Bond
No.9 – New York Amber (2011)
"Hemen bütün dillerde ambra ve
amber şekillerinde bulunan amber kelimesinin aslında Arapça anber olduğu ve
İspanyolca aracılığıyla Avrupa dillerine geçtiği kabul edilmektedir. Ancak
anberin Arapça’dan türemesi mümkün değildir ve bu dile Pehlevîce (Parthça, Orta
Farsça) aracılığıyla Grekçe ambrosia (a-mbrotos “ölümsüz, ilâhî”) kelimesinden
bozularak sonradan girmiştir. Homeros’tan (m.ö. IX. yüzyıl) itibaren pek çok
Grek ve Latin yazarının açıkladığına göre ambrosia mitolojide, tanrıların
ölümsüz olmalarını temin eden ve yiyen fânileri de ölümsüzleştiren özel
yiyeceğin adıdır ve güzel kokan bu yiyecek aynı zamanda tanrılar tarafından
vücutlarına ve saçlarına da sürülebilmektedir. Bu durumda, İskender’den sonra
Hindistan’da başlayan Doğu Helenizmi sırasında hakîmlerin (filozof-hekim),
ihtiyarlık rahatsızlıklarına iyi geldiği için onları gençleştirdiğine inanılan
ve mahiyeti de esrarlı olan bu güzel kokulu okyanus ürününü, ölümsüzlerin
yiyeceği efsanevî ambrosiaya benzetmiş oldukları anlaşılmaktadır. Mevcut
bilgilere göre amber Avrupa’ya XIII. yüzyılda Endülüs Arapları tarafından
tanıtılmış ve ambra/amber kelimesi de o devirden itibaren Orta Latince’ye
girmiştir. Avrupa dillerinde reçine fosili olan kehribara da, amberin içinde
hazmedilememiş hayvan parçacıklarının bulunması gibi içinde sinek, böcek vb.
bulunması ve ısıtılınca güzel kokması sebepleriyle ambere benzetilerek aynı
isim verilmekte ve birbirlerine karıştırılmamaları için de amber ambre gris,
ambergris “gri amber”, kehribar da amber jaune, yellow amber “sarı amber”
şeklinde söylenmektedir." (http://www.tdvia.org)
Yukarıdaki alıntı, Türkçeye kehribar
olarak geçen amber ile ilgili bilgilerimizi teyit eder nitelikte. Tabii amber
ile ilgili en büyük karışıklık amber taşı ve amber sıvısının tamamen farklı
olmalarını bilmemekten kaynaklanıyor. Taş olarak doğada binlerce yıldır bulunan
amber taşı, özellikle Baltık Denizi civarlarında çokça çıkarılıyor. Parfümcülükte
kullanılan amber ise tamamen farklı çoğumuzun bildiği üzere.
Amberin, aynı vetiver gibi parfümlerin
son fazında, sağlam bir alt nota elemanı olmasına alışığız. Niş ve anaakım
onlarca markanın amber temalı parfümünün, boşu boşuna üretilmediği, arz-talep
dengesine göre hareket edildiği söylenebilir. Bu kadar çok markanın amber
temalı parfüm üretmesi, insanların bu yönde isteklerinin olduğunu gösteriyor
bize. Yoksa bu kadar çok amber temalı parfümü kim alır ve kullanır ki?
Nedendir bilinmez, parfümcülükte
kullanılan amber, hepimizin bilinçaltına genellikle köklerini doğudan aldığı
yönünde kazınmış. Egzotik Arap-Ortadoğu-Hint coğrafyalarını çağrıştıran amberin
aslında pek de doğu ile ilgili olmadığı görülüyor. Amber parfümlerinin ve özel
olarak amber kokusunun doğunun gizemciliğini çağrıştırmasının sebebi,
muhtemelen yaydığı o dumansı ve egzotik hava olduğunu düşünüyorum. Evet amber
müthiş bir koku ve sanırım bende bir amber severim.
Amber kokusu ile ilişkim, Serge
Lutens'in müthiş Ambre Sultan'ını denediğimden itibaren karmaşık hal almış
durumda. Bu tür derin ve gizemli amber kokularını çok severken, Creed'lerin
bazı yeni nesil popüler parfümlerinin alt notalarındaki gibi parlak ve yapay
kullanımını ise bir türlü sevemiyorum. Bizimkisi bir aşk-nefret ilişkisi belki
de.
Ve günlerden bir gün, 2011 yılının serin
Ekim ayında, New York'un kalbinden çıkmış Bond No.9 niş parfümevi, amber temalı
parfümünü piyasaya sürer. New York Amber ismindeki parfüm, adından da
anlaşılacağı üzere markanın "New York" serisinin üyesi. 2014 yılının
bu son aylarında, serinin sandal ağacı temalı kokusu da raflardaki yerini aldı.
Bu seri 2011 yılında Amber ve Oud parfümleri ile başladı. Şimdilik beş
parfümden oluşan New York serisi, sadece nota isimleri ile ilerliyor. New York
Musk, New York Patchouli, New York Sandalwood, New York Oud ve New York Amber
gibi. Muhtemelen New York serisinin en popüler ve en tartışılan üyesi New York
Amber’dir. Kendi sitelerinde New York Amber’i, Midtown başlığının altında
sunmuşlar. Artık bu arkadaşı daha yakından tanıyalım.
