Thierry Mugler – Angel (1992) Dünya
çapında büyük ses getiren parfümlerden.
"Söylemek istediğim
şey şu: Parfümlerin içine konulan vanilya, cis-3 hexenol ve etil maltol gibi
kimyasallar parfümü enfes yapıyor, aynı zamanda saf kokular kadar sağlıklı ve
ekolojik. Hatta bazen daha ekolojik. Mesela saf sandal ağacı kokusu sürmek
istiyorum diyorsunuz. O küçük şişedeki parfüm için Hindistan’daki ormanlar
mahvoluyor. Halbuki kimyasal olarak hazırlanan sandal ağacı kokusu hem muhteşem
hem de ağaçlara dokunmuyor." diyor parfümler ile ilgili kitaplara imza
atmış ünlü gazeteci Chandler Burr.
Modern kimya
tekniklerinin ve teknolojisinin gelişmesiyle artık doğada bulunan yada
bulunmayan bir koku, labaratuvar ortamında elde edilebiliyor. Vanilya mı
istiyorsunuz, yada amber mi aradınız, limonu nasıl mı ekleyeceksiniz bir
parfüme. Hiç sorun değil. Hadi Iso E Super ağırlık bir parfüm yapalım. Birisi
Terre d'Hermes mi dedi? Yaşasın teknoloji!
Sadece cep telefonu yada
plazma televizyonlar alanlarında olmuyor teknolojik gelişmeler. Otomotiv
endüstrisindeki teknoloji kullanımı göz alıcı durumda. Yada IPAD konseptini
dünyaya armağan eden Apple'nin rahmetli CEO'u Steve Jobs değildi sadece teknolojiyi
bir üst düzeye taşımaya çalışan.
Farklı alanlardaki
mühendisler gece gündüz çalışıyorlar ve yeni teknikler arıyorlar hayatımızı
kolaylaştıracak. Dev AR-GE bütçelerine sahip ilaç tröstleri, savunma
sanayisinin milyar dolarlık projeleri, bütçeleri kimi ülkelerden bile büyük
küresel petrol şirketleri. Kapitalizm ve liberal ekonomi, önlenmesi zor
dinamizmi ile çalışmasına devam ediyor. Bizim için mi yoksa korkunç
büyüklükteki kar oranları için mi bu kadar can-ı gönülden çalışıyorlar. Karar
sizin.
Kimya endüstrisi de boş
durmuyor anlayacağınız. Sentetik elementler neredeyse bütün parfümlerin ana
öğesi artık. Bu yapay kokular ise 1992 yılında bir çocukluk hayalinin
gerçekleştirmesi için aracı olmuş. Ünlü modacı Thierry Mugler'in çocukluğundaki
pamuk şekeri kokusunun peşine düşmesi, "Angel" isimli parfümü ortaya
çıkardı. Önemli oranda Etil Maltol aromasına sahip Angel, 1990'lı yılların
başlarında parfüm dünyasında taşları yerinden oynattı adeta.
E637 gıda katkı maddesi
koduyla bilinen aroma artırıcı etil maltol, çikolata, vanilya, şarap, meyve
aromalı içecekler, hamur işi, şekerleme, tütün ürünleri, kozmetik ve ilaç
sektörlerinde kullanılıyor. Parfüm sektöründe de kullanılan etil maltol, Angel
isimli ikonik kokunun belirleyici tadını oluşturuyor. Daha fazla detaya
girmeden geçelim bu efsane parfüme.
