By Kilian – Water Calligraphy (2012) Markanın yeni
parfümlerinden.
Tam olarak karşılamasa da kaligrafi
sanatının Türkçe’deki karşılığı hat sanatı diyebiliriz. Kaligrafi ismi, kelime
anlamı olarak Yunanca “Kallos” (güzel) ve
“Graphos, Graphia” (yazı) kelimelerinin birleşmesi ile ortaya çıkmış. Genel
olarak her milletin kendi alfabesini kullanarak belli bir disiplin içinde ve
her sanatçının kendi yorumuyla yaptığı güzel ve estetik yazı sanatıymış.
Kaligrafi de amaç değişik motifler kullanarak yazıyı olduğundan farklı bir
kimliğe büründürmekmiş.
Kaligrafinin
tarihinin eski Mısır’a kadar gittiğini öğrendiğimde hiç şaşırmadım. Eski
Yunanlıların, Romalıların, hatta Osmanlı sanatının bile etkilendiği sanat dalı
olan kaligrafi, bir niche parfüme isim babalığı yapıyor artık. Ünlü Hennessey
ailesinin genç temsilcisi Kilian’ın markası yeni parfümlere yelken açıyor. Hem
de birer ikişer.
Water Calligraphy, markanın “Asia Tales”
serisinin bir üyesi. Bu seride henüz iki parfüm var. Diğeri de Bamboo Harmony.
Fakat önümüzdeki yıllarda bu seriye ait yeni parfümlerin çıkacağının da
haberleri geliyor.
“Asya efsaneleri” serisi By Kilian’ın 21.
yüzyılın cazibe merkezi olmaya aday Asya kıtasına yaptığı bir gönderme
anladığım kadarıyla. Water Calligraphy’de muhtemelen Asya kıtasında sıkça
kullanılan bir yazı sanatına atıfta bulunuyor. Buradan “Asia Tales” serisi
parfümlerin ağırlıklı olarak Asya kıtasındaki pazarlar için üretildiğini
düşünebiliriz.
Parfümümüz akuatik-çiçeksi olarak sınıflandırılmış.
Kesinlikle doğru bir tanım bence de. Zaten ismindeki “su” vurgusu kısmen de
olsa kokusuna yansımış. Water Calligraphy’nin başlangıcı bana çok tanıdık gelen
bir çiçek-turunçgil kokusu ile gerçekleşiyor. Biraz kadınsı. Bu hissi yumuşak
çiçekler veriyor olabilir. Kokusunu nereden hatırladığıma gelirsem geçtiğimiz
aylarda denediğim Maison Francis Kurkdjian – Aqua Universalis’e oldukça
benziyor.
Orta notalarında çiçeksi his biraz daha öne
çıkıyor. Bana nedense hani şu her yerde duyduğumuz kadın deodorantlarını
hatırlattı. Kadınsı taraf hala biraz daha baskın diyebilirim. Unutmadan
söyleyeyim şekerli sayılayamayacak bir tatlılık da ekleniyor bu kısımda. Orta
notalarını çok sevdiğimi söyleyemem. Son olarak ise asıl bomba patlıyor.
Deodoranta benzeyen kısım artık tamamen geride kalıyor. Ortaya çok yumuşak ve
güzel odunsu notalar, çok hafif yumuşak baharatlar ve misk çıkıyor. Alt
notalarını çok sevdim. Hatta bence parfümün en güzel tarafı. Hafif bir tatlılık
ise hala kendisini hissettiriyor.
Şimdi bu parfüm aklımda yeni soruların
oluşmasına neden oldu. Çünkü bu kokuya çok yakın iki tane niche bir tane de ana
akım markanın parfümünü denedim. Bunlar: Maison Francis Kurkdjian – Aqua Universalis, Ineke – Derring-Do ve Cartier – Eau de Cartier. Demek ki niche
markaların arasındaki yeni rekabet alanlarından birisi bu tür çiçeksi-akuatik
kokular.
Bu tip kokular için tam olarak deniz temalı
diyemeyiz. Daha çok “su” veya “göl kenarı” gibi diyorum ben böyle parfümlere.
Mesela göl kenarında dolaşıyorsunuz. Ve gölün üzerindeki nilüfer çiçeklerini
seyrediyorsunuz. O çiçeklerin su ile karışımı kokusunu burnunuza çekiyorsunuz.
İşte böyle bir manzara aklıma geliyor bu tür kokuları denerken.
Water Calligraphy, çok temiz (neredeyse
steril), çok sakin ve çok yumuşak. Bence çiçekler ana ekseni oluşturuyor.
Portakal çiçeğini andıran tatlı turunçgil ve biraz da su teması. Günümüzün
modern çiçeksi parfümlerinin başarılı örneklerinden birisi olduğunu
düşünüyorum.
Şimdi bu tür parfümlerde en büyük risk
kokusunun çamaşır deterjanlarına ya da oda spreylerine benzeme olasılığı.
Aradaki bu ince çizgiyi parfümörün usta dokunuşları değiştirecektir. Daha önce
denediğim Derring-Do ve Aqua Universalis biraz çamaşır deterjanlarına
benziyordu. Bu anlamda zaten çok etkileyici bulmamıştım onları. Fakat Water
Calligraphy’de durum biraz farklı. Sadece orta notaları biraz problemli bence.
