Lolita Lempicka
Au Masculin (2000)
Evet
farkındayım Lolita kelimesinin zihinlerde yaptığı çağrışımı. Lolita kelimesinin
genel anlamda negatif olarak düşünüldüğünü fark etmemek mümkün değil. Nasıl olmasın
ki. Edebiyat dünyasının tanınan isimlerinden Vladimir Nabokov'un yazdığı roman,
aslında bir çok kişinin, gizli kalmış duygu dünyasını bütün çıplaklığıyla
ortaya çıkarıyordu. Nabukov, Lolita ismiyle kaleme aldığı romanında, bir adamın
çocuğu yaşındaki kıza karşı hissettiği büyük aşkı anlatıyordu. 21. yüzyılın
ahlak anlayışına göre kınanması gereken bu davranış bozukluğu, edebiyat
tarihinin en sıradışı kitaplarından birisinin konusu olmuştu. Okuyan
herkesi derinden etkileyerek.
Lolita
karakterinin büyük kitlelere ulaşması, yine Amerikan film endüstrisi ile
gerçekleşmişti. Kült yönetmen Stanley Kubrick'in aynı isimli Nabukov'un
romanından uyarladığı 1962 yılı yapımı filmi, dünya çapında büyük ses getirdi.
Kimi yorumcuların şiddetle eleştirdiği filmin konusu, alışılmamıştı. Her şok
edici fikir gibi, bu dramatik aşk hikayesi de dirençle karşılandı. Fakat
Kubrick gibi bir ustanın yönettiği film, kısa süre içinde önemli klasikler
arasına girdi.
Böylece
"Lolita" kelimesinin etrafında efsunlu bir hale oluştu. Çoğu zaman
kısık sesle söylenen kimi zaman müstehzi bir gülümsemeyle bahsedilen kimi zaman
konusu geçtiğinde sözü değiştirilen bir kavram olarak karşımıza çıktı Lolita.
Hatta psikolojide "Lolita Sendromu" bile konuşulmaya başlandı. Fakat
ok yaydan çıkmıştı. İnsan ruhunun derinliklerindeki bir çok karanlıktan
birisiydi günaha davet. Ve her yasak, doğal tepki olarak, ona olan ilgiyi ve
merakı arttırıyordu.
İşte
bütün bu etkileri veya ön yargıları düşünerek yaklaşıyorum Lolita Lempicka
markasına. Özellikle isminden dolayı tam bir kadın markası imajı veriyor. Bir
çok kişi tarafından böyle algılandığına şüphe yok. Zaten durumlarından çok da
şikayetçi olmadıkları anlaşılıyor. 2014 yılı başı itibariyle piyasaya
sürdükleri 39 parfümün, 35'inin kadın kokusu olması, hedef kitlelerinin kim
olduğunu rahatlıkla anlamamızı sağlıyor.
Geçtiğimiz
aylarda, çıkardıkları ilk kadın parfümleri olan Lolita Lempicka'yı denemiş ve
pek beğenmemiştim. Oysaki çok büyük bir ticari başarıya imza attı 1997 çıkışlı mavi
elma şişeli Lolita. Hatta en çok satan kadın parfümleri listelerinde kendisine
sürekli yer buldu. Ve Lolita Lempicka'nın, 2000 yılında yeni milenyum ile
birlikte erkeklere sürprizi vardı. Bu popüler parfümden üç yıl sonra erkek
versiyonu da çıkarıldı Lolita Lempicka'nın. Sadece isminin sonuna Au Masculin
eklendi ve erkeklerin beğenisine sunuldu.
Tabi
ilk başlarda Lolita isminden çekinmiş olabilir bir çok erkek. İsminin
zihinlerdeki algısı malum. Fakat bu parfüm, erkekler için piyasaya sürüldü.
Ülkemizde çok büyük ilgi gördüğünü söylemek zor fakat yurt dışında parfüm
platformlarında oldukça sevildiğini fark ettim. Hakkında çok fazla konuşulması
merakımı cezbetti ve kullanmaya karar verdim. Artık geçeyim parfüme. Kendi
sitelerinde "Meyan Kökü Ağacı" olarak sınıflandırılan Lolta Lempicka
Au Masculin'in tanıtımı şöyle yapılmış:
"Lolita
Lempicka au Masculin, heyecana neden olan yoğun ve büyüleyici zıtlıkları
kullanır. Bu parfüm, erkeklerin güçlü ve kırılgan yanlarını temsil eder.
Tasarımcısının vizyonu, erkeği bir aşk hikayesinin dünyasına taşımaktır. Lolita
Lempicka au Masculin, erkeğin yeni vizyonunu ifade eder.”
Üzerime
ilk sıktığımda karşıma keskin ve yoğun anason çıkıyor. Parfümün başlangıcı ne
turunçgilli ne baharatlı ne de odunsu. Tamamen anason-meyan kökü. Harika bulmasam
da ilginç olduğu söylenebilir üst notaların. İlerleyen dakikalarda anason-meyan
kökü kokusu etkisini aynen devam ettiriyor. Orta kısımda anasona tatlımsı
pudralı vanilya ekleniyor. Biraz da nane. Bu bölümün Le Male'ye benzetilmesini
gayet iyi anlayabiliyorum. Fakat Le Male'den çok daha alkol-anason kokusu
hakim. Özellikle kıyafetimde, Bulgari - Black'e benzeyen plastiğimsi deri bile
hissettim. Son bölümde anason etkisi azalıyor. Vanilya biraz daha öne çıkıyor.