Thierry Mugler
parfümlerinin başkanı Vera Strubi'nin büyük katkısı ile ortaya çıkan Angel,
markanın ilk parfümü. Bazı kaynaklarda parfüm tarihindeki ilk "oryantal
gurme" tarzında olduğu iddia ediliyor. Fragrantica'da ise oryantal
vanilyalı olarak sınıflandırmışlar. Parfümün açılışı tatlımsı turunçgiller,
tatlı karanlık baharatlar ve koyu bir çikolata kokusu ile gerçekleşiyor. Doğal
ve yüksek kaliteli üst notalarını çok sevdim. Orta kısımdan itibaren parfümün
ana karakteri ortaya çıkmaya başlıyor. Oldukça tatlı çikolata kokusu size
kendisini yavaş yavaş gösteriyor. Karanlık ve koyu sayılabilecek çikolataya paçuli ekleniyor. Paçuli oldukça tatlımsı kullanılmış. Angel'in orta kısmına
bayıldım. Geçelim sonlara. Alt notalarda paçuli bütün gösterişli haliyle
karşımızda. Çikolatamsı koku geri plana geçiyor. Onun yerine vanilyalı,
karamelize edilmiş paçuli öne çıkıyor. Ve tenden ayrılana kadar bu acımsı,
buruk paçuli devam ediyor. Koku tenden ayrılmaya yakın deri de hissediyorum.
Adeta paçulinin arkasına saklanmış deri, ara ara yüzünü gösteriyor. Son
kısmı ise çok etkileyemedi beni.
Bu parfüm bünyesinde bazı
ilkleri barındırıyor. Bunlardan en bilineni ilk defa bir parfümde böylesine
yoğun ve net şekilde çikolata-karamel benzeri kokunun kullanılması. Hatta
açıklanan resmi notalarında çikolatadan bahsedilmesi. Günlük hayatta çikolata
yemek mutluluk verici bir durumdur. İnsanın serotonin salgılamasını sağlar.
Fakat o güzelim bitter çikolata kokusu üzerinizde ve teninizde nasıl durur acaba?
İşte bu sorunun cevabını ilk veren parfümdür Angel.
Angel aynı zamanda çığır
açan bir parfüm. Çünkü döneminin koku trendlerine müthiş bir başkaldırıdır.
Hatta onun için parfüm endüstrisinin Che Guevarası bile diyebilirim. İlk defa bir parfümde böylesine çikolataya
bandırılmış paçuli kullanılıyordu. Bu yanıyla dünya koku trendini değiştiren,
parfüm sektörüne farklı bir istikamet çizen ve bizzat kendisi trend olan
tarzıyla öncü olmayı başarmış bir eser.
Çikolata, karamel,
şekerleme, jelibon, marshmallow, vanilya, kahve, kakao, tiramisu. Angel bu
güzelim tatların hepsinden bir parçayı içinde harmanlamış adeta. Kısaca bitter
çikolatalı paçuli diyebilirim Angel'i anlatmak için. Yada karanlık bir baharat-karamel
kombinasyonu. Hatta çikolata soslu bir yaş pasta. İlginç olan ise orta
notalarından itibaren alttan alta gelen tütün-pipo kokusu. Açıklanan
notalarında olmasa da kesinlikle orada bir yerlerde tütün teması var. Benim
için büyük bir sürpriz. Hatta alt notalarında bariz bir deri bile
hissedebiliyorum.
Angel’ın kokusundaki
önemli durumlardan birisi de tatlılık-şekerlilik oranı. Günümüzün modern
parfümlerinde bol tatlılık kullanımı Angel’da da var. Zaman zaman şekerli hissi
veren Angel, bu tarz kokulara mesafeli duranlar için iyi bir seçenek gibi
görünmüyor. Şimdiden uyarayım.
Angel genel olarak düz
çizgide ilerleyen bir parfüm hissi veriyor. Ama zengin ve derin. Bir tarafta
kırmızı orman meyveleri, bir tarafta koyu baharatlar, bir tarafta karamelize
çiçekler. Sanki hepsi var ama hepsi de yok gibi. Şaşırtıcı ve sürprizlere açık
bir parfüm. Saldırgan ve güçlü. Egzotik ve gizemli. Seksi ve provokatif.
Şüphesiz o bir süperstar.
Neredeyse ilk çıktığı yıldan itibaren dünyanın en çok satan parfümlerinden
birisi. Eğer bugünkü pop müziğinin kraliçesi Lady Gaga olduğu varsayılıyorsa,
kadın parfüm dünyasının süper starı da Angel'dır. Hatta Chanel - No.5 ile
birlikte dünyanın en popüler kadın parfümü dersem yanılmış olmam. Ve en çok
taklit edilen... Bu anlamda Angel tam bir başarı öyküsü. Hem de ne öykü.
