Lorenzo
Villoresi - Uomo (1993) Markanın başarılı parfümü.
Yok hayır. İtalyanlara karşı fazladan
herhangi bir sempatim yok. Sadece tesadüf diyelim. Çünkü bugün yine İtalya
merkezli bir parfümü inceleyeceğim. İtalya’nın saygı değer niche parfüm markalarından olan Lorenzo
Villoresi’nin geçtiğimiz aylarda popüler parfümü Piper Nigrum’u denemiştim. Bol
baharatlı kokusu ve yüksek kalitesiyle kendisini çok sevmiştim.
Şimdi ise markanın yine öne çıkan
parfümlerinden birisi olan Uomo var sırada. Hatta markanın ilk parfümü. Lorenzo
Villoresi, kendi ismiyle 1990 yılında kurduğu niche parfüm evi ile yolunu
çizmeye karar vermiş bir adam. İsmi diğer anlı şanlı niche markalar kadar
yüksek sesle duyulmasa da başarısız sanmayın. Çünkü bugünkü ile birlikte
denediğim iki Lorenzo Villoresi parfümü, beni oldukça şaşırtmış durumda. Parfümlerinin
güzellikleri ve yüksek kaliteleri ile markanın diğer parfümlerini de denemem
gerektiğini anlıyorum. Geçelim artık Uomo’ya.
Lorenzo Villoresi Uomo, markanın “Klasik
Parfümler” olarak nitelendirdiği seriye ait. Aromatik fujer olarak
sınıflandırılmış. Başlangıcında çok temiz ve doğal limon, turunçgiller,
aromatik otlar ve biraz da çam ağacı size merhaba diyor. Çok kompleks ve çok
başarılı bir açılışı var Uomo’nun. Biraz eski tarz diyebilirim. Yani çok modern
bir limon değil. Kimileri limon kolonyalarına benzetebilir. Pek aldırmayın siz.
Biraz Christian Dior – Eau Sauvage tarzında dersem daha iyi anlaşılabilir. Üst
notalar şahane.
Bir süre sonra orta notalara geçiliyor.
Aromatik otlar ve limon biraz geri çekiliyor. Onun yerine yumuşak ve hafif
tatlı baharatlar öne çıkıyor. Fakat o limonsu his hala var. Baharat derken
karanfil-biber ikilisi muhtemelen. Öyle çok keskin değil. Sakin ve şık. Bu
kısmı bir yerden hatırlıyorum derken markanın diğer başarılı parfümü Piper Nigrum’daki karanfil-biber temasına benziyor hafiften. Tabiki oradakinden daha
ferah ve yumuşatılmış. Orta notalarda nefis.
Alt notalara gelindiğinde biraz ortalama
bir hale geliyor Uomo. Başlangıç ve orta kısımlarındaki kadar etkileyici, şık
ve üst düzey değil açıkçası. Aromatik odunsu notalar bana limonla çam
işbirliğini hatırlatıyor. Azcık da kabe samanı var sanki. Biraz da misk. Fakat
burada kalite hissiyatı biraz düşüyor. Fakat hala bir çok ana akım marka ile
rahatlıkla yarışabilir.
Uomo başlangıçta Christian Dior – Eau Sauvage
gibi esintiler hissettiriyor size. Eski tarz limon ve aromatik otlar. Sonrasında
ise Yves Saint Laurent Pour Homme’daki gibi hafif tatlı baharatlar öne çıkıyor.
Genel olarak çok güzel bir parfüm olmuş Uomo. Fakat sonlarındaki kokuya şerhimi
de koymak şartıyla. Yine de bence aromatik otlar ve limon-turunçgil öğeleri ana
yapıyı oluşturuyor.
Uomo, günümüzün modern, baharatlı
parfümlerine pek benzemiyor. Belki de 1990’lı yılların başında tasarlanmasının
da etkisiyle daha eski kokan bir hali var. Yani kullanmak için 30 hatta 35 yaş
civarı olmak lazım diye düşünüyorum. Genç arkadaşların denemesini pek tavsiye
etmem. Fakat denge o kadar iyi ayarlanmış ki, benim gibi 1980 ve 1990’ların
başlarında üretilen şipreleri sevmeyen birisinin bile böylesine hoşuna
gidebiliyor. Zamanın ötesinde, şık, lüks, erkeksi, olgun, asil ve biraz
aristokrat bir tavrı var adeta. İlerleyen yaşlardaki erkeklerin kullanması için
çok güçlü bir seçenek.
Uomo bazı kaynaklarda unisex olarak sınıflandırılmış.
Bence erkek kullanımına çok daha yakın. Bir kadında nasıl olur pek emin
değilim. Parfümü bizzat Lorenzo Villoresi tasarlamış. İnternette rastladığım
bir mülakatında kendisinin de en sevdiği parfümünün Uomo olduğunu söylemiş.
Hatta sık sık kullanıyormuş bu güzel parfümünü.
Luca Turin, Uomo’ya beş üzerinden üç yıldız
vererek odunsu tütsüye benzetmiş. Yine aynı düşünmediğim bir parfüm daha Luca
Turin ile. Bence onun not sistemine göre dört yıldızı rahatlıkla hak ediyor.
Hatta beş yıldız neden olmasın?
Başlardaki limon-turunçgil ve aromatik
otlar bu parfümün ilkbahar-yaz mevsiminde kullanılmasına müsaade ediyor diye
düşünürken, orta notalarından itibaren başrole geçen aromatik baharatlar
sayesinde de sonbahar-kış mevsimine de uyacağını düşünüyorum. Ama bu parfümün
bence biraz hüzünlü bir yanı var. Sanki sonbahar mevsimine çok yakışacaktır. Bu
tabiki benim düşüncem.
Artıları:
+ Başlangıcı çok güzel.
+
Orta notaları da nefis.
+ Elegant ve yapaylığa rastlanmayan
kalitesi etkileyici.
Eksileri:
- Sonları biraz sıradan olmuş sanki.
Koku Güzelliği:10/8.5
Merhaba, bu parfümü nerden satin aldiniz?
YanıtlaSilBu parfümün bir şişesini almadım. Küçük deneme boyunu edindim.
SilBildiğim kadarıyla Türkiye'de satılmıyor. Ancak yurtdışından alınabilir.
Zenginlik:)
YanıtlaSil