12 Aralık 2013 Perşembe

Kadın Olmanın Keyfi – JOY


Kadın Olmanın Keyfi – JOY

Kimya bölümünde okuyan bir koku sever Batuhan. Parfümler ve kokularla ilgili yaklaşımı beni mutlu ediyor. Eğitimini aldığı bölümü sırf bitsin de gideyim diye okumuyor. Öğrenmeye çalışıyor, araştırıyor ve ilgileniyor. Darısı diğer üniversite öğrencilerinin başına.

Ara ara kendisiyle haberleştiğimiz Batuhan, parfüm ve kokularla ilgili araştırmalarının sonucunda bana yazılar da gönderiyor. Ve bende bu tür ilginç hikayelere sayfamda yer vermeyi kendime zul görmüyorum. Okuyacağınız satırlar konuk yazarımız Batuhan tarafından kaleme alındı. Parfümler ve kokularla ilgili bu tür farklı konuları bana ulaştırırsanız, sitemde memnuniyetle yer veririm.

Batuhan, Jean Patou’un efsane kadın parfümü JOY’u anlatan bir metinle karşınızda. Artık aradan çekileyim ve sizi JOY’un hikayesiyle baş başa bırakayım.  

“Wall Street borsası 1929 yılında çöktüğünde, tüm sanayileşmiş batı ülkelerine etki eden ve on iki yıl boyunca süren büyük buhran dönemi başlamıştı. Ekonomik çöküşün yarattığı şok etkisi bütün dünyaya dalga dalga yayıldı. Bütün olumsuzlukların arasında, mali krizi aşabilmek, seçkin müşterilerine en iyi hizmeti vermek isteyen Jean Patou, bu buhrana ''Dünyanın en yüksek maliyetli parfümü''nü yaratma planı ile tepki verdi. Sonuç; JOY'du!


İlk başlarda insanlar Jean Patou'nun deli olduğunu düşündüler. Ekonomik çöküşün getirdiği sıkıntılı dönemden kurtulmanın çaresi sadece bir parfüm müydü? Düşüncesinden emin olan Jean Patou, kendi modaevinin baş parfümcüsü olan İspanyol Henri Almeras'a istediği malzemeden, istediği kadar kullanma özgürlüğü tanıyarak, şu ana kadar dünya üzerinde yaratılmamış güzellikte bir parfüm yaratmasını istedi. Bu fikri büyük şaşkınlık ve sevinç içerisinde kabul eden Almeras, 28 düzine Bulgar Gülü ve 10.600 tane Grasse Yaseminini bir araya getirerek, o güne kadar hiç bir burunun erişemediği koku elde etti. Jean Patou'nun JOY'u artık dünyaya ayak basmıştı. 

Bu olağanüstü zengin ve güçlü ikiliden alınan tek nefes, sizi yedinci cennet katına çıkartacak kadar büyüleyiciydi. JOY o kadar konsantre parfüm ki, hiç bir sabitleyiciye ihtiyaç duymaz. Tamamen katışıksızdır. Romantizmin zirvesidir. Parfümlerde ulaşılabilecek en üst mertebedir. Kadınsı bir dinamittir o. Rakipsizdir ...

JOY'un mükemmelliğine gölge düşürmek istemeyen Jean Patou, JOY'un şişesinin de,  kokusu kadar mükemmel olmasını istedi. Bunun için Art Deco sanat akımının öncülerinden mimar Louis Sué'den, JOY’un şişesini tasarlamasını istedi. Sadeliğin, romantizmin, gücün ve eşsizliğin tasviri olan bir şişe ortaya çıktı. JOY artık tam anlamı ile hazırdı.


Ekonomik krizin böylesine muhteşem bir sonuç ortaya çıkaracağı kimin aklına gelebilirdi? Jean Patou'nun aklına geldi ve bizlere JOY'u sundu. Yapımı en pahalı parfüm. En eşsiz parfüm. En rakipsiz parfüm. Dünyanın en çok satan parfümleri arasında ikinci sıradaki yerini ısrarla koruyor. Birinci sıra tahmin edebileceğiniz gibi Chanel No:5 'in. Fakat kimi yorumcular JOY'un, No:5'ten çok daha üst seviyede bir parfüm olduğuna inanıyor. Umarım JOY, bir gün karşınıza çıkar ve bu sayede cennetin kapılarını aralarsınız...”

Batuhan CEYLAN

4 yorum:

  1. Neredeyse asırlık olacak bir parfüm.. Hala ilk günki formülasyonu muhafaza etmiyor değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka defalarca formülasyonu değişmiştir JOY'un. İlk günkü gibi kalması mümkün değil.

      Sil
    2. neden ilk günkü gibi kalması mümkün değil?

      Sil
    3. Parfümlerin içeriklerindeki kimyasal maddeler sürekli değişiyor ve güncelleniyor. Onun için yeni tekniklere mecburen herkes uyuyor. Ayrıca Avrupa Birliği'nin bazı kısıtlamaları var parfümlerin içeriklerine yönelik.

      Sil