Şişesinin yıldız formunda olması bile onun "Star" karakterini
vurguluyor adeta.
Kimi yorumcular Angel'i
"ya aşık ol ya nefret et" diye nitelemişler. Bence hayat bu kadar
keskin çizgiler üzerinden yürümüyor. Her zaman gri tonlarda olmalı yaşamımızda.
Ben yine de bu parfüme aşık olanlar kategorisindeyim. Bilemiyorum belki de
tenime çok uydu. Bazı kişilerin tenlerinde hiç de güzel tepkiler vermediğini okuyorum.
Demek ki biraz ten seçen bir parfüm. Yani o güzel yüzünü herkese göstermek
istemiyor. Onu sınırlı sayıda kişi arzulasın istiyor.
Bence Angel, seksi ve
frapan bir kadın rolünü iyi oynar. Hatta tam tersi evinde çocuklarına
çikolatalı kurabiyeler yapan anaç ev kadını rolünü bile hakkıyla yerine
getirir. Gece kulüplerinin vazgeçilmez müdavimlerinin parfümü olduğunu sanırım
söylemeye gerek yok. Ona hangi rolü verirseniz verin hiç farketmez. O hepsinin
üstesinden gelecektir. İsminin Melek olması ise kesinlikle tesadüf değil bence.
O hem bir iyilik meleği olabilir hem de kötülüğün kraliçesi şeytan.
Bir başka ilginç durum
ise şişesinin ve içindeki sıvının rengi ile ilgili. Parfüm dünyasında mavi
şişeli ve mavi isimli parfümler genellikle ozonik, akuatik, deniz tabanlı ferah
parfümler olarak bilinir. Fakat Angel'ın şişesinin mavi olduğuna bakıp, onun
ferah bir deniz kenarı parfümü olduğunu düşünmeyin. Yoğun, biraz karanlık,
güçlü ve baskın bir karakteri var.
Luca Turin'in kitabında
Angel meyveli paçuli olarak sınıflandırılmış. Beş üzerinden beş yıldız alarak
en beğenilen parfümler listesine girmeyi başarmış. Hakkındaki incelemeyi ise
Tania Sanchez yazmış. Bakın şunları söylemiş Tania hanım:
"Angel’ı ilk
koklayışım, uzun boylu ve geniş omuzlarını gökyüzü mavisi takım elbisenin bile
sevimlileştiremediği bir satış görevlisinin, tezgahtan bana doğru uzanarak
parfümü üzerime haşince püskürtmesiyle gerçekleşti. Bir duraklama anı. “Şaka mı
bu?” Seneler boyunca bu kokunun, kokladığım en çirkin şey olduğunu düşündüm. O
zamanlar kadınların sadece çiçek ya da şeker kokması gerektiği gibi naif
inanışlara sahiptim. Oysa ki Angel, sapkın bir yoldan giderek, ikisini birden
sahiplenmişti. Klasik bir çiçeksilik ile ‘Hayalet Avcıları’nın yok etmeye
çalışacağı, alevlere atılmış şekerden oluşan kötü bir kahramanın,
Marshmallow-Man’in birleşimi gibiydi. Seneler boyunca başka parfümler
tarafından taklit edilen bu koku, kızlar için hayata geçirilmiş gurme bir
şekerleme olarak lanse edildi. Bu yalanlara kanmayın ve Angel’ın "Adem
Elması"’nın peşine düşün: Yakışıklı, reçineli, odunsu paçuli, pipo ve deri
terlik gibi erkeksi objeleri çağrıştırıyor. Frenk üzümü ve beyaz çiçekler ise
feminenliğe oynuyor. Bu iki zıt kutup, maskülen ve feminen, ağız sulandırıcı
bir seksapel yaratarak Angel’a duygusuz, buz gibi bir kayıtsızlık kazandırıyor.