Fragrantica'da odunsu oryantal olarak sınıflandırılmış
New York Amber'i üzerime sıktığımda beni canlı ve pozitif bir koku karşılıyor.
Tatlımsı meyvemsi gül ve yumuşak baharatlar çok lezzetli ve güzel. Baharatların
karabiber ve küçük hindistan cevizi olduğunu düşünüyorum. Üst notalar
olabilecek en iyisi adeta. Orta notalarda biraz çiçeksi yanını göstermeye
başlıyor. Güle yasemin eşlik ediyor. Ve tabii safran hoş bir sürpriz yapıyor
orta kısımda. Hissedilir oranda da öd ağacı algılıyorum. Fakat ağırlık yasemin
destekli gül-öd ikilisinde. Başlangıcı kadar sevemedim orta notaları. Alt
notalarda amber artık etkili. Fakat pek de sevmediğim şekliyle parlak ve neredeyse
yapaylık sınırında. Ambere misk ciddi anlamda arkadaşlık ediyor. Biraz da
sandal ağacı mı var? Var var...
New York Amber, isminin aksine amber
kokusu üzerine inşa edilmemiş. İlk saniyelerden itibaren tatlımsı, modern ve
hiperaktif gül dümeni ele geçirmiş ve isyan bayrağını açmış gibi görünüyor.
Lezzetli ve enfes üst notalar çoğu kişinin kalbini çabucak çalacak cinsten.
Zaten benim de açık ara en sevdiğim yeri oldu başlangıcı. Orta bölümden
itibaren çiçeksiliğin dozunun artması ve zor bir nota olan öd ağacının
eklenmesi işleri karıştırıyor. Yumuşak verilmiş baharatlar durumu kurtarmaya çalışıyor
neyse ki. Fakat hala başlangıcında aklım. Poff... Sonları ise en bana uzak
bölümü. Sulandırılmış hissi veren misk gayet sıradan. Amber, tuhaf ve uyumsuz. Sandal
ağacı ise kendisini ve karakterini bulamamış. Kapanışı olmamış be Bond No.9.
İsmine binaen yahşi ve kütleli amber
kokusu bekliyordum. Bu parfüm, ismiyle kokusunun uyumsuzluğuna eşgüdümlü olarak
amber parfümü değil gül-öd ağırlığına sahip. Çoğu zaman Arap-Orta Doğu kökenli
veya esinli parfümlerde rastladığımız yarı-gül suyu/güllü hacı yağı esansına
yakın verilmiş gül-öd ikilisi parfümü alıp götürüyor orta notaların sonlarına
kadar. Bir yorumcunun dediği gibi bu parfümün adını New York Amber değil de New
York Rose koysalarmış hiç de garip durmazmış. Hatta genel tarzının Montale
parfümlerini andırdığını söyleyen arkadaşa hak vermemek elde değil.
Geleyim sadede ve gerçeklere. New York
Amber harika bir parfüm mü? Bence değil. Abartıldığı kadar güzel mi? Cık. O,
başyapıt mı? Tabii ki hayır. Bence herkesin sevebileceği bir gül-baharat-amber
parfümü. Sadece bu... Onda ne Jubilation XXV'in asaleti var ne Chergui'nin
egzotizmi mevcut ne de Ambre Russe'in derinliği bulunuyor. Evet rakipleri
arasında, bayık olmayan ve gül suyu kokmamaya çalışan bir parfüm. Ve bence bu
alanda da iş yapar ama New York Amber ile ilgili büyük hayaller kurmayın. Çünkü
o, şaşırtıcı derecede tekdüze, derinlikten yoksun ve detaysız. Genel olarak
aynı çizgide ilerlemesi, neredeyse hiç değişmemesi uzun kullanımda sıkıcı
olacağı izlenimi verdi bana.
Yukarıdaki paragrafı okuyup, hemen
kararınızı vermeyin. Sonuç olarak New York Amber kötü bir parfüm değil. Hatta
bu tür Arap-Ortadoğu çizgisine yakın gül-öd-safran-çiçek-sandal ağacı temalı
parfümlerin en modern, kullanılabilir ve sevilebilir örneklerinden birisi.
Sağlam, kaslı ve fit. Her ne kadar ismindeki amber çoğu zaman geri planda kalıp
sizinle saklambaç oynasa da şans verilmesi gereken eserlerden birisi. Belki de
tam aradığınız parfüm budur. Kim bilir.
Ten-kumaş karşılaştırmasına geçeyim. Ten
üzerine uyguladığım New York Amber, daha değişken oldu. Yumuşak baharatlar,
safran, yasemin ve misk öne çıktı. Ten üzerinde başlangıçta gül-öd ikilisi
baskınken, ilerleyen saatlerde bu iki aktör daha geride durmayı tercih etti.
Kıyafete uyguladığımda ise meyvemsi kırmızı gül ve öd her zaman baskındı.
