Burberry –
London For Men (2006)
Thomas
Burberry isimli yirmi bir yaşındaki genç, 1856 yılında kendi ismiyle kuracağı
markasının bu kadar büyük başarılar kazanabileceğini muhtemelen düşünemezdi.
İster zamanı gelmişti deyin ister kader deyin, 19. Yüzyıldan 21. Yüzyıla
sürekli büyüyerek ve gelişerek gelen Burberry, artık küresel moda sektörünün en
önemli oyuncularından birisi. Abartılı olur mu bilemiyorum ama İngiltere’den
çıkan belki de en güçlü markaların arasında sayılabilir Burberry.
Bu
köklü ve gösterişli tarih, Burberry’den her anlamda beklentilerimizin yüksek
olmasına sebebiyet veriyor. Sadece uzmanlık alanları tekstil değil, ürün
verdikleri her alanda sağlam marka imajları hep arkalarında. Doğal olarak
parfümseverlerinde Burberry’den beklentileri gayet yüksek.
Burberry’nin
uzun tarihine bakacak olursak, parfümlerin fazla bir zaman dilimini kapsamadığını
görebiliriz. İlk parfümlerini 1981 yılında piyasaya sürdüklerini düşünürsek,
biraz geç bile kaldıkları söylenebilir. Fakat her tasarım markası gibi onlarda
parfümlerin ticari büyüsüne kapılmış durumdalar. Artık çok daha aktifler yeni
parfümler konusunda.
Bugünkü
konuğum London, 2006 yılında, markanın kuruluşunun yüz ellinci yıl dönümü
nedeniyle piyasaya sürüldü. Aynı zamanda bu isimle tekstil ürünleri de var
Burberry’nin. Tabii bizi ilgilendiren kısma geçeceğiz şimdi. London For Men,
uzun zaman önce kullandığım bir parfüm. Aradan geçen yılların ardından yeniden
incelemeye almamın sebebi, çok güzel bir parfüm olarak aklımda kalmış olması.
Bakalım aradan geçen yıllar, neler düşündürtecek bana.
Fragrantica’da
baharatlı oryantal olarak sınıflandırılmış London For Men. Üzerime sıktığımda
beni ekşi meyveler karşılıyor. Tatlımsı kırmızı meyvelere (kiraz, vişne),
çimensi sayılabilecek yeşillikler eşlik ediyor. Hafiften yapaylık barındıran
üst notalar benim sevdiğim gibi ama yüksek kaliteli değil. İlerleyen
dakikalarda kokusuna baharatlar ekleniyor. Tarçın ve biber olduğunu tahmin
ettiğim baharatla harmanlanan kiraz ekşiliği gayet güzel hale getiriyor
kokusunu. Bu andan itibaren biraz da tütün/tütün yaprağı ve içki (şarap) algılıyorum.
Orta bölümü yine yüksek kaliteli değil ama gayet başarılı. Son kısımlarda koku
formu değişmiyor. Tatlılık ve baharatlar azalıyor sonlarda. Yoksa deri mi var
kapanışta? Ya da odunsu notalar. Büyük ihtimalle ikisi de mevcut.
London
For Men, tatlı/ekşi, meyveli, baharatlı, tütünlü ve zaman zaman içkimsi
kokuyor. Başlangıçtaki meyvemsilik, yerini orta bölümde baharatlara bırakıyor.
Tütün biraz daha geri planda sanki. Lezzetli vişneli tütün ve şaraba yatırılmış
tütün yapraklarını düşündürten kokusu, parfümün ana eksenini oluşturuyor.
Ferah
olamayacak kadar sıcak baharatlar, parfümün önemli akslarından birisi. Tarçın
ve biberin rolü büyük genel anlamda. Tatlı ama asla bayık şekerli olmayan kırmızı
meyvelerle birlikte verilmiş baharatlar, tam istediğim gibi. Fakat tütün ya da
tütün yaprağı kokusu, pek hazzetmediğim şekilde yeşil, sabunsu ve biraz yapay
verilmiş. Keşke daha pipo tütünü gibi verilseydi. Genel olarak tütün temalı
parfümleri severim fakat London For Men’deki tütünü pek başarılı bulmadım.
Peki
London For Men güzel kokuyor mu? Kesinlikle! Belki de benim sevdiğim tarza
yakın olduğu için, beğendim onu. Evet niş parfüm kalitesi beklemek abes
olabilir ama olabilecek en iyi ana akım tütün-baharat-kırmızı meyveler kombinasyonlarından
birisi. Hissedilir oranda erkeksi, cazibeli, zengin ve leziz.
İyi
de rakipleri kimlerdir London For Men’in? Biraz Spicebomb, hafiften Costume
National Homme, azıcık A Men Pure Havane. Yeşil yapaylığı Spicebomb’ı
andırıyor. Tarçınlı baharatları Costume National Homme’u çağrıştırıyor. Kirazlı
tütünü ise A Men Pure Havane efekti veriyor. Eğer sıralama yapacak olursam
Spicebomb’ı rahatlıkla geçer koku güzelliği anlamında. Costume National Homme’un
ise az farkla gerisinde kalır.
Elliden
fazla Burberry parfümü olduğunu düşünürsek, henüz 4-5 kokusunu kullandım markanın.
Çok fazla Burberry parfümü deneyimim olmadıysa da şimdiye kadar tecrübe ettiğim
en başarılı Burberry parfümü olarak yerini alıyor London For Men. Evet yapaylık
sınırında dolaşıyor zaman zaman. Kalite anlamında da harikalar yaratmıyor.
Hatta çocukken annemizin biz hastayken zorla içirdiği kirazlı öksürük
şuruplarının tadına benziyor. Ama her yerde bulunabilen, çok uygun fiyatlara
satılan London For Men, parfümlere anormal rakamlar ödemek istemeyen ortalama
kullanıcılar için gayet iyi seçenek. Tabii bu tarz kokuları seviyorsanız.
Parfüm
platformlarında London For Men’in en çok eleştirilen tarafı performansı. Özellikle
fark edilirliğinin zayıf olması sürekli dile getiriliyor. Kullanım sürecinde bu
durum benimde dikkatimi çekti. Başlangıçtaki patlamayı, ilerleyen dakikalarda
çekingen ve tene yakın bir koku takip ediyor. Bu anlamda “parfümüm herkes
tarafından fark edilsin” isteğindeyseniz, size önermem mümkün görünmüyor. O,
daha çok hava yağmurluyken, evinizde ya da ofisinizde zaman geçirirken, keyif
alınacak ve bol bol koklanacak bir ten kokusu. Kıyafet üzerine kullandığımda
sıradan ve sıkıcı kokan London For Men, ten üzerinde çok daha zengin ve ilginç
hale geliyor.
Kokusunun
tasarımını, birçok önemli marka için çalışmış burunlardan Antoine Maisondieu
yapmış. Sıcak ve baharatlı yapısından dolayı sonbahar-kış mevsimlerinde kullanmak
daha uygun olacaktır. Her ihtimale karşı önceden denemeden almayınız.
Not:
Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku
Güzelliği:10/7
Bu kokuyla CN Homme gibi bir devi ayni cumle icinde dahi kullanmaya cesaret edemem ben. Cesaretinden dolayi seni kutluyor incelemen icin tesekkur ediyorum ;)
YanıtlaSilBu arada Spicebomb bu kokuyu performans olarak 3'e hatta 4'e katlar
Degerlendirmenize katılıyorum. Benim de begendigim bir parfum. Ama o kirmizi meyvelerle saglanan tatlilik daha az olabirmis
YanıtlaSil