Aynı filmin başında ‘bu adama dayanamıyorum’ deyip sonunda o adamla evlenen
kadın karakterler gibi ben de her seferinde Angel’ı bir kere daha koklamak
istedim ve böylelikle satın almak zorunda kaldım."
Angel ile ilgili hoş bir
yazıya rastladım internette. Ondan kısa bir bölüm sunmak isterim size:
"Thierry Mugler’in
parfümleri, notalarının tadından başka adları, kahramanları ve dünyalarıyla da
bana ayrı bir tat verir. Bunu da doğal karşılıyorum çünkü Thierry Mugler
hayatının bir döneminde bale sanatçısı idi! Ve güzel sanatlarda eğitimini
bitirdikten sonra Paris’e giderek moda dünyasında adını stlist olarak duyurdu.
Daha sonra da estetik duygusu ve
yaratıcılığını fotoğraf sanatıyla da pekiştirdiğine tanık olduk. Bütün bu
özellikleriyle beni en çok etkileyen ve üzerimde iz bırakan şey ise, parfümleri
ile yarattığı kadınları ve onların düşsel alemleridir… Melek ve yabancı…
Thierry Mugler ilk
parfümünü 1992’de dünyaya sundu. Parfümümün ismi Angel, ama biliyoruz ki
melekler iyi de olabilirler, kötü de… Mugler melek gibi masum görünen, ama Mavi
Melek gibi baştan çıkarıcı olabilen bir kadın çiziyordu. Bu yüzden de onu,
önce New York gökdelenlerinde Estelle
Hallyday canlandırdı, sonra da mavi bir okyanusa benzer çöllerde kürklere
bürünmüş bir Jerry Hall çıktı karşımıza. Kokuya katılan karamela, bal, çikolata
ve vanilya notalarıyla, meyvemsi notaların buluştuğu Angel, bize aynı zamanda
çocukluğumuzu, annelerimizin kurabiyelerini, kır gezilerini hatırlatıyor. İştah
açan notalarıyla Angel her tende farklı duruyor, bu yüzden her kadına hitap
etmese de özellikle “çocuk kadın” lara çok yakışıyor. Angel o kadar tutuldu ki,
bugün dünyanın en çok satan on parfümünden biri oldu. Kaynak: "http://www.kuraldisidergi.com/1896/parfumun-oykusu
Angel'ın iki versiyonu
var. Birisi EDT diğeri de EDP. Asıl versiyonu tabiki EDP olanı. EDT daha
sonraki yıllarda çıkarıldı. Ben de EDP versiyonunu denedim. Angel'in büyük
başarısından sonra aynı isme sahip 21 farklı parfüm çıkarmış Thierry Mugler.
Tabiki bunların çoğu limitli üretimdi. Bu bile Angel'ın nasıl bir isim gücüne
sahip olduğunu gösteriyor.
Gelelim bu parfümü kimler
kullanabilir sorusuna. Angel kadın parfümü olarak piyasaya sürüldü. Bunda kuşku
yok. Fakat Angel'in çok sayıda erkek kullanıcısının olduğunu biliyoruz ve
okuyoruz. Objektif olarak bakmaya çalışırsam Angel'ı erkeklerde rahatlıkla
kullanabilir. Bence yoğun bir kadınsılık barındırmıyor. Hatta zaman zaman
erkeksi vurgular bile hissediyorum. Yine de denemeden almak iyi fikir değil. Ne
olur ne olmaz. Sıcak yaz günleri için biraz fazla yoğun ve baskın kalabilir.
Tam bir sonbahar-kış parfümü.
Artıları:
+ Başlangıcı çok güzel.
+ Orta kısmı da nefis.
+ Parfüm dünyasının
öncülerinden olan bu eseri her koku sever denemeli.
+ Yapaylığa rastlanmayan
kaliteli kokusu.
+ Seksi, kışkırtıcı,
merak uyandırıcı.
Eksileri:
- Tatlı hatta şekerli
parfümleri sevmeyenler uzak durmalı.