Kumaşta neredeyse hiç değişim geçirmeden sevimli bir gül kokusu halini aldı. Şu
haliyle ben kumaş üzerindeki halini daha çok sevdim. Tende beklediğim tepkileri
vermedi.
Eau de Parfum (EDP) formundaki New York
Amber'in kıyafet üzerinde kalıcılığı etkileyici. Günlerce montunuzdan kokular
gelmeye devam ediyor. Tende ise bir güne yakın kalıyor. Farkedilirliği
başlangıçta gayet iyi, sonraki saatlerde normale dönüyor. Çoğu kişi çok
farkedilir ve güçlü olduğundan bahsediyor New York Amber'in. Ben o kadar da
saldırgan olmadığını düşünüyorum. Evet etraftan hissediliyor ama boğucu ya da
bunaltıcı tarafı yok. Bu durumda, yumuşak koku formuna sahip olmasının etkisi var
bence.
Hem kadınlar hem de erkekler için uygun
olduğu söylenen New York Amber'i zaman zaman kadın kullanımına yakın buldum. Belki
baskın olan gül, kadın parfümlerini çağrıştırdığı için öyle düşünüyorum. Erkeksi
bir koku beklemeyin çünkü değil. Çok genç arkadaşların hoşuna gideceğini sanmıyorum.
Biz yine otuz yaş ve üzerine uyar diyelim ve adet yerini bulsun. Tam bir
sonbahar-kış parfümü. Kendi sitelerinde 50 ml.si 275 dolara satılan New York
Amber’i denemeden almak, beğenmemeniz durumunda bütçenizde ve ruhunuzda ciddi
yaralar açabilir. Benden söylemesi.
Koku Güzelliği:10/7
bence dünyanın en iyi parfümü bond amber,şu an üzerimde jubilation var.evet jubi daha derin bir parfüm ama bildiğin arap arap kokan bir parfüm ve genel beğeniye uzak.Bond amber sıktığım her gün çevreden olumlu tepkiler topluyor.Bond amber hem kalıcı hem fark edilir hemde çevreyi rahatsız etmiyor daha ne olsun.Genelde kullanıcılar üst notalarından şikayet ediyor.üst notalarda bence öd çok daha belirgin.uhumsu ve plastiğimsi bir kokuyla açılıyor parfüm.Gerçi ben bu yapay açılışıda çok seviyorum.Masion francis kurkdijan lumiere noire ilk kullandğımda çok beğendiğim bir gül parfümüydü.Ardından piyasda bilinen tüm gül kokularını topladım hepsi bildiğin gül suyu efektindeydi.Bond amberle tanıştığımda mfk ln'de benim için gül suyu formatına döndü.Bond amber dünyadaki en iyi gül parfümlerinden birisi.Her parfüm severin en az bir kere koklaması lazım hayatınızın parfümüyle tanışabilirsiniz
YanıtlaSilRaşit hocam hiçbir yorumuna bu kadar katılmamıştım. Kokuyu beklerken, beklentilerimi de çok yükselttim sanırım. Farkedilirlik o kadarda buram buram değil dediğin gibi. O açılıştaki ne oldugunu bilmediğim metalik koku sentetiklik hissi verdi bana. Benim için o kadar paralar verilecek bir koku değil kesinlikle.
YanıtlaSilMerhaba 30-40 yaş erkek için top5 parfüm önerileriniz nedir acaba?
YanıtlaSilMerhabalar,
SilParfüm önerilerini sadece forum üzerinden veriyoruz. Adresimiz şu: http://parfummerakiforumu.blogspot.com.tr
Bircok markanin farkli urunlerini denemis biri olarak farkedilirlik , kalicilik ve kalite hissiyati muhtesem 3 lemesini baz aldigimda tum zamanlarin en iyisi olmaya aday bence, belki inanmazsiniz bu mihenk tasindan sonra bond no 9 nin bircok kokusunu test ettim harvey de.yanina bile yaklasamadilar, simdiye kadar bir parfume odedigim en yuksek meblagdi ama bu basyapit icin daha fazlasini bile vermeye hazirim, tek korkum yillar once one million ve simdilerde black orchid in kara yazgisi olan acik parfumerilerde kopyasinin cikmasi.benim icin kilometre tasiydi ve cita o kadar yukseldi ki...
YanıtlaSilBayan icin uygun bir parfum mü peki?
YanıtlaSilZaten New York Amber hem kadınlar için hem de erkekler için pazarlanıyor. Bence içeriğindeki gül sebebiyle kadınlar da kullanabilir.
SilTeşekkür ederim.Bir de bana temiz temiz,kalite kokan bir bayan parfüm önerisinde bulunursanız çok mutlu olacağım.Nadiren burnuma geldi böyle kokular ,ama denediğim parfümler arasında bulamadım.
SilRica ederim. Ne yazık ki uzun zamandır hiçbir arkadaşımıza parfüm önerisi veremiyorum. Onun yerine parfüm forumumuza üye olup, oradaki Parfüm Önerisi İsteyenler başlığına yazarsanız, deneyimli bayan arkadaşlarımız yardımcı olacaktır size.
SilAdresimiz şu: http://parfummerakiforumu.blogspot.com.tr