı merakla bekliyorum.
YanıtlaSilMerhabalar, elimde mevcut değil ama ulaşabilirsem yazmayı düşünüyorum Sauvage'ı.
SilBu parfümü denedim. Bence efsane olabilecek bir koku. Şekerli koku sevmeyenler bayılacak. Kalıcığı ve farkedilirliği ise edp olmasının hakkını veriyor. 2 gün kıyafetlerde çok rahat hissediliyor. Tende ise yıkamakla bile kolay kolay çıkmıyor...
YanıtlaSil