- Çok popüler olması ve
bir çok kişinin kullanması, başkalarıyla pişti olmanıza neden olabilir.
tatlı kokulardan pek hazzetmeyen bana bile "acaba mı" dedirtecek ve yıllardır orda burda hakkında yazılanlara rastlayıp da yüzüne bakmadığım bu parfüme sahip olma isteği uyandıracak bir post olmuş:)
YanıtlaSilBence "acaba"dan bir basamak yukarı çıkıp, Angel'ı nereden alabilirim düzeyine gelmeniz lazım :)
SilVallahi ben de müthiş baş ağrısı yaptı üstadım.. Şekerden midir bilmiyorum ama test ettiğimde bana çok ama çok itici geldi.
YanıtlaSilParfüm Merakı yine batıracaksın bizi :) Bir rahat bırak da biraz para biriktirelim yav :)
YanıtlaSilPara biriktirip ne yapacaksın şu üç kuruşluk dünyada Modern. Boşverr :) Sen internet sitesi araştırmaya başla bence Angel'ı uygun fiyata alabileceğin.
Silben yeni aldım ama kullandım fişi de duruyo 80ml 300tl ye aldım ama tenime yakıştıramadım almak isterseniz 200e satıyorum orjinal ykm den aldım fişi de duruyor
SilSüper öğretici bir girizgahtan sonra mükemmel bir analiz daha. Angel'ı bugün sadece tenimde denedim ama erkeğinden çok daha fazla hoşuma gitti, gerçekten Raşit Bey dediğin gibi o çikolatamsı ve karamalize hissi daha önce doğal olarak hiç bir parfümde alamamıştım, bu konuda farklı bir deneyim oldu benim için. Üzerimde parfüm olmasaydı üzerimde de deneyecektim onu da en kısa zamanda gerçekleştireceğim.
YanıtlaSilBu arada yazmayı unutmuşum. Bir Naomi Watts hayranı olarak o da ayrı bir estetik ve güzellik katmış kokuya:).
YanıtlaSilAngel gerçekten tepeden tırnağa bir başarı öyküsü. Anaakım parfümeride belki de yegâne cüretkâr parfümevi Thierry Mugler. Geçen günlerde yorumlamam üzerine sizinki de hoş bir tesadüf olmuş, bunaltıcı havalara rağmen Angel bir şekilde aklımızdan çıkmamayı başarıyor.
YanıtlaSilEtil maltol demişken L'Artisan Parfumeur'ün Vanilia'sı da oldukça eğlenceli bir tasarım, transparan yapısıyla yaza daha kolay uyum sağlıyor.
PARFÜM MERAKI,Mekke merkezli 1932 yılına uzanan köklü bir marka olan Abdul Samad Al Qurashi'nin hakkında düşüncelerin neler.Nişantası valikonağında konumlanan bir mağazası bulunuyor.
YanıtlaSilO markanın açtığı mağazanın haberlerini izlemiştim. Biraz fazla abartılıydı açılış. Fakat hiç bir parfümünü denemedim. İsmi pek geçen markalardan değil.
SilParfüm merakı size bir sorum olacak bir parfümün benim tenime ne ölçüde uyduğunu nasıl anlıyabilirim mesele sadece tenimde güzel kokması mı kalıcılık mı farkedilirlik midir yoksa bunların hepsinden mi başarıyla geçmek gerekir mesela bende güzel kokup kalıcılığı düşük olan parfüm arkadaşımda güzel kokmayıp kalıcılık yönünden başarılı oluyorsa o parfüm ikimize demi uymadı demektir.Birde bir parfümün ten seçtiğini sadece kendimize sıkarak anlyabilirmiyiz ve bazı parfümler neden ten seçer teşekkürler?
YanıtlaSilAslına bakılırsa çoğu parfüm ten seçmez. Herkes de aynı kokuyu verir. Fakat bazı parfümler bu kurala uymayabilir. Yani onun için endişelenecek bir durum yok.
SilDediğiniz üç kriterde parfümün size uyup uymadığını gösterebilir. Tabiki bunlar kuralları somut olan şeyler değil. Sizin kendinize hangi parfümü yakıştırdığınız önemli.
