Guerlain – Habit
Rouge (1965)
Hiçbir
şeyin ilki kolay kolay unutulmaz diye boşuna dememişler. İlk arabamız, ilk
köpeğimiz, ilk öğretmenimiz, okula gittiğimiz ilk gün ve tabii ki ilk aşkımız…
İnsan hafızasının derinliklerinden, bazen hiç olmadık zamanlarda aklımıza gelir
yaşadığımız ilkler. Kimi zaman önemsemez geçeriz kimi zaman hafiften bir hüzün
çöker, nostalji yaşarız. Aynen Habit Rouge'da olduğu gibi.
1965
yılında, İkinci Dünya Savaşı'nın korkunç etkilerinin Avrupa kıtasından
silinmeye çalışıldığı, artık savaşın değil sevginin ve aşkın egemen olmasının
istendiği yıllara gidelim mi? İnsan haklarının, özgürlüklerin ve barışın
egemenliğinin istendiği 1960'lı yılların Fransa’sında, Guerlain ailesinin baş
parfümörü Jean-Paul Guerlain'da bir ilke imza atacaktı laboratuvarında. İlk
aşkımızı nasıl unutmuyorsak, dünyanın o zamana kadar yaratılmış ilk oryantal
erkek parfümü Habit Rouge'da kolay kolay unutulmayacaktı.
Karşımızda
yine Guerlain geleneği ve klasizm var. 1965 yılında kendi demelerine göre
tarihteki ilk oryantal parfümü ortaya çıkarmış olmaları, parfüm dünyasındaki oynadıkları
rolün büyüklüğünü bir kere daha anlamamızı sağlıyor. Baş parfümör Jean-Paul
Guerlain'in konseptini binicilik sporundan aldığı Habit Rouge'u, aradan geçen
49 yılın ardından hala üretimde ve raflarda. Çok iyi bir at binicisi olan
Jean-Paul Guerlain'ın, 1976 yılındaki olimpiyatlar için Fransa milli takımına
bile alınması gündeme gelmiş. Biniciliğe ve atlara olan büyük tutkusu, Habit
Rouge'un tasarımında başat rol oynamış. Hatta parfümün ilhamının, binicilerin
giydiği klasik kırmızı ceketlerden aldığı vurgulanmış.
Kısacası
erkek parfümlerinin gelmiş geçmiş en büyük efsanelerinden birisi Habit Rouge.
Sektörün nirengi noktalarından birisi. Ve şanslıyım ki, Habit Rouge'un yeni değil
de eski formülasyonuna ulaştım. Bir süredir kullandığım Habit Rouge ile ilgili
düşüncelerim biraz karışık diyebilirim. Artık daha fazla uzatmadan geçelim bu esere.
Kendi
sitelerinde oryantal olarak sınıflandırılmış ve dinamik, tutkulu, cüretkar
olduğu vurgulanmış. Üzerime sıktığımda karşıma öncelikli olarak turunçgiller
çıkıyor. Adeta patlama şeklinde burnunuza hücum eden turunçgiller eski ve
nostaljik kokuyor. Turunçgillere aromatik otlar ve biraz da kolonyamsı limon
eşlik ediyor. Evet üst notalar tahmin edileceği gibi günümüzün modern
parfümlerine çok uzak. Fakat yüksek kaliteli ve şık. Çok iyi başlangıcı var
Habit Rouge'un. İlerleyen dakikalarda kokusu ciddi anlamda değişiyor. Şipremsi
turunçgiller hala geri planda hissediliyor. Orta notalarda asıl karakterini
ortaya koyuyor. Oldukça tatlı ve yumuşak baharatlar (karanfil-tarçın-zencefil)
ve erkeksi pudralı çiçekler (lavanta, gül ve karanfil çiçeği) ana gövdeyi
oluşturuyor. Pudralılık güçlüce algılanabiliyor. Orta bölüm şaşırtıcı ve ilginç.
Son kısımda yine bir dönüşüm söz konusu. Alt notalarda klasik Guerlain vanilyası
orada duruyor. Pudralı sayılabilecek vanilyaya deri ve meşe yosunu eşlik ediyor.
Sonlarda biraz hayvansallık da var. Amberden geliyor olabilir buradaki
hayvansallık. Kapanışı gayet güzel diyebilirim.
Habit
Rouge bana göre turunçgil-pudra, erkeksi çiçekler-tatlımsı baharatlar ve
vanilya ekseninde ilerliyor. Başlangıcındaki eski/tozlu turunçgiller ile tam
bir şipre gibi davranıyor. Orta bölümdeki pudralı erkeksi çiçeklerle ve
baharatlarla 1900'lü yılların başlarındaki maskülenlere öykünüyor. Son kısımda,
Guerlain'in imzası haline gelen pudralı vanilya ile Shalimar'ın güvenli
sularında yüzüyor. İşte size Habit Rouge'un kısa özeti.
Bu
kadar kısa kesip atmayayım. Habit Rouge, başlangıcını saymazsak, yüksek oranda
pudra efektine sahip. Aldehitlere pek benzemeyen bu pudramsılık, hem erkeksi çiçeklerin
(özellikle gül) hem de vanilyanın üzerinde büyük hakimiyet kuruyor. Hatta kimi
kullanıcıların onu kadınsı bulmalarının sebebi muhtemelen pudra kullanımı. Peki
gerçekte durum nasıl? Habit Rouge kadınsı mı kokuyor?