Onun dışında sonları gayet güzel. Bu tür parfümler nasıl olması gerekiyorsa
aynen öyle. O hissi çok iyi vermiş tasarımcı Calice Becker. Eğer bu saydığım
benzer parfümlerden birisini seçecek olsam Water Calligraphy en güçlü adayım
olurdu. Yani bu anlamda bence rakiplerinden daha başarılı.
Şişesinin simsiyah olmasına bakmayın. Water
Calligraphy eğer bir renk ile açıklanacak olsa muhtemelen beyaza yakın olurdu. Zaten
By Kilian’ın bütün parfümlerinin şişeleri siyah.
Bence başlangıcı uniseks kullanıma yakın.
Orta notalar biraz kadınsı. Alt notaları da hem erkek hem de kadın kullanımına
uygun. Yani geneline bakarsak çok erkeksi bir kokusu yok. Benden söylemesi.
Water Calligraphy Eau de Parfum (EDP)
konsantrasyonuna sahip. Tasarımını ünlü burunlardan Calice Becker yapmış.
Uniseks kullanıma uygun diyebilirim. Hatta biraz daha kadına yakın olablir. Tam
bir ilkbahar-yaz parfümü. 30 yaş ve altındaki arkadaşlara tavsiye edebilirim.
Artıları:
+ Başlangıcı fena değil.
+ Sonları gayet tatmin edici.
+ Saf,berrak ve neredeyse soyut
sayılabilecek bir koku arıyorsanız denemenizi tavsiye ederim.
Eksileri:
- Orta notaları biraz kadın deodorantlarına
benziyor.
- Farkedilirliği güçlü değil.
- Çok yüksek fiyatı.
Koku
Güzelliği:10/6.5
Bu bir parfüm blogu değildir yazılı neden, sayın parfüm merakı?
YanıtlaSilKüçük bir ironi yapayım dedim Mustafa :))
Silslm parfüm merakı sizi takip ediyorum ettiğim içinde ilk 10 listesinden tf tabocca vanilleyi seçtim hatta okadar güvendimki size daha koklamadan sipariş ettim teslim aldım bileğime sıktım ve çok beğendim ve dedimki işte bnm zevkime uyan bi blogcu:) serge lutens creguı almak istdm ama türkiyede yokmuş ::::( caron da öyle neyse ben vanileyi bitirdim başka niche kokulardan denemek istiyorum ne önerirsin ve dikkatimi çekti by klen clive chırstıan gbi kokular neden ilk 10 da değil sana güvendim içinde almıyorum.?? bana niş kokulardan en kalıcı ve en farkedilirliğe sahip ne önerirsin . ahşap tarzlar hariç
YanıtlaSilMerhabalar ege,
SilSerge Lutens - >Chergui çok güzel bir parfüm. Ancak yurt dışından getirtebilirsin. Türkiye'de bulman mümkün değil.
Çok kalıcı ve fark edilir niche parfüm olarak Amouage'lara bakabilirsin. Özellikle Jubilation XXV ve Lyric Man'i tavsiye ederim. Amouage'ları İstanbul ve Ankara'daki Harvey Nichols mağazalarından alabilirsin.
Parfüm Merakı.... Ben de Senin gibi niche parfüm hastasıyım.... Kimsenin kullanmadığı ya da çok az kullanılan Aromaları hep ararım. Fakat sorum şu.... Biliyorsun ki Niche parfümlerin bile fake leri piyasada.... Yurt Dışından bile getirceklerimizde fake olma olasılığı var. ( kendi sitesi haricinde ) Sen hangi kurumlardan alışveriş yapıyorsun ? Sevil ve Harvey Nichols var sanırım ? Sen ne dersin ?
YanıtlaSilYurtdışı merkezli güvenilir siteler var ama ülkeye girişte sorun oluyor genellikle. Artık Türkiye'de çoğu niş marka satılıyor. Özellikle Harvey Nichols ve Beymen bu konuda gayet başarılılar. Sevil'de Tom Ford'un özel serisi dışında bildiğim kadarıyla niş marka bulunmuyor.
SilHaklısın Türkiyede Satılıyor ama Fiyatlar uçuk buralarda : ) En iyisi havaalanlarındaki freeshop lar : )
SilNe yazık ki fiyatlar yüksek ülkemizde. Ona yapacak bir şeyimiz yok. Freeshop'lar çözüm olarak düşünülebilir.
SilLagerfeld Classic desem, : ) acaba denk geldi mi hiç ?
SilLagerfeld Classic uzun zamandır ilgi alanımın içinde ama bir türlü tanışamadık kendisiyle :)
SilAynen bi deneyim bende yorumları yazarım : ) Yorumları kuvvetli yurtdışında ...; )
SilBir de parfüm merakı , Fark edilirlik bence parfümlerde daha önemli.... Birisi size sabah sıktığınız parfümü akşam soruyorsa , tamamdır... ; ) haksızmıyım ? EDT lerde bu kadar kalıcılık olamıyor sanırım , sen daha iyi bilirsin... o yüzden EDP lere bakıyorum.... bakalım signature olarak hangisini bulcaz
SilSabah kullandığınız bir parfümün akşama kadar aynı seviyede kalması oldukça zor. Çoğu parfümde bu mümkün olmayacaktır. Onun için başkalarından ziyade kendimiz için kullansak belki de daha isabetli olacaktır parfümleri.
SilÇok kalıcı ve fark edilir EDT'ler de mevcut. Bazı EDP'ler ise EDT'lerden daha kötü kalıcılığa sahip. Yani belli kalıplara göre düşünmemek gerekiyor parfümleri.