Ee be Parfüm Merakı yapılır mı şimdi bu ,yaz aylarına girerken böylesine güçlü ve yoğun bir parfümü incelemeye alıp bizlerinde damarına damarına basıyorsun.Şeytan diyor yaz gelirse gelsin banane diyip git al bu şaheseri :)
YanıtlaSilMükemmel bir incele sunmuşsun yine beynine burnuna ellerine sağlık
Bu arada aynı kokunun bir kaç değişik şişede versiyonu var anlayamadım
Vedat Ozan bey in de angel ı düzenli kullandığını biliyormuydunuz?
YanıtlaSilGerçekten harika bir yorumlama az sıkılarak yaz akşamları için kullanilabilir görünüyor bende.
YanıtlaSilParfüm merakı Guerlain Habit Rouge ile ilgili düşüncelerini de merak etmekteyiz el atmayı düşünüyormusun önümüzdeki aylar içersinde acaba??
YanıtlaSilHabit Rouge ne yazık ki hala elimde yok Volkan.
YanıtlaSilParfüm Merakı, herkes genelde Alien'ı beğenirken sen Angel'ı daha çok beğenmişsin. Şöyle karşılaştırma yaptığında hangisi daha alınası?
YanıtlaSilHerkes Alien'ı mı beğeniyormuş? Kimmiş bakayım onlar :)
SilBen Agel'cıyım. Olay benim açımdan gayet açık. Alien çok kadınsı ve sıradan bir çiçeksi. Tek artısı cazibeli ve vurucu olması. Ama bir kadın için...
Ya üstad aşağıda verdiğim linkteki üründe refill yazıyor .Acaba güvenilip te alınır mı ?
YanıtlaSilhttp://monviki.com/tr/parfum-ozel-siparis/angel-by-thierry-mugler-eau-de-parfum-spray-refillable-.8-oz-238-ml.html
yasin, refill dediği yeniden doldurma yedek şişesi. Yani orijinal tabiki. Ama siteyi bilemem :)
SilTek bi sorunu var . Tek çizgide gidiyor gibi. Ama onun dışında A men dan daha başarılı
YanıtlaSilBen bu kokudan önce bond no 9 nuits de noho denedim bu kokuya çok benzetiyorlarmış bende bu kokuyu denedim gerçektende çok benziyor bond no 9 a 790 verceğime bunu alırım daha ii çok beğendim kokusunu tam bir unısex koku
YanıtlaSilMeraba parfüm merakı bazı yazılarınızda dikkatimi çeken luca turinin parfümlere 5 üzerinden verdiği notlar oluyor.Sizde Luca Turinin tam not verdiği parfümlerin listesi varmı.İnanın araştırmadığım web sitesi kalmadı hepsinde farklı şeyler yazıyor,haliyle kafam karıştı.
YanıtlaSilEvet bende o liste var. Fakat internette mevcut diye hatırlıyorum bazı yerlerde. Biraz daha sıkı araştırman gerek demek ki :)
SilRaşid bey Thierry mugler angel'ı en ucuz nerede hangi mağzada bulabilirim.Çok pahalı ama koleksiyonuma mutlaka eklemek istiyorum mutlaka.Bide channel mademoiselle inceleme fırsatınız varmı yakın zaman içerisinde.Yukarıdaki adsız arkadaşa cevaben bence hiç listeye bakma saçma sapan parfümleri yere göğe sığdıramamış Azzaro pour homme,Tommy girl gibi parfümlere 5 yıldız vermiş tabi benim listem doğruysa
YanıtlaSilMerhabalar,
SilAngel'ı çok ucuza bulabileceğinizi sanmıyorum. Eğer çok ucuza bulursanız muhtemelen sahte olacaktır. Güvenilir mağazalardan ve internet sitelerinden araştırıp, karar verebilirsiniz.
Angel bence de her parfüm severin koleksiyonunda olmalı. Channel - Coco Mademoiselle elimde yok ne yazık ki.