Gerilerden odunsu notalarda hissediliyor. Ama baskın değil. Böylece tenden
ayrılıyor.
Lolita
Lempicka Au Masculin, genel itibariyle anason-meyan kökü-vanilya aksında
ilerliyor. Onun yoğun şekilde anason kokması, ülkemizin milli içkilerinden
sayılan Rakı'yı çağrıştırıyor. Bu rakı çağrışımından haraketle, içki temasına
yakın buldum kokusunu. Hatta bana katılır mısınız bilmiyorum ama "vanilyalı,
şekerli rakı" olarak zihnimdeki yerini alıyor.
Sanırım
bu tür anason-meyan kökü merkezli kokuları pek sevemiyorum. Aynı Lolita
Lempicka (kadın) ve Fuel For Life'da olduğu gibi baş ağrısına sebep oldu Au Masculin.
Bu anlamda çok hoş anılar bırakmadı arkasında.
Bahsetmem
gereken bir konu da kokusunun içerdiği tatlılık. Başlangıcından itibaren
tatlılık var. Orta kısımda vanilyanın da etkisiyle daha da şekerleniyor. Son
kısım nispeten en az tatlı yeri. Buradaki şekerli hissi muhtemelen tonka
fasulyesi veriyor. Açıkçası benim için biraz fazla tatlılığa sahip. Olumsuz
yönlerinden birisi olarak değerlendirilebilir bu durum.
Bu
haliyle bol tatlılık barındıran, piyasa kokusu olmaya çalışan, fazla bir şey
vaat etmediğini düşünüyorum. Üzerime ilk sıktığımdan itibaren büyük değişim
göstermiyor. Genel olarak aynı çizgide ilerliyor. Sürpriz yok, derinlik yok,
farklılık yok. Bu durumun uzun kullanımlarda sıkıcı olacağını tahmin ediyorum.
Hatta test sürecinde bile sıkıldım kokusundan.
Lolita
Lempicka'da yoğun yapaylık mevcut değil. Fakat yüksek kaliteli yapısı da yok.
Ortalama bir içkimsi vanilya kokusu olarak düşünülebilir. Eğer bu tür anason-meyan
kökü parfümü arıyorsanız, her yerde uygun fiyatlara bulunabilecek seçenek
olarak listenize alabilirsiniz. Onun dışında denemeseniz de büyük kaybınız
olmayacaktır.
Parfüm
yazarı Luca Turin kitabında Au Masculin’i, meyan kökü kolonyası olarak
sınıflandırmış ve beş üzerinden dört
vererek oldukça beğenmiş. Parfümün tasarımını ünlü burun Annick Menardo yapmış. Sonbahar-kış kullanımı
için daha uygun. Sıcak yaz günlerinde bunaltıcı ve bıktırıcı olabilir. Genç arkadaşların
denemesini tavsiye ederim. Üst yaş grupları için uygun olur mu şüpheliyim.
Not:
Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku
Güzelliği:10/5.5
Çok gereksiz bir tatlılık ve bayıcılık var bu parfümde ! İki üç sene önce yoğun bir karlı günde denedim ama katlanamadım ? Hatta o güzelim günü bile mahvetti o baskın pamuk helva tadıyla :( Bayanından çok bir farkı yok açıkçası aynı yönde ilerliyorlar.. Sıkıcı sıkıcı ve yine sıkıcı :) Çok detaya girmeye yer bulmadığım bir kakafoni :)
YanıtlaSilNot; Bu tarz ama çok üst kalite bir alternatif olarak Baymadan tatlı tatlı esen pamuk şekerinin eb güzel hali tabii arada rom kokusu falan filan :) ; Yonji Yamamato homme çok iyi bir seçim olacaktır.
İlk çıktığı kalitesinin çok çok gerisinde ben eskiden de sevmezdim ama şimdiki hali aşırı ama çok aşırı yapay bence
YanıtlaSilBu kadar tatlı olmasının nedeni meyankökü ağaçı mı?
YanıtlaSilMuhtemelen tonka fasulyesinden geliyor tatlılık.
SilPeki bunu bayan versiyonundaki tatlılığın kayanağı ne?
SilKokuları benziyor zaten kadın ile erkeğin. Onda da tonka kullanılmış olabilir.
SilYahu birde Masculin diye yazmiyor mu :)) Bunun neresi masculin ? Popolin olsa daha iyi olur :) Pişik kremi hemen oha demeyin :)
YanıtlaSilLolita Lempicka Au Popolin :) Bu isim değişikliği isteğini Lolita Lempicka markasına bildir bence :)
SilBu parfümde hiç bir güzellik, mana, istek uyandırma duymadım. Formülünün değiştiğine dair bir bilgi yok,
YanıtlaSilama aslında bu parfümü 8-10 yıl önce kullanan birisinin şu anda tekrar kullanarak aynı parfüm olup olmadığını bize anlatması lazım. Şu andaki haline Luca Turin'in 5 üzerinden 4 verebileceğini pek düşünmüyorum. Annick Menardo'ya da pek yakıştıramadım.
Onu da beğenmeyenlerin epey olmasına rağmen Diesel Fuel For Life'daki alkol notası, Lolita Au Masculin'den 10 kat güzeldir bence. Ayrıca epey yapaylık hissettim. Sevenlere saygım var, ama aşağı yukarı 500 çeşit erkek parfümü varken bunu asla düzenli olarak kullanmam. Eğer ekonomik olarak bakıyorsanız, joop homme de bu tarz; daha ucuz ve yapay ama hiç değilse daha güzel bir kokuya sahip.