Tavuk
ve yumurta arasındaki sorunsala benzetebilirim bu soruyu. Habit Rouge kadınsı
mı yoksa kadın parfümleri Habit Rouge'a benziyor mu? Şu açık ki o, erkek parfümü
olarak tasarlanmış. Tabii 1960'lı yılların erkek parfüm trendlerini düşünürsek,
hiç de kadınsı değil. O yıllarda böylesine pudra kullanımı erkek parfümlerinde
mevcuttu. Fakat son yıllarda kadın parfümlerinde daha çok karşımıza çıkıyor
pudramsılık. Buradan da anlaşılacağı üzere, o yılları ve o yılların şartlarını düşünmeliyiz
doğru sonuçlara varabilmek için. Bana kalırsa da zaman zaman kadınsı izlenim
bırakıyor. Fakat bahsedildiği kadar feminen değil kesinlikle.
Kompleks,
detaylı, zengin, kafa karıştırıcı, ilk seferinde şok edici, karakterli bir
kokuya sahip. Hani bazı parfümler vardır kullandığınız zaman modunuz değişir. Kendinizi
başka birisiymiş gibi hissedersiniz. Sizi alır götürür ve oraya bırakır. İşte
Habit Rouge'un bünyeye etkisi aşağı yukarı böyle oluyor. Her kullandığım zaman farklı
yönü ortaya çıkıyor. Kimi kullanımda bol turunçgilli şipre yönünü keşfediyorum.
Bazen tatlı baharatlar hakimiyet sağlıyor. Zaman zaman erkeksi çiçekler öne çıkıyor.
Genel olarak da vanilyamsı bir yapıyla burun
buruna geliyorum. Bu anlamda anlaşılması kolay bir parfüm gibi
görünmüyor. Biraz zaman vermeniz ve onu anlamaya çalışmanız gerekiyor. Mağazada
1-2 defa deneyerek hakkında bir şeyler söylenemeyecek kadar karmaşık ve derin
kokuyor.
Guerlain'in
kendi sitesinde Habit Rouge'un Shalimar'ın erkek haline benzetilmesi gayet
yerinde. Benim de severek kullandığım Shalimar'ı andırdığına katılıyorum. Onun
biraz daha erkeksi hali diyelim de içim rahat etsin. Hatta bir yorumcunun onu
Old Spice'a benzetmesini ise kesinlikle anlayabiliyorum. İlk kullandığımda bana
da Old Spice'a benzediğini düşündürtmüştü. Kullanım sürecinde Caron’un pek
bilinmeyen parfümlerinden Royal Bain’e de benzediğini fark ettim. İki parfümün
pudralı ve kremsi tarafları birbirini andırıyor.
Habit
Rouge, yaşlı bir erkek gibi mi kokuyor? Yoksa baba parfümü mü? Onun 18
yaşındaki arkadaşlara hitap etmediği görülüyor. Bence 40 yaş ve üzerindeki erkekler
için düşünülebilir. Ayrıca günlük kullanım için pek uygun olmayabilir. Daha
farklı anlarda ya da ortamlarda kullanmak gerekiyor sanki. Resmi ve muhafazakar
tavrı çok net hissedilebiliyor. Günümüzün yapay ve vasat vanilya parfümleriyle
uzaktan yakından ilgisi yok. Yine de oldukça tatlı hatta kremsi koktuğunu
belirtmem gerek. Eğer tatlı kokuları sevmiyorsanız, sizin için uygun
olmayabilir.
Parfüm
eleştirmeni Luca Turin'in kitabında Habit Rouge tatlı toz olarak
sınıflandırılmış ve beş üzerinden beş verilerek en iyi erkek parfümleri
listesine alınmış. İlk kullandığımda burun büktüğümü ve pek beğenmediğimi
söyleyebilirim. İlerleyen günlerde kokusuna alıştım ve anlamaya başladım. Yine
de benim için harika bir seçenek olduğunu düşünmüyorum. Açıkçası büyük boy
şişesini alacağımı sanmıyorum. Bay Turin’in parfümün tarihselliğini de göz
önüne alarak en yüksek notu verdiği iddia edilebilir. Turin’in beş üzerinden
verdiği not sistemine göre benden en çok dört yıldız çalışır, daha fazlası zorlama
olur.
Habit
Rouge'un büyük başarısının ardından, birçok aynı isimli versiyonu çıktı. 2014
yılı sonu itibariyle ondan fazla Habit Rouge isimli farklı versiyonu mevcut.
Benim denediğim eski formülasyon EDT olanıydı. Ayrıca EDC, EDP ve Extrait
versiyonları da bulunuyor. Yani önümüzde seçenek çok.
Not:
Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/7.5
Koku Güzelliği:10/7.5
çok merak ettim bu zaman kadar denemediğim için de üzüldüm. anlatımınızdan hafif DHI havası sezıyorum
YanıtlaSilHabit Rouge'un, Dior Homme Intense'e fazla benzediğini söyleyemem.
Silbu kokuyu yıllarca kullandım. fakat ortadan kaybolup tekrar ortaya çıktığında aldığım koku çok farklıydı. guerlian merkez ve buradaki dist. yazdım (koku bozuk diye) sağolsunlar ilgilendiler. becth number falan gelen cevap birşey yok oldu. sanki o nefis koku gitti araplar için yapılmış ağır bir koku geldi. yıkıldığım ürünlerden biridir. artık kullanmıyorum.
YanıtlaSilHabit Rouge'un kapsamlı bir reformülasyon geçirdiği söyleniyor. Artık yapacak bir şey yok ne yazık ki.
Sil