Kız arkadaşıma hediye edeceğim son parfüm Thierry Mugler Angel. Çünkü testerı bileğime sıktırdığım an transa geçtim kalbim çarptı bir taraflarım kabardı.çok seksi,çok asi,çok zeki istediğini bir çırpıda elde eden esmer bir kadının şişedeki sıvıya dönüşüp hapsolmuş hali canlandı gözümde.Alıp ben kullanıcam
YanıtlaSil14-15 yaşındaydım bu parfümü ilk kokladığımda. arkadaşımın evinde annesinin aynasında dışarı çıkmak için hazırlanıyorduk. burnuma acaip güzel bir koku geldi, sniff sniff diyerek şişeye uzandım bir pıstlattım... ebedi aşkım o zaman başladı :) angel acaip bir parfüm, her notasına aşığım. 2 gün sonra yağmur sonrası toprak kokusu kalıyor resmen kıyafetlerimde... belki o bahsi geçen çocuksu kadınlardan olduğum içindir :)
YanıtlaSilmuhteşem bir yazı olmuş bu arada, ellerine sağlık!
Güzel demissin cilekliturta. Bu parfümü ben bile kullanıyorum. Gerçekten çok güzel bir koku.
SilAngel, her ne kadar forum sitelerinde bayanlar tarafından ağır bir koku olarak nitelendirilse de, bence bir bayana en çok yakışacak parfümlerin başında geliyor.
Silwalla ben alien kullanıyorum ve begenmeyen zevksizdir tabi benim zevkime göre :) ama angel cok agır geldi ama yinede gidicem bidaha denicem bakalım :)
YanıtlaSilAngel'ın kalıcılık ve farkedilirlik değerleri nasıl ?
YanıtlaSilMerhaba Parfüm Merakı.
YanıtlaSilSana bir sorum olacaktı. Açıkçası bu soruyu bu post'un altına yazmak daha mantıklı geldi. Nedeni ise o aradığım şeyi bana ilk andıran Angel olmuştu.
Neyse soruma geçeyim. Yıllar önce tam 17 yıl önce ilk kokladığım parfümdü. Adı Cuba'ydı. Oturduğum Semtteki bir parfüm dükkanından almıştım. Tabi o zaman böyle alışveriş merkezleri yok veya internet yok tabi. Parfüm muhtemelen çok bilinen bir markanın taklidiydi. Koku çok basit aslında ayrı ayrı notalar yok. Tek bir nota var. Ağırlık Kakao, ama öyle ham çekirdek Kakao gibi değil. Adeta Vanilyayla karışık tatlı Kakao'lu bir Cuba puro'su gibi. Yıllardır arıyorum. Hiç bir şekilde bulamadım.
Bu koku tam anlamıyla Thierry Mugler - Angel'ın en son notasındaki koku. Ama sıkıldıktan 1 saat sonraki değil, yaklaşık 12 saat geçmiş kokunun zirve yapmış olduğu andaki koku.
Aslında aynı koku Guerlain - L'Instant de Guerlain Pour Homme'un aynı Angel da da olduğu gibi en son bıraktığı koku olduğunu farkettim ti Listemin en başında bulunan kokudur o.
Acaba tarif ettiğim ya da etmeye çalıştığım bu kokunun Thierry Mugler - A*Men Pure Havana olma ihtimali var mı veya senin düşüncelerin neler?
Samimiyetine güveniyorum, yaptığın ya da yapacağın yorumlar için şimdiden Teşekkür ediyorum.
Merhabalar değerli Sertan,
Sil17 yıl önceki bir parfümü arıyorsun anladığım kadarıyla. Fakat Pure Havane piyasaya çıkalı henüz 3 sene oldu. Yani Pure Havane olma ihtimali yok.
Bahsettiğin parfümü sanırım anladım. Cuba demişsin. Ülkemizde bilinmese de özellikle Amerika'da bilinen bir parfüm markası Cuba. Aynen dediğin gibi Cuba purosu gibi şişeleri.
Aradığın parfüm sanırım Cuba - Red yada Cuba - Gold. Red olan tütün ağırlıklıymış. Gold ise vanilyalı. Benim de ilgimi çeken parfümler ikisi de. Parfüm platformlarında oldukça güzel şeyler söylenmiş haklarında. Hem de fiyatları çok çok uygun. Ülkemizde 1-2 sitede vardı Cuba'nın parfümleri. İnternetten araştır bakalım. Muhtemelen vardır.
Eğer oysa aradığın parfüm güzel bir buluşma olur yıllar sonra...
Ben aslında Cuba'yı sana daha önce sormuştum. Tam o anda da kuzenim Amerikadan gelicekti ve sipariş verdim. Tüm olabilecekleri hem de.
YanıtlaSilElimde şuan Grey, Black, Gold, Red, Orange ve Blue mevcut.
Evet Red'in içinde Tütün var hatta başlangıç hafif ekşimsi bir meyve ile başlıyor ve ortada devam ediyor ama sonradan koku tatlımsı bir hal alıp öylece devam ediyor. Ben ise özellikle Gri ve Black olacağını sanıyordum ki yanılmışım.
Gold ise bildiğin JPG - Le Male :)
Blue CK - One ile Be karışımı :)
Orange o da muhtemelen bilinen bir markaya benziyordur ama ben bilmiyorum. Fakat Keskin Turunçgil içeren bir koku en beğendiğim o oldu zaten.
Bu arada Red'i sonradan farkettim Cacharel - Amor Man
Araştırmalarıma şimdilik devam edeceğim. Bakalım daha kaç sene sürecek?
Demek aldın Red ve diğerlerini. Aradığın parfümün markasının Cuba olduğunu bilmen iyi çünkü bu seçenekleri oldukça azaltır. O zaman yapacağın iş, Cuba'nın diğer bütün eski parfümlerini almak olmalı. Böylece muhakkak o parfüme ulaşacaksın.
SilParfüm merakı senden lancome hypnose yorumuda bekliyoruz. Bu kadar tutulmuş bir parfüme yorum yapmaman çok üzücü şimdiden teşekkürler.
YanıtlaSilSöz vermeyeyim ama önümüzdeki aylarda olur inşallah.
SilHeyecanla bekliyorum üstat yalnız bayan olanın :))
YanıtlaSilEşimin tükenmesin diye kenarda bekletip durduğu Angel şişesi, benim sayemde hızla tükenmeye başladı. Açılışı biraz feminen gibiyse de o keskin meyveli kısmın tadına doyulmuyor. Sonradan tamamen unisex hatta maskülen bir yöne doğru gidiyor. Çok eskiden de severdim eşimin üzerinde ama bana biraz boğucu, fazla tatlı falan gelirdi, kendi üzerimde kullanmayı hiç düşünmezdim. Aradan geçen yıllarda demek ki parfümleri algılayışımda bayağı değişiklikler olmuş, şimdi müthiş keyifli geliyor. Ortalardaki tütünümsü kokuyu belirgin bir şekilde ben de alıyorum. Sonları en karanlık kısmı ama silhat bende negatif bir etki yaratmıyor. Baştan sona sevebildiğim parfümlerden. Kalıcılığı ve farkedilirliği ile de çok memnun ediyor. Daha ne olsun.
YanıtlaSilMerhabalar,
YanıtlaSilbugün bir çekmecede refillable Angel şisesi buldum. Açtım, 10 küsur yıl sonra tatlı tatlı kokuyordu hala. Yakıştığı tende harikalar yaratıyor bu parfüm. Moda olan her şeyi alıp sonra kenara attığımız devirlerde yaşıyoruz. Çoğunluk için bu durum geçerli. Bu güzel parfüme, şimdilerde öyle tuhaf yorumlar yazılıyor ki, şaşıyorum. Yorum değil, ağız dolusu hakaret içerenler var. Gergin zamanlardayız, zamanın deli gibi aktığı bir dünya ama biz gene de biraz sakin olsak. Neyse, bu güzel parfüme hak ettiği değeri verip objektif yorumlar eklemişsiniz. Teşekkürler.
Parfüm sever olarak benimle yürüyen bir koku olacak ümidiyle Angel bugün itibariyle dolabımda
YanıtlaSil